 |  |
  |
|
Süt nine
Demokritos'un, hemşehri olmak talihsizliğine düştüğü Abderalılar' la yaşadığı trajikomik muhabbetler çok eğlencelidir. Abderalılar, İonia'daki Teos kentinden kalkıp şimdiki Gümülcine mıntıkasına yerleşen antik bir kavim. Hepsi birbirine benzeyen, hep aynı fikirleri paylaşan, kendisine hayranlık besleyen bir halk Abdera halkı. Demokritos ise, babasından kalan servetle tam 20 yıl dünyayı dolaşmış, bilgi, birikim ve görgüsünü arttırmış bir bilge, bir feylesof... Abderalılar, kendileri gibi düşünmediği için Demokritos'u küçümserler. Onunla alay ederler. Hatta, onun "zararlı" düşünce sisteminden korkan Abdera Meclisi, bir yasa çıkartarak gençlerin "Abdera sınırları dışına çıkmalarını" yasaklar. Bütün bunları gülerek izleyen Demokritos, Abderalılar'ı şöyle eleştirir: "Hepiniz büyüdünüz, geliştiniz ama sütninelerinizden öte bir düşünce üretemiyorsunuz." Oysa bu durum Abderalılar'a hiç te tuhaf gelmez. Bir insanın, sütninesi gibi düşünmesinin neresi kötüdür ki? Bakan Çiçek'in, üniversitedeki konferansı iptal ettiren sözleri gündeme balyoz gibi düştü. Bunu eleştiren de oldu, doğru bulanlar da oldu. Hatta Bakan'a hak verenler çoğunlukta görünüyor. Şu veya bu görüşte olmak doğaldır. Fakat normal olmayan, bir düşünceyi savunurken, iki yanlıştan bir doğru çıkartmaya çalışmaktır. Bakın, büyük gazetelerimizden birinde neredeyse 25 yıldır aynı köşede yazı yazan biri konuya nasıl yaklaşıyor: "İsviçre'de veya Fransa'da 'soykırım olmamıştır' diyenler tutuklanınca demokrasi yara almıyor da, devlet üniversitesinde, devlete saldıranlara salon verilmeyince mi yara alıyor?" Ne yazık ki burada bir demagoji ustalığı bile yok. İsviçreli hakimin dangalaklığı "doğru" bir karar mıydı ki, bir önermede bulunuluyor? Tam tersi, bir hakimin böyle bir karar alması, ülkesindeki fikir özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Savunulacak bir tavır değildir. Avrupalılar'ın yaptığı her şey, her zaman doğru olamaz ki! İlle bir mantık yürütmek istiyorsan şöyle diyebilirsin ama: "İsviçreli hakimin, soykırım yoktur diyenleri tutuklaması düşünce özgürlüğüne nasıl darbe vuruyorsa, bizim de konferansları engellememiz düşünce özgürlüğümüze darbe vurmaktadır." Ama bu mantıktan şu sonuç çıkmaz: Onlar yanlış yapıyorsa biz de yapabiliriz. Abderalılar'dan 2500 yıl sonra, hâlâ bazı insanlar süt ninesinden edindiği düşünce ufkuyla idare ediyorsa, vaziyet kritik demektir.
|