|
|
|
|
|
Benim değil,bizim kader maçımız bu!
|
|
Ben 4 yıl için göreve geldim. Yunanistan maçı benim kader maçım değil. Ama grupta kalan her maç hem bizim hem de bütün diğer takımlar için kader maçı.
Fatih Terim'den Osieck'e, Mustafa Denizli'den Şenol Güneş'e birçok teknik direktörle, kariyerlerinin önemli maçları öncesi söyleşi yapmış biri olarak çeşitli analizlere sahibim. Ersun Yanal'la konuşmaya, Polat Otel'e o gözle gittim. Sadece Yanal'la konuşmayacaktım. Ruh halinin fotoğrafını çekecektim. Çünkü Milli Takım'ın lideri Ersun Yanal. Beyni, taktik ve teknik açıdan belirleyicisi... Bir hatası 2006 finallerine veda anlamını taşıyabilir. Yanal, zeki bir teknik adam. Her şeyiyle işini seviyor. Ama İstanbul medyasıyla tanışması biraz gerilimli oldu. Yıprandı. Her şeye karşın ayakta kalmayı başardı. Onun bu hali, açıkçası Yunanistan maçı öncesi beni sevindirdi. Çünkü Yunanistan'ı yenmek için ülke olarak ona ihtiyacımız var.
Yunanistan'a yenilirsek Milli Takım'la yollarınızın ayrılacağı söyleniyor. Bu sizin kader maçınız mı? Hayır böyle bir şey yok. Kader maçım değil. Bu göreve 4 yıl için geldim. Milli Takım'da devamlılık temel olmalı. Bu noktaya çalışmamla, dişimle, tırnağımla geldim. Burada çok büyük hedeflerim var ve bunları gerçekleştirmek için geldim.
Dünya ve Avrupa şampiyonluğu mu? Neden olmasın? Her teknik adam ister bunları.
2002'de Dünya üçüncüsü olmuş bir Milli Takım'ın 2006 Dünya Kupası'na gidememesi sıkıntı yaratmaz mı? Yaratır. Ama daha sonra 2004 Avrupa Şampiyonası'na gidemedik. Biz 2002'de dünyanın en iyi üçüncü futbol ekolü değildik. O turnuvanın üçüncüsü olduk. Bunun bilincinde olmadığımız için geriledik. Şimdi toparlanıp ileriye gitmeye çalışıyoruz.
Yunanistan maçı gruptaki kader maçımız mı? Bundan sonraki her maç hem bizim hem de diğer takımlar için kader maçı. Çünkü kaybedeceğimiz her puan bizi finallerden uzaklaştırır. Birbirine çok yakın takımlar var. Ukrayna, Yunanistan, Danimarka ve biz çekişiyoruz. Danimarka hâlâ umutluysa biz neden karamsar olalım? Ukrayna bizi burada yendiyse, biz de onları orada yeneriz..
Ukrayna'ya neden yenildik? Bazı maçlar vardır; teknik direktör bir şey yapamaz. Ne kadar doğru hazırlanırsanız hazırlanın rakip küçük bir hatanızı değerlendirir ve kazanır. O gün de kazanmak için çok istekliydik. Ama maçın çok başında yediğimiz gollere teslim olduk. Ukrayna o maçta sadece gol attı.
İyi futbol için en önemli kriter nedir? Madde gerek. Yani futbolcu. Onları bir kıvama getirmek de sizin işiniz. Bilgisayar ve teknolojik verilerle maça hazırlandığınızı biliyoruz. Bir maçtan önce "Tamam rakibi çözdüm" dediğiniz oluyor mu? Nedir rakibi çözme? Rakibi çözme diye bir şey yok benim için... Çözdüm dediğiniz rakip çıkar size frikikten bir gol atar maçı kazanır. Bireysel üstünlüklere yenilebilirsiniz. Aslında bir teknik direktör bazen maça hiç müdahale edemez. 'Futbolda teknik direktör her şeyi yapar' diye bir şey yok. Sonucu futbolcu belirler.
Sizin için, iyi bir teknik direktör ama önce Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş'ta görev yapıp öyle Milli Takım'a gelseydi deniyor. Bu göreve erken geldiğinizi düşündüğünüz oldu mu hiç? Kesinlikle hayır... Mutlaka bir yerlerden başlamak gerekiyor. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş'a da gitsem orada da aynı şeyleri söyleyeceklerdi. Önemli olan onların söyledikleri değil, benim ne yaptığım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|