|
|
Peki ya Ceyhun?
Komedinin "büyük beşlisi" aralarına zor da olsa Şahan Gökbakar'ı kabul etti. Gerçi Şahan vizesini Okan'dan aldı ama diğerlerinin de itirazının olacağını sanmıyorum... Benim itirazım ise farklı. Ceyhun Yılmaz'la ilgilii... Bildiğim kadarıyla Ceyhun, altı aydır her gece canlı stand-up yapıyor ekranda. Üstelik ekrana çıkmayan isimleri bir şekilde ikna edip taşıyor şovuna. Bu akşam 110. programıyla da veda ediyor sevenlerine. Üstelik konuk da kendisi, ekibi sunacak o anlatacak... Radyodaki kabiliyetlerini bildiğim için 'hızlı konuşmasının' dışında hiçbir firesi yoktu diyebilirim, 110 bölümde. Espriyse espri, çirkinlikse (!) çirkinlik, kabiliyetse kabiliyet, muhalefetse muhaliflik... Geçende sordu Ceyhun; komedyen değilsem ben neyim, marangoz mu?... Sanırım itirazı biraz da Şahan'ın aldığı vizeyi alamamakla ilgiliydi. Bana kalırsa "takmamalı" Ceyhun böyle işleri, gülmeye baksın... Çünkü insanın kendine büyük etiketini yapıştırması komik olmaktan çok, komik düşürüyor; bilmem anlatabildim mi?
|