|
 |
 |
 |
|
| Washington kuşatması
|
|
Amerika'da gündem Türkiye... Başbakan Erdoğan'ın seferinde başkentin üç önemli merkezi üç kritik görüşmeye sahne olacak.
Türk heyetinin Amerika çıkarması başladı. Başbakan Erdoğan Beyaz Saray'da yarın Başkan Bush'la buluşacak. Oval Ofis'teki bir saatlik görüşmede Bush'un AB için verdiği desteği vurgulaması bekleniyor.
YENİ SAYFA MESAJI
Dışişleri Bakanı Gül de bugün ABD Dışişleri Bakanı Rice ile bir araya geliyor. Rice'a "ilişkilerde yeni sayfa açalım" mesajı verecek olan Gül, PKK'ya karşı somut adım atılmasını isteyecek. Görüşmelerde Kıbrıs öncelikli olacak.
PENTAGON'DAKİ TEMAS
Üçüncü temas asker cephesinde olacak... Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Başbuğ, Pentagon'da Pace'le beş saat görüşecek... Buradaki gündem maddesi de Kuzey Irak'taki PKK varlığı olacak...
Ankara üç koldan ABD başkentine çıkarma yapıyor. Son yıllarda gerilen ilişkilerin düzeltilmesi ve dostluğun tazelenmesi için bu ziyaretler Ankara tarafından fırsat olarak görülüyor Ziyaretlerin en önemlisi hiç kuşkusuz Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Bush’la görüşmesi. Beyaz Saray’daki randevuda Türkiye’nin Avrupa Birliği rotasının da konuşulması bekleniyor. Dışişleri bakanlarının görüşmesinde Gül meslektaşı Rice’a "sorunları unutup yeni sayfa açalım" mesajı verecek. Genelkurmay 2. Başkanı Başbuğ da muadili Peter Pace ile bir araya geliyor.
Başbakan Erdoğan, uzun bir yolculuk sonrasında bu sabah erken saatlerde Washington'a varmış olacak. Yalnız Erdoğan değil, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da bu hafta ABD başkentinde kritik temaslar yapıyor. Gül, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'la buluşurken, Başbuğ da ABD'li muadili General Peter Pace ile Pentagon'da uzun saatler geçirecek. Ayrıca her biri, yıllardır Ankara'nın Washington'da etkinlik kazanmak için en önemli enstrümanı olan Türk Amerikan Konseyi'nin yıllık toplantılarına katılacak.
NOKTA ATIŞI YAPILACAK
Ankara, Türk-Amerikan ilişkilerini rayına oturtmak, "Elkatmış Vak'ası" (Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış'ın Amerikalılar Irak'ta soykırım yapıyor sözleri), Eric Edelman'ın Başbakan'dan randevu alamaması ve benzeri olaylar nedeniyle bir türlü eski kimyasını tutturamayan bu dostluğu "tazelemek" için Washington'da "nokta atışı" yapıyor. Her üç kanal da, kendi konularında verdikleri mesajlarla, "birbirini tamamlayan" bir siyasi irade sergiliyor olacaklar.
FREKANSLAR TUTUYOR MU?
Çarşamba günü Beyaz Saray'da gerçekleşecek Erdoğan-Bush görüşmesinin gündem maddelerini kabaca "vizyon" diye özetleyebiliriz. Yasemin Çongar'ın dün Milliyet'te yazdığı gibi, Amerikalılar birkaç hafta önce dudak bükerek "Ne konuşacağız ki" havasını çalarken, şimdilerde "Bakalım Erdoğan ne diyecek" merakı içindeler. Merak edilen, bu yılın büyük bir bölümünü Amerikan karşıtı bir furyayla geçiren Ankara'nın, bu noktada Amerika'yla ittifakı ne ölçüde sahipleneceği. Bu anlamda Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün dünkü "Temiz bir sayfadan başlamak" yolundaki niyet beyanı ve son haftalarda Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta Türk-Amerikan ilişkilerinin öneminden söz etmesi, Washington'a hoş gelen nameler. Ama yeterli değil. Amerikalılar "Gerçekten Ortadoğu'da değişim ve diğer konularda AK Parti hükümetiyle aynı vizyonu paylaşıyor muyuz" sorusunun cevabını arıyor olacak. Türkçesi: "Frekanslarımız tutuyor mu?" İşin bir de Avrupa boyutu var. İlginçtir ki, hem Türk hem de Amerikan tarafı, çarşamba günkü Beyaz Saray randevusunu Türkiye'nin AB rotasını güçlendirmek için bir fırsat olarak görüyor. Özellikle de Fransa ve Hollanda referandumları sonrasında. Tercüme dahil, 1 saat gibi kısa bir zaman dilimine sığacak bu randevu sonunda, Erdoğan ve Bush, Oval Ofis'deki şöminenin önündeki o iki sarı sandalyede oturup nezaketen bir iki soru alırken, sanırız ki Bush'un ağzından Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen bir iki cümle çıkacak. Tabii içerde de Büyük Ortadoğu, PKK, Suriye ve bolca AB konuşulacaktır.
PENTAGON'DA BEŞ SAAT
Amerikan tarafında merak edilen, hükümetin Avrupa hedefiyle ilgili ne diyeceği. Üst düzey bir ABD'li yetkili, "Başkan Bush Sayın Erdoğan'dan Avrupa konusundaki iradenin devam edip etmediğini ve Avrupa için planlarının ne olduğunu duymak isteyecektir" diyor. Orgeneral Başbuğ'un temasları ise, 1 Mart tezkeresi ve Süleymaniye olaylarının açtığı yaranın tamir edildiği izlenimini uyandıran Türk-Amerikan askeri diyaloğunda, kritik gündem maddeleri üzerinden bir "beyin fırtınası" olarak görülebilir. Başbuğ yaklaşık perşembe günü Pace'le olan randevusu esnasında yaklaşık 5 saat Pentagon'da olacak ve kuşkusuz Kuzey Irak'taki PKK varlığı ve Afganistan'daki Türk barış gücü dahil, önemli konuları masaya yatırma fırsatı bulacak. Son aylarda artan diyalog sayesinde, Amerikan tarafı "fikri" olarak artık Kuzey Irak'taki PKK varlığına el atması gerektiğini kabul ediyor; ancak "pratikte" buna yanaşmıyor. Bu anlamda Başbuğ'un temasları Amerika'lılara son derece önemli bir hatırlatma olacak.
DEVLETTE UYUM...
Tabii tüm bu temasların aynı anda gerçekleşiyor olması, Türk-Amerikan ilişkileri, ve bu ilişkinin düzelmesi isteğinin, kurumlar ve kişiler üstü bir "devlet kararı" olduğunun göstergesi. Ankara, Amerika'yla ilişkiler konusunda "iyi polis- kötü polis" oynamak niyetinde değil. Örneğin silahlı kuvvetler, hükümetin kötülendiği bir ortamda ABD'nin favorisi olmak isteğinde değil. Tam tersi hükümet için de geçerli. İki taraf da bu yolun uzun vadede sağlıklı bir ikili diyalog doğurmayacağı görüşünde. Kısacası iş Amerika'yla ilişkilere gelince, devletin tepesinde hissedilebilen bir uyum var.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
