kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Tüp bebek doktorunun mucizesi
Tüp bebek doktorunun mucizesi
Büyükler için gençlik iksiri gibi oldular

Tüp bebek doktoru sonunda baba oldu

Yüzlerce çifti çocuk sahibi yapan Prof. Dr. Bülent Gülekli ve eşi Ebru Gülekli de 9 yıl sonra bu mutluluğu tattı.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Gülekli ve eşi Ebru Gülekli yıllardır çocuk özlemi çekiyordu. Çift pek çok denemeden sonra geçtiğimiz hafta tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen ikizleri Eliz ve Nazım'ı kucaklarına aldı.

MUCİZE İKİZLER
Ebru Gülekli'ye tüp bebek yöntemini Prof. Gülekli'nin ekibi uygulamış. "Eşimin sayesinde birçok aile çocuk sahibi olurken benim çocuğum olmuyordu. Bu da içimi burkuyordu" diyen Ebru Gülekli yine de umudunu hiç yitirmemiş. Babalık heyecanını yaşayan Gülekli'ye göre de ikizler kendileri için gerçek bir mucize.



Tüp bebek doktorunun mucizesi

Dokuz Eylül Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gülekli ve eşi 9 yıllık çabanın sonunda anne baba oldu. Anneler Günü'nü heyecanla bekleyen Ebru Gülekli, Nazım ve Eliz'e sarılırken "Bu inanılmayacak bir şey, rüya gibi" diyor.

Bülent Gülekli, neredeyse her gün en az bir çiftin özlemle bekledikleri bebeklerine sarılmalarını, bağırlarına basmalarını izliyor. Aslında sadece izlemiyor çünkü bu özleme o son veriyor. Annenin bebeğini dünyaya getirdiğinde ne hissettiğini, babanın biraz çekimser de olsa çocuğunu kucağına aldığında yaşadığı dalgalanmaları en iyi o anlıyor. "Bülent Gülekli de kim? Onun çiçeği burnunda ebeveynleri iyi anladığını da nereden çıkarıyorsun?" diye mi sordunuz... Hemen tanıtalım Bülent Bey'i ve eşi Ebru Hanım'ı... Prof. Dr. Gülekli, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü, Ebru Hanım ile 9 yıllık mutlu bir evliliği var. Veeee, 9 yıldır çektikleri bebek hasreti geçen hafta ikizleri dünyaya gelince son buldu... Şimdi gelin, bu Anneler Günü'nü büyük bir heyecanla bekleyen Ebru Gülekli ile yıllardır mutluluk kaynağı dağıttığı ailelere kendininkini de ekleyen profesörün hikayesini en baştan dinleyelim...

ADIM ADIM GİDİLEN YOL
Prof. Dr. Gülekli, 1982'de Hacettepe Tıp Fakültesi'nden mezun olmuş; iki yıllık mecburi hizmetinin ardından da 1989'da kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. Eğitimine 1990-1992 arasında Londra'da Prof. Howard S. Jacobs'ın yanında, reprodüktif endokrinoloji yani kadınların hormon bozuklukları, çocuk sahibi olma güçlükleri gibi konular üzerine devam etmiş. Tüp bebekle ilgili ilk eğitimini İngiltere'de almış. Türkiye'ye döndüğünde Ankara'da Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastanesi Tüp Bebek Merkezi'nde çalışmış 3 yıl. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından tüp bebek merkezinin kuruluşuna katkıda bulunma çağrısı alan Prof. Dr. Gülekli, açılış aksayınca, Kanada Montreal'deki McGill Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi'nden gelen 2 yıllığına davetli profesör olarak çalışma teklifini kabul etmiş. 2001'de tekrar Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki görevine dönen Prof. Dr. Gülekli, üç yıldan bu yana faaliyette bulunan Tüp Bebek Merkezi'nin de müdürü... Yani kariyeri boyunca attığı adımlar, hayatının mutluluğunu yaşaması ve eşiyle paylaşması için basamak olmuş hep. Şimdi biraz soluklanalım isterseniz... Bu başarılı hayatın, özel kısmında neler olup bitmiş, bakalım. Ebru-Bülent Gülekli çiftinin tanışma öyküsünü anlatsın bize: "Eşim Ebru ile 1996'da İzmir'de tanıştık. Halasının kızı ve damadı kolejden arkadaşlarım. Rahmetli kayınpederim Ertan Yorgucu, görev için geldiği İzmir'de acilen hastalanıp hastaneye kaldırılınca, buraya daha önce hiç gelmemiş olan Ebru ve annesine yardımım olur mu diye halası beni aradı. Böylece tanışmamızı da sağladı. Ağustos ayında tanışmıştık, aralıkta evlendik. İkimizin de ailesi Ankara'da yerleşik olduğu için düğün de Ankara'da yapıldı."

SIKINTIYA SOKAN SORULAR
Peki, hemen çocuk sahibi olmak istediler mi yoksa birkaç yıl beklediler mi? Cevabı Ebru Gülekli veriyor... Durun önce onu da tanıyalım. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni 1991'de tamamlayan Ebru Hanım, bankacılık sektöründe çalışmış. Ta ki, krize kadar. Çalıştığı banka, bir başkasıyla birleşince de "istihdam fazlası personel"den sayılmış. Gümrük Başmüdürlüğü'nde göreve başlamış. Cevabı merak mı ediyorsunuz? "Evlendikten hemen sonra çocuk istedim. Çünkü 28 yaşındaydım. Çocuk istemeyecek lükse sahip değildim." Çiftin çocuk özleminin önündeki engel Ebru Hanım'ın yumurtalıklarındaki kistmiş. 1997'den itibaren 20'ye yakın deneme yapan çiftin yüzü, 10 ay önce gülmüş... Ancak bunu sır olarak saklamışlar bir süre. Ebu Gülekli, o yılları ve neler hissettiğini şöyle anlatıyor: "Türk milleti meraklıdır biliyorsunuz. Okul biter ne zaman evleneceğinizi sorarlar; evlenirsiniz çocuğunuzun ne zaman olacağını. Herkes sordukça bir süre sonra fenalık geçiriyorsunuz. Kinayeli laflar eden bile oldu o yıllarda. O yüzden kimseyle paylaşmadım bu süreci." Tüm bu sıkıntıya rağmen çift, hiçbir zaman "Bizim çocuğumuz olmayacak" diye düşünmemiş. Birbirlerine güvenmişler. "Benim içim çok rahattı" diyor Ebru Hanım: "Çünkü kendimi çok güvende hissediyordum. Bülent bizim birçok arkadaşımızı da tedavi etti. Onların da çocuk sahibi olmasını sağladı. Ona güvenim hep tam. Bülent, yapılan işlemin sonucunun pozitif olduğunu söyleyince çok mutlu oldum. Ama sevincimi tam yaşayamadım. Çünkü bazen testin sonucu pozitif çıksa da gebelik olmuyor. Buna biyokimyasal gebelik deniyor. Daha önce bunu yaşamıştık. Bu yüzden ilk üç ay sevincimizi kimseyle paylaşmadık." Bu uzun uğraşının ardından Nazım ve Eliz, 29 Nisan Cuma günü saat 08.30'da dünyaya gelmiş. Ebru Gülekli, "Epidural anesteziyle yapılan sezaryen yöntemiyle dünyaya getirdim onları. Bebeklerin çıkışında kendimi tutamayıp ağladım" diyor. Hislerini anlatan çiftin sözleri neredeyse birbirini aynı: "İnanamadığınız bir şeyin gerçekleşmesi bu. Mucize gibi bir şey. Sanki rüyadaymışsınız gibi, inanamıyorsunuz ama gerçekler."

Halime Sürek Kahveci

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 İstanbul'da kahve içmek bile ayrı keyif
 Beşiktaş'ı şampiyon yapan Dişi Kartallar
 Birçok zengin geçmişinden rahatsız oluyor
 Kampüste eğlence var
 Şehrin içinde sporla iç içe
 Çocuğun beslenmesi her şeyden önemli
 Balat'a hayat geldi
 Salonda Yahoo! tasarımı
 Kadın olmaktan korkan kadınlar
 Moleküle hükmeden bilimadamı
 Yaş farkı evliliği bitirdi
 Hamburg'da bir çete ve aile gibiyiz
 Bu fotoğraflar hayat kurtaracak
 Küçük küçük kızlar şarkıcı oldular
 Elmasa elleriyle hayat veriyor
 Polisiye dünyası hareketli
 Kıyafetlerdeki mimari tasarım
 'Ne mutlu kediyi bilene'
 Sınırlar sanat için açılıyor
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Hiç gazete çıkmasa ne olur?
Ben sormuyorum, usta...
FİLİZ AKIN
Ödüllerin en güzeli
Şu Çırağan Sarayı'na bayılıyorum.
SUNAY AKIN
Denizaltıları sevmek!..
1721 yılının sonbaharında (kimi...
Kadeh içkinin tadına tat katar
Çay ve suda olduğu gibi şarapta da kadehin renksiz ve saydam olanı tercih...
Anadolu'dan dünyaya şarap turu başlıyor
Şarabın anavatanı Anadolu şarapları bir marka olarak dünyaya tanıtılmaya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.