|
|
Gerçekten masal gibi...
Bir İstanbul Masalı gerçekten masala döndü. Hem de finaline doğru gittikçe trajediye dönüşen bir sonla... Müziği, hikâyesi ve gerçekten çok başarılı kadrosuyla Bir İstanbul Masalı dizi dünyasına damgasını vurdu. Tadında gerçekleşecek sonla da uzun süre çok iyi anılacak. Dün Ömer Bey'in ölümü gerçeklik duygusunu pekiştirdi. Bundan sonra olacak her türlü sürprize izleyici artık açık. Bir yandan merakla bekliyorum. Öte yandan en favori dizilerimden birini kaybedeceğime üzülüyorum... Bu arada İki yılın masalını izlerken zaman zaman flash back'lere (geçmişe dönüş) takıldım. Mehmet Aslantuğ'un yani Selim'in saçına aklar düşmemiş henüz. Esma'da bir hayli çirkinmiş. Ya Demir, Ozan Güven'e ne demeli; tıfıl bir delikanlıymış masal başlarken... Çiçek, Zekeriya, Ozan ve diğerleri biraz da bu diziyle büyümüşler, gözümüzün önünde... Küçük Ağa Çetin Tekindor ve filmlerin, dizilerin unutulmaz sesi Arsen Gürzap, Arhan malikânesinde şarap gibi yıllanmış, lezzetlenmişler. Altan Erkekli ve Vahide Gördüm, Kozan'lar olarak keşfedilmişler, kadir kıymet görmüşler yeniden... Ağabeyine ve bana çorba taşıyan Hikmet Abla, Adviye Hanım olup çıkmış benim için artık. Hepsi değerine değer katmış, hepsi değer katmış Bir İstanbul Masalı'na. Bizim kadar onlar için de unutulmayacak bir masal bitiyor. Ve ben en favori dizilerimden birini kaybedeceğime bir kez daha üzülüyorum.
|