|
|
Yazık ki, ne yazık...
İletişim en iyi kriz durumlarında öğrenilir. İlişkiyi yönetmek de öyle. Örneğin sokakta sevgilinizle yürüyorsunuz ya da bir etkinliğe gitmişsiniz. Bir bakıyorsunuz, karşınızdan eşiniz geliyor. Çömlek patladı patlayacak. İşte o an insan iletişim ve ilişki adına tüm yaratıcılığını sergilemeye başlıyor. Bu sergilemenin hangi tarzda ve yoğunlukta olacağını, sizin bilgi ve kültür düzeyiniz belirliyor. Başarı? Ancak samimiyetinize ve konuya odaklanmanıza bağlı. Yoksa çok şey kaybedebilirsiniz. Son iki hafta içinde kriz iletişimi adına yaşanan üç olayın üçü de son derece öğreticidir. MasterCard, HSBC, British Airways, THY'nin başına gelenler vaka analizi olarak irdelenmeye değer. Dört kuruluşun iletişimci ve yöneticileri, aradan bir hafta geçtiği için olayın soğumakta olduğunu düşünebilirler. Doğrudur. Kriz ilk şiddetini yitirmekte, soğumaktadır. Fakat tortusu hiç bir zaman geçmez. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi. Belki affedilebilirsiniz ama, bırakılan olumsuz tortuyu silebilmek; yıllarınızı alabilir. O da ancak planlı bir iletişim stratejisi uygulayabilirseniz... Belli ki MasterCard'ın gözünden kaçmış. Şampiyonlar ligi final maçı için hazırlanan İstanbul Rehberi'ne sponsor olmuşlar. Kitap ünlü bir turizm yayıncısı tarafından hazırlanmış. Yazar da eni konu saygın biri. Kontrol gereği görmemişler. Türkiye'nin yakın geçmişindeki olaylara ilişkin, Ermenilerle, Kürtlerle, Atatürk'le ilgili marjinal siyasi gruplarınkine paralel görüşler dökülüvermiş sayfalara. Önce MasterCard Güneydoğu Avrupa Genel Müdürü Özlem İmece, sonra Avrupa CEO'su Dr. Alexander Labak'ın açıklamaları peş peşe yayınlandı. Labak mektubunda diyor ki, "Rehberin seçimi MasterCard tarafından merkezi olarak yapılmış olup; sorumluluk Türkiye Ofisimize ait değildir." İşte işin püf noktası da burada zaten. İletişim milli bir meseledir. Bir ülkenin milli değerlerine ters düşerseniz ağzınızla kuş tutsanız kimselere yaranamazsınız. Haydi MasterCard hiç değilse açıklama göndermiş. Özür dilemiş. THY, British Airways (BA) ve HSBC onu da yapmadılar. En azından ben görmedim. HSBC ve BA, 27-28 Mayıs tarihleri arasında Erivan'da düzenlenen "2. Ermeni Diasporosu Konferansı"na sponsor olmuşlar. Sadece bana onlarca protesto mesajı geldi. İnsanlar her iki kuruluşun müşteri şikayet hattını birbirlerine bildiriyorlar. Bu iki dev kuruluş da susuyor... Ve yazık oluyor... En büyük yazık da THY'ye oluyor. Sen tut, Diyarbakır'daki kazada hayatını kaybeden Türkler'e ödediğin tazminatın neredeyse 9 mislini aynı kazada vefat eden yabancılara öde. En azından kamuoyu böyle bilsin. Çünkü hiçbir ikna edici açıklama yapma. Yazık ki, ne yazık... Bu tür itibar kayıplarının şöyle veya böyle satışlara, hatta hisse değerlerine yansıdığını, kriz durumlarında haklı olup olmadığınızın değil nasıl algılandığınızın önemli olduğunu, mutlaka kısa, orta ve uzun vadeli iletişim planlarıyla itibarın kurtarılması gerektiğini bizim iletişim fakültesinin 3'üncü sınıf öğrencileri bile bilir...
|