 |
| En güzel gelin ve kaynana
|
|
Senaryosu, hınzır şakalar ve etkili esprilerle dolu bir film. Kadın-erkek ilişkileri denen uçsuz bucaksız alana bu yeni bakış, özgün değilse de yeterince muzip ve komik.
Kaynananın hası gelinin ise yası
Senaryosu, hınzır şakalar ve etkili esprilerle dolu bir film. Kadın-erkek ilişkileri denen uçsuz bucaksız alana bu yeni bakış, özgün değilse de yeterince muzip ve komik.
Amerikan komedisinin küçük çaptaki mucizelerinden biri daha gerçekleşiyor ve her şeyiyle görülmüş, bilinen, "deja vu" bir konu ve kahramanları, usta işi bir senaryo, zekice bir yönetim ve iyi seçilmiş oyuncularla insana bol kahkaha attıran iyi bir eğlencelik haline geliveriyor. Evet, gelin-kaynana çelişkisi... Hangi evli çift bu sorunla karşılaşmamıştır ki? Hangi gelin kaynanasının sürekli eleştirel olmayı başaran tavırlarıyla çileden çıkıp gizli gizli ağlamamış, hangi kaynana hayattaki belki son dayanağı olan sevgili oğlunun sevgisini elinden alan bu genç kadına, kötücül duygularla bakmamıştır? Kim ne kadar "Biz farklıyız, biz öyle değiliz" dese de, bu çelişki ve bu takışma sanki doğada vardır ve hep varolacaktır. Moda ressamlığı konusundaki yeteneğine karşın, kendine güvensizlikten bunu geliştirememiş, üç-dört işi birarada yürüten ve aradığı erkeği hala bulamamış hoş bir genç kadın olan Charlotte,  Kevin'i tanıyınca birden çarpılır: Bu yakışıklı doktor galiba tam da aradığı adamdır. Kevin de duygularına karşılık verince, sanki bir mucize gerçekleşir ve iş evliliğe doğru gider... Ne var ki ara yerde bir büyük engel vardır: Kevin'in annesi Viola... Allah hiçbir geline böyle bir kaynana nasip etmesin! Dört kocadan boşanmış, çok ünlü bir TV talkshow programı sahibi, alabildiğine zengin, kibirli ve "mütehakkim" Viola, daha hikayenin başında işini kaybedip yıllardır çalıştığı kanaldan kovulmaz mı? Artık tek umudu biricik oğlu, tek hayali onunla uzun zamandır düşünülen Afrika gezisidir. Ama gelin adayı işleri bozar. Ve görmüş-geçirmiş Viola, tüm silahlarını kullanarak onu ekarte etmeye çabalar... Mutlaka kendisi de benzer bir kaynanadan çekmiş olması gereken Anya Kochoff'un senaryosu, hınzır şakalar ve çok ince değilse de etkili esprilerle dolup taşıyor. Kadın-erkek  ilişkileri denen uçsuz bucaksız alana bu yeni bakış, özgün değilse de yeterince "muzip" ve komik. Jennifer Lopez rahat oynuyor. Yeni jön Michael Vartan gerçekten kadınların nefesini kesecek bir yakışıklı. Üstelik Peter Fonda'nın gençliğine olan benzerliğiyle, Jane Fonda'nın oğlunda inandırıcı duruyor. Viola'nın sağ kolu, keskin dilli Ruby'de ise Wanda Sykes, filmin en sempatik kişiliğini yaratıyor. Ya Jane Fonda? Bu büyük isim, bu efsaneleşmiş kadın, sinemaya tam 15 yıl sonra dönüyor. Bu film bu dönüşü hak ediyor mu? Bu soruyu hiç sormayın ve onu yeniden izlemenin tadını çıkarın. Not: Bir Jane Fonda portresini yarınki Sabah-Aktüel'de bulacaksınız.
VAY KAYNANAM VAY!
(Monster-in-Law) Yönetmen: Robert Luketic Senaryo: Anya Kochoff Görüntü: Russell Carpenter Oyuncular: Jennifer Lopez, Jane Fonda, Michael Vartan, Wanda Sykes, Adam Scott, Annie Parisse Fox filmi.
|
