|
|
Doğru anlam ve değerlendirme
Düşünsel planda günümüzün en önemli ortak problemi "doğru anlamlandırma" olmalı. Son yıllarda iyice ivmelenen insanın bilgiye veya bilginin insana ulaşımı olgusu, hepimiz için bir "kendiliğinden bilme" durumu oluşturuyor. Yani bilmek istediklerimizin dışında da bir sürü bilgi bize ulaşıyor. Doğru-yanlış, taze-bayat, gerekli-gereksiz, ne nitelikte olursa olsun günümüzün insanı, pek çok şeyi görsel ve işitsel iletişim ile "bilebilir" durumda. Bu bilebilirlik, gerçeği kavrayacak biçimde bilmekten çok, bilgi ile yaşamaya mecbur olma durumunu ifade ediyor. Bilebildiğin kadar yaşıyorsun belki de. Günümüz iletişim teknolojisinin tüm bu olanaklarına rağmen oluşan zıtlık o ki, insanlar yine de pek çok şeyi veya hiçbir şeyi bilmiyor veya bilemeyebiliyorlar. Burada bilgiye ulaşamamaktan çok, isteğimize bağlı veya isteğimiz dışında bize ulaşan tüm bilgilerin değerlendirilmesi söz konusu. Değerlendirme, bilgilerin bizim tarafımızdan anlamlandırılmaları ile ilgili. Bir bilgiyi, tam da olduğu veya gerektiği gibi bilebilmemiz için anlama altyapımızın buna uygun olması çok önemli. Anlama altyapısı, bize ulaşan bilgileri doğru kavramamızı sağlayarak onu kafamızda doğru yerlere koymamıza yol açan bir alt donanım. Bugünün ortalama ölçekte düşünen insanı, bu anlamlandırma gereğinin farkında olmasına rağmen gerçekleştirilmesinde başarılı olamıyor. Kendimizce yaptığımız değerlendirmelerin her gün değişip eskidiğine tanık olmamız bizi bir değerler erozyonuna sürüklüyor. Bu hızlı dönüşüm ortamı, hepimizi her konuda şaşkına çeviriyor. Ve bir doğru anlamlandırma problemi ile baş başa bırakıyor. Anlamlandırmanın doğruluğu, bilgiden çok ona yüklediğimiz anlamın gerçeğe yakınlığı ile orantılı. Sevgi ÖZKAN
|