|
|
|
|
Türkülere bahar geldi
Kendi yorumları ile türkülere bambaşka bir lezzet katan Kardeş Türküler, dün çıkan yeni albümleri 'Bahar' ile hayranlarına yeniden merhaba diyor. Cennetin Krallığı'nın film müziklerini de yapan grubun albümünde Ermenice, Kürtçe, Çerkezce ve Çingene dilinde şarkıları var.
Kuruldukları yıldan bu yana değişik kültürlerin şarkılarını kendi dillerinde yorumlayan Kardeş Türküler, türkülerin kardeşliği ile aslında bir anlamda halkların kardeşliğini savunuyor. Kürtçe, Ermenice, Azeri, Rumca ve Lazca gibi etnik dillerde türküler söyleyen Kardeş Türküler, ayrımcılığa, kutuplaşmaya kendi dilleri olan müzikle cevap veriyor. 1996 yılında çıkardıkları Azeri şarkılarından oluşan 'Hardasan'la müzik dünyasına adım atan grup, daha sonra sırasıyla 'Kardeş Türküler', 'Doğu', 'Vizontele Film Müzikleri' ve 'Hemavaz' albümlerini çıkardı. Kalabalık kadrosuyla dikkat çeken grup, dün müzikmarketlerde yerini alan yeni albümleri 'Bahar' ile yine adından söz ettireceğe benziyor. Yeni albümlerinde Aynur, Erkan Oğur ve Neşet Ertaç'ın da destek verdiği Kardeş Türküler, 'Cennetin Krallığı' için yaptıkları müzikle de yurt dışında da tanınma fırsatı yakaladı. Grubun elemanlarından Feryal Öney ve Vedat Yıldırım ile yeni albümlerini ve filmi konuştuk...
DİNSEL VE DİLSEL ÇEŞİTLİLİK
* İki yıl aradan sonra sevenlerinize yeni albümünüzle tekrar merhaba dediniz. Albümünüzün adının 'Bahar' olmasının nedeni nedir? Feryal Öney: 'Bahar' dedik çünkü birincisi bahar derken insanın içine bir ferahlık geliyor. İnsanlar canlanabilmek için baharı hevesle bekliyor, ekinler büyüyor... Tüm bu nedenlerden biz de bu albüme 'Bahar' diyelim dedik. Ümit vaadetsin istedik. Yüzyıllardan beri baharın gelişi şenliklerle kutlanıyor, bunu da hatırlatan bir şey olsun istedik. Vedat Yıldırım: Kıştan sonra bahar, yeniden diriliş dönemi gibidir. Basit bir kelime ama insanların ona yüklediği anlam önemli.
* Albümde hangi kültürlerin şarkılarını dinleyeceğiz? F. Ö.: Her zamanki gibi Ermenice, Kürtçe, Çerkez, Çingene şarkıları var. Bir de Arapça şarkı var. 'Hemavaz' albümümüzde de vardı. Konserlerde de söylüyorduk bu şarkıları ama albümde yer almamıştı. V. Y.: Biz dilsel çeşitliliğinin yanında dinsel çeşitliliği de yansıtan çalışmalar yapmaya çalıştık, şu ana kadar Alevi geleneği yansıtan türküler her albümümüzde var ama bir taraftan Sünni müzikleri de çok önemli.
* Yeni bir kültürün müziği albümünüze taşımak istediğinizde nasıl bir hazırlık çalışması yapıyorsunuz? F. Ö.: Uzun dönemlere yayılmış çalışmalar yapmak mümkün olmuyor. Makbul olanı uzun döneme yayılmış arka plan çalışmaları yapmak ama bizim uzun süren bir çalışmamız olmadı. Cemaatlerle çalışıldı, o müziğin içinde olan insanlarla çalıştık.
* Türkülerde bahar teması öne çıkıyor değil mi? V. Y.: Bu albüm aslında bir takım temaların etrafında doğaçlamaların yapıldığı bir albüm oldu. Albümün genel yapısı karma ama repertuvara baktığımız zaman belli yerlerde bu temaların işlendiği yerler var. Bahar temasının işlendiği şarkılar var. Nevruz, Hampartzum, Hıdrellez, Ederlez, Rozelya Günü gibi. Ermenice, Kürtçe şarkılar var, kadın şarkısı var. Çevreci bir şarkı da var. F. Ö.: İlk albümde de biz Burçak Tarlası'nı söylemiştik, bu yaz döneminde biz BGST'li arkadaşlar olarak, kadın ağırlıklı türküler üzerine çalışmaya başladık. V. Y.: Dil ve din çeşitliğinin yanında güncel ve toplumsal sorunlara da değiniyoruz, bu tür çalışmaların olması gerekiyor.
* Daha önce 'Kara Üzüm Habbesi', 'Mirkut' gibi şarkılara klip çekmiştiniz ama klibiniz müzik kanallarının çoğunda yayımlanmamıştı. Aslında şarkılarınız ya toplumsal güncel olayları ya da doğa olaylarını anlatıyor. Politik içerikleri yok. Sadece dilleri yüzünden yayımlanmamaları hakkında siz ne düşünüyorsunuz? V. Y.: Kültürel olan çoğu zaman Türkiye'de politik bir olay hale geliyor. İnsanların dillerini rahatça konuşmaları, kültürlerini rahatça yayabilmeleri Türkiye'de politik bir mesele haline geliyor. Klip çekimlerinin çok büyük maliyetleri oluyor. O dönemde kliplerimiz yayımlanmayınca bunun üzerine Kalan Müzik de gazetelere ilan vermişti. O dönemde sadece cesaretli davranan Hülya Avşar'dı, Hülya Avşar Show'a katıldık orada yayınlanmıştı.
'SOUND'UMUZ UYMUŞ'
* Peki bu albüme yeni bir klip gelecek mi? F. Ö.: Evet. Çingenece-Türkçe bir şarkımız var, ona hazırlıyoruz klibi. İstanbul'da çingenelerin yaşadığı sefaleti onların ağzından anlatan bir şarkı.
* Son olarak müziğinizi 'Cennetin Krallığı' filminde bütün dünya dinledi. Teklif size nasıl geldi? F. Ö.: Kalan Müzik bütün sanatçıların albümlerini yurt dışındaki müzik şirketlerine ya da film şirketlerine yolluyor. Bizim 'Hemavaz' albümünü de gönderdiler. O albümün Avrupa baskısı Selda'nın uzun havasıyla başlıyor, film ekibindekiler bizim filme böyle bir sound uyar demiş. V. Y.: Filmin bir kısmı Avrupa'da bir kısmı Kudüs'te geçiyor, Avrupa kısmı için müzikler tamam ama Kudüs bölümleri için oranın sesine müziğe ihtiyacımız var demişler. Oradan yola çıkarak bizi seçmişler. Bizim yaptığımız şey, film için vokaller ve perküsyon doğaçlamalarıydı. Müziklerin başta 6 yerde kullanılacağı söylendi ama sonradan iki yerde kullanılmış.
* Neden? F. Ö.: Biraz öz eleştirinin ucunu kaçırdık mı acaba diye düşündüler heralde. Sanırım tepkilerden korktular. Bize öyle geldi... Film öz eleştirel bir film.
ZEYNEP GÜLER - GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|