| |
|
|
Erzurum'dan Antalya'ya SABAH SABAH!..
Erzurum dağındaki ota, Akdeniz sahilindeki kuma, Bingöl'de yaralanmış okula, Urfa' da yoksul bir yurttaşa duyarlı yaşamak Erdemli iş bu arkadaş, daha ne diyeyim ki?
Kazanan SABAH'ın rotası düzgün, yelkeni dolu, pruvası açık. Kaptan köşkünden, makine dairesine kadar tüm mürettebat, açıldıkları denizin çırpıntısına, dev dalgasına, kasırgası, borasına bu erdemin gücüyle direndi ve kazandı işte.
Reçete Yüzünü bile görmediğin, adımını bile atmadığın yerlerdeki yaşamlar ve insanların derdiyle dertlenmek ne hoş. Kuru kuruya ağlaklar yapıp, hamasi methiyeler düzmek boş. Ama andığım bu uzaklara yakınlaşmak, buluşmak, katılmak zevkli . Sonra da Paylaşmak ve durumdan vazife çıkarıp çare reçetelerini sunmak. İşte erdem dediğim bu.
Sızıntı Satır aralarından ince yağ sızıyor gibi gelebilir salak sulak bakana. Doğrudur aslında. Keyiften yüreğimin etrafında bağlanan yağlardandır o sızıntı.
İçime Önce 3 gün evvel sevgiyi Erzurum tepeliklerinde. pasinler yavrusu iki köyde izledim çıplak gözle. Umuda kendi ellerimle dokundum. İnancı esen yellerle çektim içime.
Gurur Çocuk ya da ergin ya da ihtiyar gözlerinde "adam yerine konmuşluğun" yarattığı ışıltı bakışları yudumladım. 3 gün sonra , sahillerinde bir yerdeyim, konuşa tartışa cüsse büyüten turizm sektörüne vitamin yükleyen ortamlar hazırlamışız ona da gururlandım.
Caka Millet tek yumurtasına 30 defa gıdaklıyor. Bizim takım kol sıvamış bin türlü memleket meselesinin üzerine s ağlam gidip, sağlam sonuçlar alıyor . Eh sonra da cıkıp böyle cakalanmışız çok mu? .. Hele de saf temiz berrak anlatımlı şu köylü mektubunu almışken. Aşağıya göz atın siz de sevecek sevineceksiniz...
|