Sermaye piyasası mahkeme koridorlarında tıkanıyor
Çarşamba günkü son yazımızda SPK'nın icraatlarının toplandığı Yıllık Faaliyet Raporu'nu ele almıştık. 2004 yılında da SPK'nın ana denetim ve uğraş konusu manipülasyon olmuştu. SPK denetimlerinin yüzde 37.7'si, suç duyurularının yüzde 62'si manipülasyon üzerineydi. Buna karşılık mahkemelerde karara bağlanan dosya sayısı ise yoktu. Bu da sermaye piyasasının yargı ayağının eksik kaldığını, ihtisas mahkemelerinin gerekliliğini ortaya koyuyor. Denetimlerde ve suç duyurularında manipülasyon dosyalarının yüksekliğine karşılık içerden öğrenenlerin ticareti dosyalarının düşüklüğü dikkati çekiyordu. Bu konuda 2004 yılında yapılan denetim 3, suç duyurusu ise 2 idi.
250 dosya bekliyor- Bugünkü konumuz ise yüksek sayıda suç duyurusu yapılmasına karşılık SPK'da beklemekte olan manipülasyon dosyaları. Bitişikteki tabloda da görebileceğiniz gibi, 2004 sonu itibariyle SPK'da beklemekte olan 250 manipülasyon dosyası daha var. Aynı tabloda son üç yıl içinde SPK'nın yaptığı manipülasyon suç duyurularının sayıları yer alıyor. Üç yılın toplamı 299. Bu 250 dosya, SPK'nın neredeyse gelecek üç yıldaki çalışma yükünü oluşturacak sayıda. Üstelik üç yılda eklenecek yeni dosyalar hariç. İMKB'den SPK'ya yapılan manipülasyon ihbarı sayısı 2004'te 68, daha önceki yıllarda ise sayı daha yüksek. SPK'nın dosyaları azaltma konusunda son üç yılda belli bir iyileşme sağladığı da görülüyor. Ama bir düşünün ki, soruşturma, inceleme yapılıyor. Dosya oluşturuluyor ve ondan sonra suç duyurusu için iki yıl, üç yıl bekliyor. Hatta bazı dosyalar için 5 yıllık zaman aşımına yakın karar alınıyor.
Yargı süreci 4 yıl- Suç duyurusu yapılırsa bunun bir de mahkeme aşaması var. Savcı dava açılıp açılmayacağına karar verecek, mahkeme süreci yaşanacak ve sonuçlanacak. Eğer bir suç varsa suçun işlenmesinden sonra adaletin yerini bulmasına kadar geçen süre kaç yıl? Belki iki üç yılda sonuçlanan da var ancak 7-8 yılı bulan da. Yine SPK Yıllık Raporları'ndaki verilerden çarşamba günkü yazımıza tablo oyarak koymuştuk. 2000-2004 arasını kapsayan 5 yılda manipülasyon ve diğer konularda yapılan toplam suç duyurusu 629 olmasına karşılık, yargının karara bağladığı dosya sayısı 171. Son 5 yılda mahkemelere intikal eden dosyaların ancak yüzde 27'si oranında bir sonuçlanma var. Buradan yargı sürecinin ortalama 4 yılda sonuçlandığını hesap edebiliriz. Üç yıllık SPK süreci olduğunu varsayarsak manipülasyon dosyalarının ortalama sonuçlanma üresi 7 yıla çıkıyor.
Yeni yaklaşım gerekli- Bu da cezanın caydırıcılık tarafını zayıflatıyor. Haklarında manipülasyon davası açılanların durumu 7 yıllığına belirsizliğe giriyor. Sonuçta bu davalardan beraat edenlerin ceza alanlardan çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Büyük gecikme onlara da bir haksızlık. Yargı ayağındaki bu gecikme sermaye piyasasının işleyişiyle uyuşmuyor. Piyasanın hızını kesiyor. Ama manipülasyon dosyalarının kabarıklığı, şirketler ve içeriden öğrenenlerin ticareti dosyalarının azlığı, konuya yeni bir yaklaşımı gerekli kılıyor. SPK dosyaları azaltmada belli bir mesafe almasına karşılık daha da hızlanması gereği ortada. Daha önemlisi ise bu dosyaların ve suçların azalması. Bunun için bataklığa yönelmek gerekiyor. Daha az manipülasyon ve daha iyi işleyen bir sermaye piyasası için, büyük oyuncuların gözetim ve denetim altında tutulması elbette gerekli. Ama bunu yaparken halka açılmadan itibaren şirketlerin denetimi, patronlarının ve üst yöneticilerinin sermaye piyasasındaki davranışı ve tutumları da dikkatlerden kaçırılmamalı.
Sonuç- "Mükemmellik bir beceri değil, tavırdır" Ralph Marston
|