| |
|
|
Emine Erdoğan başka şeyler de söyleyebilirdi
Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, yanında kocası olmadan bir uluslararası toplantıya (Şam'daki "Uluslararası İş Kadınları Forumu") katılması ve orada bir konuşma yapması, elbet sevinilecek bir durum. Bu, Milli Görüş içinden çıkan AK Partili kadroların kadınları için de ciddi bir değişimin kanıtı. Bir kesimin sadece türbanlarına takılarak değerlendirdikleri bu kadınların da göğüslerinde özgür bir yürek ve başlarında kadınerkek eşitliğinin yollarını arayan beyin var. Neticede evlerine kapatılmışlığı başlarını örterek aşan ve sokağa çıkan, siyasete giren "Modern Mahrem"in ulaştığı noktayı, Emine Erdoğan'ın Şam'daki konuşmacı kürsüsündeki konumu simgelemekte. Emine Erdoğan'ın yaptığı konuşmaya gelince. Bazı haberlere göre bu konuşmanın hazırlanmasına Başbakan'ın danışmanı Ahmet Davutoğlu katkıda bulunmuş. Örneğin Emine Erdoğan İslam kadınının yaşadığı ayrımcılıktan yakınırken şöyle demiş: - Hz. Ayşe' lerin, Hz. Fatma'ların üstlendikleri rollerin yanında; günümüz kadınlarının, pozisyonunun çok ileride olduğu söylenemez. Hz. Hatice validemiz, dönemin ticaret hayatında önemli bir konuma sahipti. Şam' a kervanlar gönderen Hz. Hatice, güzel ahlak ile ticareti bir araya getiren şerefli bir kadındı. Tabii ki İslam tarihinin önder kadınlarını hatırlamak ve hatırlatmak hoş bir davranış. Ama şimdi yıl 2005.. Türk kadınlarının da, dünya kadınlarının da öylesine farklı sorunları var ki, ne Hz. Hatice'nin, ne de Hz. Ayşe'nin konumlarının, bugünün kadın sorunlarına ışık tutacağını sanabiliyoruz. Türkiye ölçeğinde meseleyi ele alırsak, ticaret ve sanayi hayatımızda, yargıda, eğitimde, siyasette, çok önemli yetkilere ve sorumluluklara sahip kadınlarımız sayılamayacak kadar fazla. Kadınlarımız arasından başbakanlar, bakanlar, parti liderleri, holding patroniçeleri, medya üst yöneticileri, yıldızlar, komünistler, feministler ve her alandan hem ileri gelen, hem de ileri giden isimler çıktı. Ama mesela, hâlâ başı örtülü kadınların eğitim haklarının sınırlanmasına bir çözüm bulamadık. Veya başı örtülü olduğu için Başbakan eşi olan Emine Erdoğan, Çankaya'ya giremiyor. Tayyip Erdoğan'a devletin tepesi "Bekâr erkek" muamelesi yapıyor. Mesela Emine Erdoğan Türk kadınının bu alandaki sorunlarını Şam'daki forumda anlatsaydı, konuşması şeriat ve laiklik ikilemi arasında bocalayan İslam dünyası için daha aydınlatıcı olurdu. Çünkü Yeni Dünya'da artık herkes birbirinin sorunlarını biliyor. "Kol kırılır, yen içinde kalır" tekerlemesi gerçek dışı. Daha da ötesi, ABD gerekirse zorla, bölge ülkelerine demokrasi ve özgürlük ihraç edeceğini açık açık söylemekte. Tabii ki her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır. Emine Erdoğan veya metin yazarı danışman Hz. Hatice'nin kervan sahibi bir iş kadını olduğunu hatırlatmayı ilgi çekici bulmuş olabilirler. Neticede Kemalistler de, Tek Parti döneminin uygulamalarını bizim Devr-i Saadet'imiz diye anlatmıyorlar mı? Oysa böyle uluslararası forumlarda dinleyiciler, daha önce söylenmemiş sözlerin seslendirilmesi durumunda, o sözleri hatırlar ve kendi kamuoylarına da yansıtır. Zaten değişimin altyapısını da, daha önce o söylenmemiş sözler oluşturur.
|