Şemsiyenin altında
Umarım, Başbakan o dediklerini bin kere düşünmüş, tartmış, doluya da boşa da koymuş, görünen manalar ile perde arkasındaki asıl anlamlar üstüne kafa yormuş... Umarım, " Büyük Ortadoğu " yahut " Genişletilmiş Ortadoğu " denen ABD projesinin ne olduğunu gerçekten anlayıp da öyle konuşmuştur. Öyleyse, deriz ki... Ey ahali, durum bu: Başbakanınız bir tercih yaptı. Siyasi, bölgesel, küresel, stratejik bir tercih. O artık, bilerek, kendi iradesiyle, ABD'de şu anda etkili olan bir kesimin bölgemize biçmek istediği donu benimsemiştir. Bunun kağıt üstündeki özgürlük, demokrasi gibi vitrin malzemelerine hep birlikte göstereceğimiz şefkat kadar... Bölgede ABD hegemonyasının kurumlaşmasına... Ne pahasına olursa olsun (yanlışlarıyla da) İsrail'in savunulmasına dönük özelliklerini de kabul etmiştir.
Eder eder. Kendi iradesi. Pardon? Bu insanları oraya getiren " halk iradesi " değil miydi! Gerçekten " halk iradesi " bu yönde midir? Hakikaten, AKP'ye oy vermiş seçmenin bile, kendi oylarıyla seçtiği, tek başına iktidar yaptığı, yasaklı olmaktan çıkardığı bu heyete ve o lidere verdiği böyle bir " vekalet " mevcut mudur? Sahiden, günü kurtarmak, büyükgüçlümağrurküstah müttefik karşısında tövbekar olmak için yapılan bu manevralar, verilen sözler, çekilen yağlar, şu Bush vesair dalkavukluğu Türkiye'nin geleceğini, ruhunu, vicdanını bağlasın diye " halkın açık çeki " filan var mıdır? "
Türkiye'nin ABD'nin vizyonunu ve stratejisini paylaşmasından ve desteklemesinden daha doğal bir şey olamaz " diyen bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı... Normal, doğal, olağan nedir diye bir nefes alıp düşünmüş müdür? Uluslararası hukuk olmadan bir ülkeyi işgal etmek mi doğaldır? Bir ülkeyi işgal edebilmek için olmayan silahları varmış gibi yalan uydurmak mı normaldir? Kafa kesiciler bir yana, kendi topraklarından işgalciyi çıkarmak isteyen herkesi terörist saymak mı olağandır? Cenevre hukukunu hiçe sayan sorgular, aşağılayıcı muamele ve işkenceyi doğal görmek de mi doğaldır? Türkiye bu " medeniyet, demokrasi, özgürlük " projesinin bu çürüklerini, bu içine işlemiş kokuşmuşluğu da mı paylaşıyor, destekliyor ve doğal görüyor? Siz, ey millet, ey halk, ey okur... Bütün bunları " doğal " mı görüyorsunuz?
Nedir öyle " Rejimine ve toprak bütünlüğüne yönelik büyük tehdit altında bulunan Türkiye'yi Truman doktrini ve Marshall yardımıyla şemsiye altına alan da ABD'dir " demeler. Nasıl bir kompleks, nasıl bir duygu, nasıl bir... bir şeydir bu! Şemsiye altında olmanın utancı yerine gururunu taşıyan bir ruh hali nasıldır, hala kuşak kuşak aktarmaya soyunmuş bir şemsiyecilik ne iştir! O şemsiyenin altında dünyanın her yerinde birbirine kırdırılmış halklar... Bu ülkede cinayet, katliam ve iç savaşlar halinde katledilenler nasıl bir " Şemsiye mutluluğu ve huzuru " verir insana? Bunca değişim, değiştik, dönüştükten sonra nasıl bir " 6. Filo ve Kanlı Pazar " genetiğidir bu! Bu nasıl demokrasi, ne menem özgürlük, ne tür bir insanlık, adalet ahlakı ve hukukudur! Nasıl... Nasıl... Nasıl!
|