Transfer curcunası
Son bulan bir lig ve şampiyonluk yarışı yerini "transfer koşuşturmasına" terk etti. Tam curcuna! Öyle ya, kocaman sektör ve "Pastadan pay" bekleyen önemli kesim! Pastadan pay bekleyen önemli kesim denilince; Prestij ve para bekleyen menajerler. Hayatının transferini yaparak yarınlarını garantilemeyi hedefleyen futbolcu ve teknik adamlar. Bu haberleri önce vermek isteyen gazeteciler. Velhasıl bu sektörden, ekmek, prestij ve itibar bekleyen bir dolu adam ve birçok hesap! Böyle olunca da "Bodoslama dalınan" hesapsız bir "transfer borsasından" çıkan "başarısız transferler" ve hüsran..! Geçen yıl transfer şampiyonu ilan ettiğimiz "Beşiktaş" bu hususta en somut örnektir. Geçen sezondan beri bocalayan hatta elindeki futbolcuları da kaybeden G.Saray ise, Beşiktaş' ın değişik versiyonu olarak örneklere katılmaktadır. Ortega transferinden ders alan FB ise bu riskten kurtulmuş gözüken ender kulüplerdendir. Bu son olaylar göstermiştir ki "çok oyuncu almak, iyi transfer yapmak" anlamına gelmiyor. Ya ne anlama geliyor? Transfer yapmış olmak için futbolcu almak başarıdan uzaklaşmak demek oluyor. Figo dahi olsa "gerekli yere" adam transfer etmezsen plansız transfer fayda sağlamıyor. Yanlış transfer mantığı ile kulüplerin borçlarını artırmak da doğru yönetim tarzı olmaktan çıkıyor. Sudan sebeplerle istifade edilebilecek bir Sergen'i, bir Ümit Karan' ı veya Ribery'yi kaybetmenin mantığı açıklanamaz. Fenerbahçe ise bir yabancı hakkını kullanmak adına transfer yapmamalıdır! Fenerbahçe'nin aksayan yeri geri dörtlüsüdür. Luciano da takıma katkısı olan bir futbolcudur. Fenerbahçe'nin yabancı transferi "Luciano ile uyumlu" geriye monte edilecek biri olmalıdır. Tabi bu yabancının Luciano, Anelka ve Alex'le uyumlu olması tercih nedenidir. Emre ve "Fener'in geri dörtlüsüne yerleşecek iyi bir yabancı" iyi durumdaki Fenerbahçe'yi "zirvenin ucuna" taşımaya yetecektir.
|