Yalnız adam

Beşiktaş Başkanı Sayın Yıldırım Demirören'e seçim kazandıran en güçlü sözü şuydu: "Arkadaşlarımdan beş kuruş istemem. Tüm parayı kendim vereceğim. Gerekirse 25 milyon doları ben veririm." Diyelim ki; bunu seçim için söyledi. Ama, İzmir'de verdiği "15 milyon dolar verip geri almayacağım" sözü de var.
Beşiktaş'ın şu günlerde yaşadığı ekonomik sıkıntıyı bir yıl önce SABAH'ta gündeme getiren bu satırların yazarı müthiş eleştiri almıştı. O gün eleştirenler bugün gerçeği kendileri itiraf ediyorlar. Açıklanan borç 49 milyon dolar. Transfer döneminde Türkiye'de sıradan oyuncular alınıyor. (Ulusal Takım'da oynamıyorlar.) Yabancı star transferi ise şimdilik sözde. (Gidecek yabancılar çözülemedi. Del Bosque işi FIFA'lık.)
İşte düğümlenen nokta şu:
1- Sayın Demirören yalnız. Yükünü sırtından alacak kimse yok. En küçük harcamanın faturası bile kulübe ödetiliyor. (Elini cebine atan yok. Söz konusu reklam olunca bütün yöneticiler en önde.)
2- Başkana ekonomik destek verecek tek kişi Bay Kıvanç Oktay. Ama transfer başlayınca sesi çıkmaz oldu. Geçen yıl Beşiktaş'ın parasını inanılmaz cömert harcayan Bay Oktay aldığı oyuncuları yarı fiyatına bile (Örneğin Juanfran) satamıyor. (Ayrıca Kıvanç krizi yüzünden birçok yöneticinin istifası cebinde.)
3- Kulübün sevk ve idaresi Genel Sekreter Kenan Öner'in sırtına bırakılmış durumda. (Bay Öner 18 saat çalışıyor ama ona yardımcı olan da yok.)
4- İkinci başkan Murat Aksu'nun hareket alanı sınırlı. (İçişleri Bakanı'nın oğlu olmak işini kolaylaştırmıyor. Tam tersine Beşiktaş'ın işlerinin çözümü zorlaşıyor.) Özellikle Fulya projesi titizlikle inceleniyor.
Bütün sorunların çözümü için bu yönetimden kurtulmanın gerektiğine inanan Sayın Başkan, seçime 2 yıl varken "Genel kurul sadece başkanı, başkan da yönetim kurulunu seçsin" önerisini getirdi. Başkan Demirören hiçbir gruba taviz vermeden yönetim yapmak isterken şunu demek istiyor: "Bu yönetimi başkan seçilmek için (Oy için) oluşturdum."
Başkan Demirören olağanüstü genel kurulun mesajını verdi; kongre için ilk savaşı da başlattı. İlk hedefi "İçimizdeki İrlandalılar" diye suçladığı exbaşkan Serdar Bilgili ve muhalefet lideri Fikret Orman. Başkan Demirören zamanlamayı iyi yapıp hem muhalefeti susturmak hem de olağanüstü kongre ile yeni ve güçlü bir yönetim oluşturmak istiyor. Demirören şu gerçeği anladı. Çünkü Beşiktaş'a bir değil 15 tane para veren Demirören gerekli. Yoksa 49 milyon dolarlık borç krizi Demirören'i siler bitirir. İşte bu nedenle Demirören'in önünde iki yol var: Birincisi, söz verdiği 25 milyon doları vermek. İkincisi, olağanüstü kongreye gidip para veren ve yönetime güç veren bir kabine yapmak.