kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Kültürdeki ihtisaslaşma beni yormaya başladı..
Herkes bir şeye takılıyor neticede..
ŞAKA

Kültürdeki ihtisaslaşma beni yormaya başladı..

Bu "Kültür"deki ihtisaslaşma beni yormaya başladı açıkçası.
Eskiden herkes her şey konusunda bilgi sahibiydi. Aristo veya İbni Sina felsefeden de, tıptan da, kimyadan da anlarlarmış. Leonardo da Vinci, hem ressam, hem heykeltıraş, hem biyolog, hem havacılık uzmanı, hem de mühendisti.
Bizim yaşadığımız çağda "İhtisaslaşma" hayatımıza girdi. Örneğin doktorların bazılarının "Jinekolog", bazılarının "Ürolog", bazılarının "Kardiyolog" olmalarına alışmıştık. Ama sonunda iş öylesine alt ihtisas dallarına ayrıldı ki.. Artık "Kulak-Boğaz-Buruncu" olmak yetmiyor. Herhalde "Sağ Kulakçı" veya "Sol Burun Delikçi" falan gibi uzmanlarla da karşılaşacağız giderek.
"Kültür"de de aynı süreç hızlanarak yaşanmakta değil mi?
"Klasik Kültür" yetmiyor artık. "Popüler Kültür"e sahip olmadan toplumsal ilişkiler kurmanız mümkün değil. Bir de "Maganda Kültürü" var ki, onsuz hiç olmuyor.
Uzun yıllar önce, 1970'lerde bir okurumla sohbet ediyorduk. Emekli bir subaydı. Okuduğu gazetenin yaşamını nasıl etkilediğini şöyle anlatmıştı:
- Subaylık dönemimde hep Cumhuriyet okudum. Emekli olunca diğer emekli subaylarla orduevinde oturunca bir baktım, onların konuştuğu hiçbir konudan haberim yok. Ben anayasayı, rejim krizlerini, siyasal sistemleri biliyorum. Onlar nasıl tatil yapılacağını, alışveriş yapmayı, yaşamayı, film yıldızlarını biliyorlar. Hemen Hürriyet ve Günaydın okumaya başladım. Şimdi ben de emekli arkadaşlarımla diyalog kurabiliyorum.
Bugünlerde özellikle hanımların fazlaca bulunduğu topluluklarda konuşmalara katılmaya kalkıştığınız takdirde, televizyonlardaki çok izlenen dizileri izlemiyorsanız, söyleyecek pek sözünüz olamaz. Bu diziler "Ortak Kültür"ün temel öğeleri.
Bu ortak kültüre herhalde "Popüler Kültür" demek gerekiyor. İşte bunun da alt ihtisas dalları var. Mesela Ertuğrul Özkök geçenlerde "Benimki kadar olmasa bile Hasan Cemal' in de şarap kültürü vardır" şeklinde yazmıştı.
Michelin'in üç yıldızını almış bir Fransız lokantasına gittiğiniz zaman masada Ertuğrul Özkök'ün ve Bill Gates'in oturduğunu düşünün. Özkök, şarap listesindeki markalar arasından Bordeaux mı, yoksa Burgundy mi seçeceğine karar verdikten sonra, bir de bunların arasından marka seçimi yapmaya çalışacaktır. Bill Gates ise şarap listesindeki markalar yerine fiyatlarına bakıp, en pahalı olanını seçecektir. Bu durumda hangisinin "Şarap Kültürü" en iyi olanı bulmak konusunda daha güçlü demektir?
Beni en çok zorlayan kültür eksikliklerimden biri de isimler.. Örneğin bir "Paris Hilton" var ki, hangi internet sitesine girsem onunla karşılaşıyorum. Önceleri ben Paris Hilton'u, İstanbul Hilton veya Berlin Hilton gibi bir otel adı zannettim. Fakat baktım ki, bu otel seks skandallarına, erotik filmlere, frikik vermelere konu oluyor. Google'a girip Paris Hilton'un ne olduğunu öğrenmek zorunda kaldım. Meğer 1981 doğumlu Paris Hilton, Hilton Otel zincirini kuran Conrad Hilton'un 300 milyon dolarlık servetinin varislerindenmiş. Dedesi de Elizabeth Taylor'un pek çok kocasından biri olarak o dönemde popüler kültürün kahramanları arasına girmiş.
Bu Paris'in aşk hikayeleri, seks skandalları ve çevirdiği filmler hakkında Google'da tam 9 milyon 100 bin sayfa belge ve fotoğraf var. Belki de gelmiş geçmiş en büyük fizikçi olan Isaac Newton hakkında 1 milyon 100 bin, Atatürk hakkında ise 739 bin sayfa çıkıyor Google'da.
Geçenlerde arkadaşlarla "Yemek Kültürü"nü tartışıyorduk. Reha Muhtar lahmacunla viski içmeyi "Popüler Kültür", alafranga tuvalete alaturka çömelmeyi ise "Maganda Kültürü" olarak niteledi. Acaba Ferrari Maranello 575 M'in disk çalarından Ankaralı Turgut'un "Dah Diri Dah Dom"unu dinlerken, otoyolda bile sinyal vermeden şerit değiştirenlerinki hangi tür kültüre giriyor?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Reha Muhtar lüferlere mi özeniyor?   / 12-06-2005
 Bush demek Amerika demek midir?   / 11-06-2005
 AK Parti acaba CHP'ye bağımlı mı?   / 10-06-2005
 Levent Kırca'dan "Ateşin Düştüğü Yer" başlıyor   / 09-06-2005
 Şarapçılar bir anda neden meyve suyuna döner ki?   / 08-06-2005
 Bıktırıcı süreç sizi de bunaltmıyor mu?   / 07-06-2005
 Yiğit Okur'a göre sorun yasalarda değil, yargıda   / 06-06-2005
 Cumhurbaşkanı "Yürütme"nin de başı değil mi?   / 05-06-2005
 Bir dönemi tek bilen kişi olmanın dayanılmaz ağırlığı   / 04-06-2005
 "Ben sadece Başbakanım.. Sorun çözecek konumda değilim"   / 03-06-2005
EMRE AKÖZ
Totem yapmak!
Hepimizde 'büyü düşüncesi' vardır.
MEHMET BARLAS
Kültürdeki ihtisaslaşma beni yormaya başladı..
Bu...
İLKER SARIER
Doğan görünümlü "Şahin"lerimiz
Bizim köşe, bir karar...
YAVUZ BAYDAR
'Çirkin baş' krizi
ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ın bir...
MAHMUT ÖVÜR
Varto yaralarını hâlâ saramadı
Tam "ister inanın...
SAVAŞ AY
Sanat dünyasında solcu işgali
Sadece solcular mı sanatçı...
Ucuza kaçmayın
Ucuza kaçmayın
Hedefimiz şampiyonluksa bonservisi elinde futbolcu peşinde...
Ze Roberto onay aldı!
Ze Roberto onay aldı!
Galatasaray'ın gündemindeki Brezilyalı yıldıza övgü yağdıran...
'Zenginlerin oteli' açıldı
Belek'te zengin müşteriye hizmet vermek için kurulan 7 yıldızlı Rixos...
Erdoğan sebze-meyve yasağını Putin'le görüşecek
Antalya'ya öğle saatlerinde gelen Başbakan Erdoğan, Rixos Premium...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu