|
|
|
|
Sanatın izini sürüyorlar
Onlar 'sanatçı' polisler... Kimi cinayet soruşturmasının ardından şiir yazarak rahatlıyor, kimi de kapkaççı peşinde koştuktan sonra evine gidince resim yapıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bir grup polis, mesleklerinin yanı sıra sanatçı kişilikleriyle de dikkat çekiyor. Bunların arasında fotoğraf sanatçısı Bahattin Erkol, tiyatrocu Dündar Öztürk, ressam Boray Yenipazar, şair Bayram Çinkil ve Ahmet Erdem var. Her biri sanatlarıyla "katı ve korkulacak" polis imajını değiştirmek istediğini söylüyor.
'ARTIK ÖZELEŞTİRİ YAPIYORUZ' Şimdiye kadar iki tane kişisel sergi açan Bahattin Erkol, lise yıllarında fotoğrafa merak sarmış. Altı yıl kadar kırılan objektifinin yerine yenisini alamadığı için fotoğrafçılığa ara vermek zorunda kalan Erkol, artık makinesini her an yanında taşıyor ve en az haftada iki gününü bu işe ayırıyor. Eskiden çocukları "Yaramazlık yaparsan polise veririm" diye korkuttukları için, sert bir polis imajına sahip olduklarını söylüyor. Şair Bayram Çinkil ise geçmişte polis olup da sanatsal konulara eğilmenin çok zor olduğunu söylüyor: "Artık sıralı amirlerimizin bize büyük desteği var. Bizim bir lakabımız da 'Aynasız'dır. Bu 'Kendi hatasını görmeyen' anlamına geliyor. Artık özeleştiri yapıyoruz ama vatandaş değişimimizin farkında değil." Çinkil'in Ölü Denizin Dalgaları, Zorlama ve Hayatname adında üç tane kitabı var. Şimdilerde Uğur Mumcu'nun "Sakıncalı Piyade" kitabına göndermede bulunarak, "Sakıncalı Polis" adlı şiir kitabını yazıyor. Bunun yanı sıra radyo programcılığı yapıyor. Bir diğer şair Ahmet Erdem ise lise yıllarından beri şiir yazsa da, antoloji adlı internet sitesinde kendini geliştirdiğini söylüyor. İnsanların kendisine en çok sorduğu soru ise "Polislik de şairlik birbirinden çok uzak değil mi?" Erdem ise bu soruya şu cevabı veriyor: "Meslekte bulunduğumuz süre içinde tabii her aklımıza geleni dile getiremiyoruz. Sanatla uğraşan tüm insanlar sistemi sorgulayan kişilerdir. Sistemi sorgularken bağlı olduğun teşkilata, birime, ülkeye bir yerde muhalif de olmak zorundasın. Bu yüzden biz de imgelere saklanıyoruz."
'TİYATRO DA DİSİPLİN İSTİYOR' Teşkilatın ressamları arasında yer alan Boray Yenipazar, şimdiye kadar iki tane kişisel sergi açmış. 5 binin üzerinde karakalem ve yağlıboya portre çalışması var. İşinin stresini resim yaparak attığını söylüyor. En büyük desteği ise Çevik Kuvvet'te çalıştığı zamanlarda görmüş. Çevik Kuvvet'te kendisine bir oda ayrılmış, tüm yağlıboya masrafları karşılanmış. Böylece 100'ün üzerinde tablo yapmış. Bu resimler şu an Çevik Kuvvet'in duvarlarını süslüyor. Polis tiyatrosunda oynayan Dündar Öztürk ise tiyatro oyunculuğuyla polisliğin birbirine çok benzediğini söylüyor: "Her iki mesleği de zor şartlarda yürekten severek yapmanız gerekiyor. Zannedilenin aksine tiyatro özgür olmayı gerektirmiyor. Sahne ve kulis disiplini var. Tiyatrocu çalışarak dinlenir, çalışarak yorulur. Polislikte de, tiyatroculukta da ciddi ve disiplinli olmazsanız, çok hata yapabilirsiniz. Ve yapılan hatalar göze çarpar." Öztürk teşkilatın içinde tiyatrocu olarak büyük destek gördüğünü de ekliyor. Bir önceki oyunda Hamlet'i canlandıran Öztürk'e meslektaşları ise o dönemde "Hamlet" diye hitap ediyorlarmış.
Ece KOÇAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|