kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Türban yasağı

Demokrasinin, aklın kurallarını zorluyor, kadınlarımıza hakaret yolunu seçiyoruz.

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "türban yasağı"na yepyeni bir boyut getirdi. Demirel, Devrim Yasaları'nda yapılacak bir değişiklikle, cumhurbaşkanı eşlerinin kıyafetlerine yasak getirilebileceği önerisinde bulundu.
Bu Türkiye'nin nasıl bir noktaya geldiğinin en açık göstergesi.
Yani siz doktor, eczacı, avukat, ev kadını veya sanatçı olabilirsiniz. Ama siz aslında bir hiçsiniz. Kocanızın seçtiği meslek sizi, kıyafetinizi, yemenizi, içmenizi belirler diyoruz kadınlarımıza. Siz kocanızın çizdiği sınırlar içinde hayatınıza yön verebilirsiniz. Kocanız bir makama gelirse, kıyafetinizi, kendi kişiliğinizi, düşüncenizi yok sayarak, o mevkiye uygun hale getirmek zorundasınız.
Türkiye, türban yasağı nedeniyle kadınlara uyguladığı yasakla, kadının özgürleşmesinin, modern hayata katılmasının, eğitim almasının önüne keskin bir set çekti.
Değerli bilim adamı Semih Gemalmaz titiz bir çalışma sonucu gerçekten önemli bir eser hazırlayıp yayınladı. Adı, "Türk Kıyafet Hukuku ve Türban." Profesör Gemalmaz, bu eserinde türban yasağının temel gerekçesi olan Anayasa Mahkemesi'nin 1989 ve 1991 tarihli kararlarını detaylı bir biçimde ele alıp değerlendiriyor.
Gemalmaz'ın bu kararların belirlediği kamusal alanla ilgili tespiti şöyle: 1) Üniversite tesisleri "kamusal alan" addedilen mekânlara dahildir. 2) Bu kamusal alanda türbanın yasaklanması gerekli ve Anayasa'ya da uygundur. 3) Kamusal alan olarak üniversitedeki bu yasak, üniversite öğrencilerine (ve üniversite öğretim üyeleri ve çalışanlarına, yani kamu görevlilerine) şamildir.
Gemalmaz, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı sonucunda, üniversitenin halkın bir bölümüne, daha somut bir ifadeyle başını örten kişilere kapatılmış olduğunun altını çiziyor. Yani, üniversiteli sıfatına haiz olmayan, öğrenci olmayan sokaktaki herkese üniversite kapısının kapatıldığına dikkat çekiyor.
Sonuçta da, Türkiye'de üniversiteler, türbana farklı bir muamele yapılan kamusal alanlar haline geliyor. Öğrenci iseniz giremiyorsunuz, öğrenci olmayıp ders, panel, sempozyum izlemek isterseniz yine giremiyorsunuz, ama hasta veya hasta yakını iseniz girebiliyorsunuz.
Şimdi buna bir de Devrim Yasaları'nı eklemek istiyoruz. Eşinizin başı bağlıysa başbakan olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, meclis başkanı ve milletvekili olabilirsiniz ama cumhurbaşkanı olamazsınız demeye getiriyoruz. Yasağın kapsamını giderek genişletiyoruz.
Demirel'in önerisine uyarsak, Çankaya Köşkü'nü, daha ileri giderek başbakanlığı kamusal alan ilan edip vatandaşların önemli bir bölümüne kapatmak istiyoruz.
Geleneği kırmak, toplumsal yaşama katılmak, eğitim hakkından yararlanmak isteyen genç kızlarımıza sırf başörtülerini "geleneksel" biçimde takmadıkları gerekçesiyle, yaşam hakkı tanımıyoruz.
Şimdi işi daha da ileri götürüp kişisel tercihi veya inancı nedeniyle belirli bir giyim tarzını seçen kadından dolayı eşini cezalandırma yoluna gitmek istiyoruz. Demokrasinin, aklın kurallarını zorluyor, kadınlarımıza hakaret yolunu seçiyoruz.
Aslında bu kadar uğraşmaya gerek yok. Tek maddelik bir yasa yapıp, türban takanlar Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlık haklarından yararlanamazlar desek sorunu kökünden çözmüş oluruz herhalde. Bakarsınız, işi buraya götürecek olanlar bile çıkar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 SABAH'tan haberler   / 06-06-2005
 Sezer'in hakkı Sezer'e   / 04-06-2005
 Ankara'ya düşen görev   / 03-06-2005
 Tirajda güven dönemi   / 02-06-2005
 Başmüzakereci rahat   / 01-06-2005
 "Etkin pişmanlık"   / 30-05-2005
 Bir yasanın anatomisi   / 28-05-2005
 Tarihi doğru okumak   / 27-05-2005
 Tarihçiler de tartışamadı   / 26-05-2005
 Aydın muhalefetine alışmak   / 25-05-2005
ERDAL ŞAFAK
Ankara-Şam-Washington üçgeni
Başbakan Erdoğan'ın Başkan...
ALİ KIRCA
Taraf-tar!
Cumartesi günü İnönü Stadı'nı renk cümbüşüne...
ÖMER LÜTFİ METE
Beni sokmayan 'yalan'
Türkiye'nin AB üyelik adaylığının...
UMUR TALU
Çıt çıkmadan...
"Fildişi kulelerde bölge halkından...
YILMAZ ÖZDİL
Çankaya'nın türbanı
Yumurta kapıya dayandı. Hassas...
ERGUN BABAHAN
Türban yasağı
Demokrasinin, aklın kurallarını zorluyor,...
AB'de meydan muharebesi
İki "hayır" sonrası İngiltere, ortak anayasa referandumunu erteleme...
Coni kaset çıkardı: Neyim var ki rapten gari!
"Irak'ta yaşananları sadece televizyonlardan ve gazetelerden...
Ya Terim ya Luce
Ya Terim ya Luce
Federasyonda başkan Bıçakcı ile başkanvekili Doğan'a yakın gruplar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu