Bir atyarışı masalı
Evvel zaman içinde üç dar gelirli vatandaşın yolu hipodroma düşmüş. Bir tanesi daha evvelce de hipodroma gittiği için orada çok tanıdığı varmış. O gün onlardan birine rastlamış. "Acil paraya ihtiyacımız var. Bize bir tüyo ver. Birkaç kuruş kazanalım" demiş... Zaman zaman antrenörlük de yapan her sabah erken saatlerde sahaya gelip idmanları takip eden, o hipodromda rastlanan tanıdık, "Son koşuda 13 numaralı ata oynayın. Ahıra ben bakıyorum. İşlem tamam" deyince de bizim üç kafadar ceplerindeki parayı birleştirip padoğun arkasındaki kahveye gidip oturmuşlar ve son koşuyu beklemeye başlamışlar. Başka hiçbir koşuya oyun oynamadan sabırla beklemişler. Son koşu için atlar padoğa geldiğinde herkesten evvel padok etrafında yerlerini almışlar. 13 numaralı at kıpır kıpır... Biri koşmuş ceplerindeki tüm parayı 13 numaraya yatırmış. Tekrar geri dönmüş. Jokeyler at binmişler ve atlar starta gitmek üzere piste çıkmışlar... Tam o sırada 13 numaralı at durmuş ve dışkı bırakmış. Üç adım sonra bir daha... Bizim kafadarlardan daha evvel hipodroma gelmiş olanı "Yandık abiler yandık. Bütün işlemi dışarı attı" demiş. Ötekilerin morali bir bozulmuş ki sormayın... Koşu başlamış, 13 numaralı at hep önde götürdüğü ve bizimkilerin canhıraş feryatlarının hipodromun her yanından duyulduğu koşuda son 50 metrede dördüncü kalmış. Paralar da uçmuş, gitmiş. Bu hikayenin devamı da var. Devamını başka güne bırakıp, bugünlük "Atyarışında at atı geçer" kuralının varlığını hatırlıyalım ve şablonumuzu, çatımızı bilginize sunalım.
|