|
|
Bilmeyen, neyi öğretir?
Öğretim görevlisi Sayın Uzman Dr. Mehmet Cesur'un 16.05.2005 tarihli SABAH Posta Kutusu'nda yabancı dille ilgili olarak yazdıklarını okuyunca şöyle düşündüm: Bilim adamı olmak iddiasında olan bir kişi, nasıl olup da yabancı dilin, hele tıp gibi her gün gelişen, yenilikler getiren, yepyeni bildirilerle araştırma sonunda bulunan bilimsel gerçekleri izlemek için şart olduğunu bilmez ve kişisel beceriksizliklerini, öğrenemediği Fransızca'ya ve sonradan öğrenmeye çalışıp da girmek zorunda olduğu sınavlarda 100 üstünden 65 alamadığı için yakındığı İngilizce'ye atfeder anlayamıyorum. Sayın Cesur, "Başka ülkelerde bu zorunluluk yok" diyor. Doğrudur İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve benzeri bilim alanında ileri ülke üniversitelerinde, "dil" zorunluluğu yoktur. Çünkü zaten çoğu bilimi üreten, geliştiren ülkelerdir. Bir Amerikalı ya da İngiliz bilim adamının İngilizce öğrenmesi gibi bir gülünçlük düşünülemez. Bu zorunluluğun olmaması, yabancı ülkelerdeki, hangi dalda olurlarsa olsunlar bilim adamlarının zaten kendi çıkarları ve dünyadaki kendi dallarıyla ilgili gelişmeleri izlemeleri için, en az bir bazen da iki ya da üç yabancı dili zorlamasız, öğrenmiş oldukları içindir. "Ben kendi dilimden başka dilleri bilmesem de olur" diyebilmek için, o dilde, o ülkede, "uzman"lıkla ilgili büyük ve öncü araştırmalar yapılması gerekmektedir. Öğrenmeyen, kendini yenilemeyen kişi ilerleyemez ve iş ortamında yükselemez, hele bir öğretim görevlisiyse... Bilmeyen, nasıl ve neyi öğretecek? Bu konunun yabancı ülke ve kültür hayranlığıyla hiç ilgisi yok, bu sadece aklın gereği... Dil bilgisi sadece, bilime ulaşmaya yardımcı olan bir alettir, başka şey değil. Prof. Dr. Aygen TÖRÜNER-Quebec/Kanada
|