|
|
Yarım Sergen olmak
Yakışıklı olmak, düzgün fizikli olmak, üstün yetenekli olup zor problemleri bir çırpıda çözebilmek ya da 'yıldız futbolcu' olmak! Bunların hepsi aynı kökten türemiş anlamları ifade eden 'genetik' özelliklerdir. Alışılmış, geleneksel bir ifade ile bu özelliğe 'tanrı vergisi' demek de mümkün. Türk futbol tarihine bakıldığında, bu özellikleriyle işaret edilebilecek birçok yeteneğe rastlanılabilir. Sadece F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş'ta değil; İstanbulspor'dan, Göztepe'ye Hacettepe'den Beykoz'a her takımda görülmüştür bu yetenekler. Ancak geçen bu yüzyıllık süreçte 'bir kez düzgün koordinasyonla' dünya devleri arasına bir kez girebilmiştir Türkiye! Kore'deki dünya üçüncülüğü ile de ispatlamıştır Türk futbolcuları kendi değerlerini. İşte Beşiktaşlı Sergen de yüzyıl içinde yetişen bu klas futbolcu kadrosunun son 'altın halkalarından' dır. İnsan hayatında şöhretin getirdiği istenmeyen 'zikzaklar' hep olsa da o yine giydiği formanın hakkını vermiş ve 'Sergen' olmaya devam etmiştir. Başkan Demirören'e ve aklından geçirdiklerine bir bakalım; Ne diyecekmiş Demirören? "Yarım Sergen ol yeter..." Doğru tabii... Şampiyonu da, düşeni de son haftaya kadar belli olmayan düşük tempolu bu lige Sergen'in yarısı da yeter. Bizce herkesçe kucaklanan Rıza Hoca da bu gerçeği görmeli ve ' kucaklamalıdır' Sergen'i. İşte o zaman Sergen onuru ile gayret edecek, yarım Sergen olarak sürdürdüğü performansın üstüne çıkıp herkesi mahcup edecektir.
|