Euro'dan çıkış olabilir mi?
Fransa'nın "hayır"ının oluşturduğu Tsunami dalgalarından biri de Euro'ya isabet etti . Başta İtalya olmak üzere bazı kurucu üyeler "Euro'yu istemezük " diye tepki gösterdiler. İtalyan'ın iki bakanı, İngiliz Sterling'ini ve Danimarka Kronu'nu örnek göstererek, Euro yerine eski para birimleri olan liretin kullanılması gerektiğini bile dile getirdi. Bu gelişmeler doğal olarak " Euro'dan çıkılabilir mi?" sorusunu da gündeme taşıdı. Soruya yanıt basit. Tabii ki çıkılabilir . Ancak bu ülkenin iyi düşünüp karar vermesi şarttır. Sırf şövenist içgüdü veya sosyal nedenlerle böyle bir karar alınırsa maliyetinin ağır olacağı baştan bilinmelidir. Avrupa Birliği ve onun doğal sonucu olarak parasal bir birlik oluşturulurken, kurucular "çıkış stratejisi"ni akıllarına bile getirmemişlerdi . Kendilerinden o kadar emindiler ki, bu konuyu gündeme dahi almadılar. Savaşlardan arınmış, batı değerleri üzerine inşa edilmiş, halkın refahını arttıracak ve ileride süper güç olacak bir sistem kurarken, girişleri kurallara bağlamayı daha uygun gördüler. Çıkıştan söz dahi etmediler. B planını oluşturmadılar .
İlk Sonuç Devalüasyon Piyasaların da algılamaları aynıydı. Üye ülkeler merkez bankalarını kapatacaklar, para politikalarını saygınlığı yüksek bir merkez bankasına devredeceklerdi. Euro'nun tek para olarak kullanımından çok, uluslararası bir para birimi olmasının zorluğunu biliyorlardı . Euro'nun saygınlığını sağlamak, uygulanacak politikaların kredibilitesinin yüksekliği ve siyasi kararlılığın bu paranın arkasında olduğunun hissedilmesi ile mümkündü. Bu da gerçekleşti. Euro ikinci önemli para olarak uluslararası sisteme girdi. " Şimdi ben artık Euro'dan çıkıyorum" diyen bir üye ülke bunların hepsini bir anda terk etmek zorunda . İş sadece merkez bankasını işler hale getirip, para basmasını sağlamakla bitmiyor. İki önemli gelişme ve şartı düşünmek zorunda. Birincisi, bu kararı alacak ülkenin parasının değeri piyasalarca belirlenecektir. Yeni para Euro'dan değerli olamayacağına göre, ülke bir devalüasyonla karşı karşıya kalacaktır . Oranı ne olur bilinmez ama değer yitirecek para, kamunun ve şirketlerin borçlarını ile varlıklarını etkileyecektir. İlk aşamada enflasyon artacak, ücretler reel olarak düşecektir. Bütün bu gelişmelerin ülke için olumlu olduğu söylenemez. İkinci olarak, Euro'dan çıkan ülkenin makroekonomik politikalarını yeniden çizmesi, mevcut sorunlarını çözmesi, verimliliğini arttırması ve küresel dünyada kendine bir yer bulması gerekiyor. Geçmişte "hayır" dediği yapısal reformları gerçekleştirmek ve yabancı işçilere karşı tutumu belirlemek, birden gündemin başlıca maddeleri haline gelecektir. Piyasaların bu ülkeye bakışını, risk primini, kamu borcu sorununu, döviz kuru rejimini tek tek dikkate almak ve bunları çözecek politikalar uygulamak işin başka bir yanı.
İntihara Teşebbüs Avrupa Merkez Bankası'ndan Otmar Issing, Euro'dan çıkışı intahar etmekle eş tutmuş . Bence, bu durum intihara teşebbüse daha çok benziyor. İntiharda başarılı olursanız ölüp gidiyorsunuz. Teşebbüste ise hayat çok daha güç şartlarda devam ediyor. Bunun ötesinde, Euro'dan çıkış fikri, AB'nin kurucu ortaklarından önemli bir bölümü tarafından geniş kapsamda düşünülürse, bunun toplu intahara teşebbüsten farkı yoktur. AB Projesi bir daha sözü edilmemek kaydıyla rafa kaldırılır. Başlangıçtaki güçlü hayaller de yok olur, gider.
|