|
|
Milli mesele
Hafta sonu İnönü Stadı'nda Dünya Kupası elemelerinde Yunanistan ile çok önemli bir maçımız var. Kazanamazsak havlu atıyoruz. Bu zor sınavı geçebilmek için yüksek motivasyon ve hırslı mücadele yeterli olmaz. Çünkü rakibimiz de aynı görüntüde olacak. Öncelikle Yunanistan'ın özelliklerini iyi analiz etmek gerekiyor. Başlarında çok akıllı ve başarılı taktisyen bir teknik direktör Otto Rehhagel var. Alman hoca bence dünyada elindeki malzemeyi en doğru kullanan teknik adamlardan biri. Yunanistan'ın Avrupa Şampiyonu olmasındaki en önemli faktörler kadronun yapısına göre oturtulmuş, basit oyun modeliyle her rakibe karşı üretilen akılcı taktik planlardı. Zoru başarırlarken kendilerinden çok daha kaliteli ve güçlü takımları devirdiler. Evsahibi Portekiz'i biri final olmak üzere iki defa yenmeleri herhalde tesadüf değildi. Ersun Yanal çok dikkatli olmalı. Yunanistan, geride iyi yerleşen, zor pozisyon veren bir takım. Kalelerine gelen duran toplarda ön ve arka direkte adam paylaşmada başarılılar. Ayrıca kendi kullandıkları duran toplar da en etkili gol silahları. Biz ise tam tersi; bu konuda gideremediğimiz rahatsızlıklarımız var. Rakibin bize avantaj teşkil edecek en ciddi sıkıntısı kolektif yetersizlikten topa fazla sahip olamayıp oyuna genelde hükmedemeyişleri. Yüksek tempolu çabuk ataklarla bilhassa yerden varyasyonlarla savunma bloğunu arızaya uğratabiliriz. Bir de iki kilit adamlarının oynamaması da önemli bir avantajımız. Bence bu kritik maçı kazanabilmemiz için birçok ilkeyi sahaya yansıtmamız lazım. Oyun disiplini, konsantrasyon, hırs, akılcı taktik, savunma güvencesini ihmal etmemek ve de riski gerekli zamanlarda almak.
|