Satacağımız sadece Erdemir değil, Batı Karadeniz'in GAP'ıdır

Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nda kamunun yüzde 46.12 hissesinin satışına start verildi. Dünyanın en büyük demir çelik üreticilerinin ilgilendiği Erdemir ihalesinde son teklif verme tarihi 26 Eylül olarak belirlendi.
Dün çıkılan ihale şartnamesinde üretim ve yatırımların devamı için altın hisse uygulamasına gidilecek. Özelleştirme İdaresi, şirketin yönetim kurulunda üretimi kısıtlayacak veya yatırımları durduracak kararları belli süreye kadar veto yetkisine sahip üye bulunduracak. Ama her altın hissede olduğu gibi, bu tip uygulamalar süreli ve kısıtlı olacak.
Erdemir'in satışıyla dünyanın birinci, ikinci, yedinci ve sekizinci en büyük çelik üreticileri yakından ilgileniyor.
* Pazar 7 milyar dolar- İhale ilanına çıkılan Erdemir 7264 sayılı Özel Yasa ile kurulmuş, kamuya yük olmamış bir özel sektör kuruluşu. 3.5 milyon tonluk yıllık üretim kapasitesine kendi yarattığı finansal imkanlarla ulaşmış. Halen Türkiye'nin yassı çelik üretiminin yüzde 43'ünü karşılıyor. Tüketim 7 milyon ton, Erdemir'in üretimi 3.5 milyon, yarım milyon tonunu ihraç ediyor. Türkiye ihtiyacının 4 milyon tonu da ithalatla karşılanıyor. Bunun için de yılda yaklaşık 3 milyar dolarlık döviz giderimiz oluyor. Çelikteki bu üretim açığını kapatmak için Erdemir yatırım planları yapmış. Bunun için İskenderun Demir Çelik'i satın almış ve uzun demir üreten bu tesisi yassı çelik üretimine döndürecek yatırımları başlatmış. Halen 2 milyar dolarlık yatırımlar sürüyor. Bu yatırımlar sonucunda Ermedir 3.5 milyon tonluk yıllık kapasiteden 2009'da 10 milyon tona, 2015'te 15 milyon tona ulaşmayı ve Türkiye'nin ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.
* Kurulma maliyeti- Dolayısıyla satılacak olan sadece Erdemir değil, aynı zamanda şu anda 7 milyar dolar büyüklüğündeki pazar ve bu pazarın geleceği. Çünkü Erdemir'in üretime başlamasının üzerinden 40 yıl geçmiş, yanına bir ikinci fabrika kurulamamış. İthalatın serbest bırakıldığı ve kolaylaştığı bir dönemde yeni bir fabrikayı da kimse kurmaz zaten. Kursa bile bunun maliyeti oldukça yüksek.
Çünkü 1 milyon tonluk çelik üretim kapasitesi için ortalama 2 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bu da 3.5 milyon tonluk Erdemir için 7 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Yani Erdemir'in sadece yeniden kurulma maliyeti yaklaşık 7 milyar dolar.
* Erdemir'in büyüklüğü- Kaldı ki Erdemir sadece bunlardan ibaret değil. Erdemir 16 milyon ton kapasiteyle Karadeniz'in en büyük limanına sahip. İskenderun'da da Akdeniz'in en büyük limanı Erdemir'in. Marmara'da da Yarımca limanı ile Erdemir, Türkiye'yi üç bir taraftan kuşatmış durumda.
Ereğli'deki fabrika içinde mini bir havaalanı bile var. Ereğli'de 560 dönümlük arazi, 1.200 lojman da mal varlıkları için
de.
Sadece Ereğli fabrikası değil bağlı 9 tane kuruluş da satılıyor. Bu bağlı kuruluşlardan Sivas'taki Div-Han tesisleri Türkiye'nin demirçelik hammaddesinin yaklaşık yarısına sahip. Yani Erdemir'i alanlar Türkiye'nin demir cevheri yataklarının da yarısını almış olacaklar.
* Fiyatı neİ- İşte yabancıların bu denli iştahlı ve yerlilerin almasının çok zor olduğu Erdemir böyle bir kuruluş. Kurulma maliyeti yaklaşık 7 milyar dolar, potansiyel pazarı 7 milyar dolar. Türkiye çelik pazarı hızlı büyümeye aday.
Erdemir'in kârı da aynı rakamı işaret ediyor. 2003 net kârı 269 milyon dolar, 2004 kârı 589 milyon dolar, iki yılın ortalaması 479 milyon dolar. Şirket 10 fiyat/kazanç oranı ile yani net kârının 10 katı fiyatla satılsa 4.8 milyar dolarlık bir değere ulaşılır.
* Yerinde görmek- Bütün bunları daha iyi anlayabilmek için, baharın bu güzel günlerinde veya yaz aylarında Batı Karadeniz'in bu şirin ilçesi Ereğli'ye bir iki günlük geziler düzenlenebilir. Herşey yerinde daha iyi görülür, daha iyi anlaşılır. Tıpkı GAP gezilerinde olduğu gibi. Bu hem bir tatil sayılır hem de Karadeniz'in GAP'ı diye tanımlayabileceğimiz Ereğli için, GAP gezilerinin doğurduğu benzer sonuçları doğurabilir.
Neyi satmaya çalıştığımızı ve kaça satmamız gerektiğini en çok anlamamız gereken, tartışmamız gereken dönemdeyiz. Bunu gerçekleştirmenin bir yolu da bu.
* Sonuç- "İnsan bilmediğinin düşmanıdır" Türk Atasözü