kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dünyada lazer ameliyatında kör olan bir kişi bile yok
Dünyada lazer ameliyatında kör olan bir kişi bile yok
Çayla pansuman en iyi antibiyotik
Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu kimdir?

Dünyada lazer ameliyatında kör olan bir kişi bile yok

Göz hastalıkları alanında tıbbın önemli ilerlemeler kaydettiğini belirten Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, lazer ameliyatının son derece sağlıklı olduğunu söylüyor. Doktorları en çok korkutan ise yüksek göz tansiyonu.

Görme bozukluğu küçük bir çocuğun başına gelebilecek en tatsız sürprizlerden biridir. Alay konusu olacağını düşünen çoğu çocuk gözlük takmak istemez. 40'lı yaşlarda ise yakın gözlüğü takmak yetişkinlerin kabusu olur... Ama bu kez alay edileceği için değil, yaşı ortaya çıkacağı için... Oysa ne uzağı, ne de yakını görememek tıbben bir hastalık bile sayılmıyor. Üstelik artık gözle ilgili birçok problem, 10-15 dakikalık ameliyatlarla ortadan kaldırılıyor.

* Görme bozukluğu genetik midir? Ailesinde göz bozukluğu olan çocuklarda bu tip sorunlar görülmesi normal. Ama anne ya da baba miyop diye, çocuk olacak anlamına gelmez. Ne var ki anne veya babası gözlük takan çocukların gözlük takma olasılığı, takmayanlara oranla yüzde 50 daha fazla.

* Halk arasında şöyle bir düşünce yaygın. Gözlük takmadığımız zaman gözlerimizin numarası daha çok ilerler ya da gözlük taktığımızda ilerlemesi durur. Bu doğru mu? Bu maalesef çoğu kişinin yanlış bildiği şey. Çocukların miyop göz numaraları tıpkı beden ve ayakkabı numarası gibi, yaşı ilerledikçe büyür. Çünkü gözün kendisi de eksen olarak arkaya doğru büyür. Bunun tersi hipermetrop olan, yani yakını göremeyen çocukların numarası ise yaşı ilerledikçe küçülür. Göz numarası 18-20 yaşına kadar artabilir. Bu süre içinde kişi gözlük takmış takmamış veya yanlış gözlük takmış hiç farketmez. Numarası ne olacaksa oraya kadar gider.

* Uzağı ya da yakını görememek bir göz hastalığı mı? Hayır çünkü sözüne edilen göz sağlamdır. Gözlük takan insanların sadece gözünün ışığı kırma derecesi farklıdır.

* Çocuklarda görme problemi olup olmadığını anlamak için anne-babalar neye dikkat etmeli? Gözlük takmadığınız zaman performansınız düşer. 20 sayfa okuyacağınız yerde, ancak 2-3 sayfa okuyabilirsiniz. Başınız ağrır, mideniz bulanır... Aynı şekilde bilgisayar ekranına da 5-10 dakikadan fazla bakamaz. Eğer bilgisayarla haşır neşirken hiçbir problemi yoksa, o zaman görmesi normal demektir. Ama ders çalışmayan, tembel diye bilinen çoğu çocuğun asıl sorunu net görememesidir. Uzun süre yazıp, okuyamaz. O yüzden küçük yaşta göz muayenesi yaptırmak çok önemli. 6-8

NUMARA NORMAL

* Genelde göz muayenesinden sonra gerçek göz numarasının altında gözlük verilir ya da buna müsade edilir. Neden? Bunun nedeni gözü tembelliğe alıştırmamaktır. Ama bu ülkeden ülkeye değişiyor. Avrupa'da 5'lik bir miyopa 5 numara gözlük verilir. Ama Amerika ve Türkiye'de biz o göze 4.50 veririz. Sıfırlı oynamalar önemli değil. Üstelik 8 numaraya kadar olan görme bozuklukları normal kabul edilir.

* Gelelim lazer ameliyatlarına. Birçok kişi bu yöntemle rahatça görüyor ve çok da mutlu. Ama kimi doktorlar da lazerin sakıncalı olduğu görüşünde. Ne dersiniz? Lazerle göz ameliyatları yapılmaya başlandığında "Türkiye'de insanlar kobay olarak kullanılıyor" deniliyordu. Sebebi şu; Amerika'da sağlık bakanlığına bağlı FDA diye bir bölüm var. Bu bölüm ilaç, yiyecek ve aletlerle yapılan işlemlerde bazı kısıtlamalar getirir. lazer çıktığında da FDA bunu önce yalnızca 20 üniversiteye verdi. Ve 5 yıl içinde her birine sadece 20 ameliyat yapma hakkı tanıdı. Beş yıl sonunda elde edilen verileri toplamak üzere... Dolayısıyla kendilerine 5 yıllık bir ambargo koydular. Dataların çok iyi olduğu görülünce lazer makinelerini yapan şirketler, makinelerini FDA'si olmayan ülkelere verdiler. Biz de Türkiye olarak bunu ilk alanlardanız. Tüm dedikodular, Amerika'nın kendine koyduğu bu 5 yıllık ambargo süresinde çıktı. Lazerin hiçbir sakıncası yok. Bugün Amerika'da yılda 150 bin kişi lazer oluyor.

AMELİYAT SÜRESİ 10 DAKİKA


* Lazer ameliyatları yüzde 100 başarılı mı sonuç veriyor? Başarı oranı yüzde 98. Çok küçük bir kesim ameliyat sonrası geceleri ve yoğun ışıkta gözlerinin kamaştığını söylüyor. Bu da beklenilen bir şey çünkü bazı hastaların göz yapısı tamamen sıfırlanmaya müsait değil. Ya çok düşük numara bir gözlük takıp bu şikayeti yaşamayacak ya da buna razı olup, gözlüksüz dolaşacak. Biz bunu hastalara başında da söylüyoruz. Ancak bugüne kadar dünya genelinde yapılan hiçbir lazer ameliyatı körlükle sonuçlanmamıştır. Oysa Türkiye'de yılda 6-7 kişi lens yüzünden göz kaybına uğruyor. Gözlükle kaza geçirip gözünü kaybedenlerin sayısı ise 4-5. Ben şöyle söylüyorum hastalara; biri havayollarını tercih etmek gibi, diğeri ise karayolunu.

* Ne kadar sürüyor ameliyat? Giriş çıkış toplam 10 dakika. Hiçbir enfeksiyon riski de yok.

* Herkese yapılabiliyor mu? Gözü sağlam olan herkese yapılabiliyor. Ama hastanın beklentisi çok önemli. Çünkü lazer sadece miyopluğu ortadan kaldırıyor. Hasta hem uzağı hem yakını gözlüksüz görmek isterse olmaz.

* Operasyondan ne kadar süre sonra rahatça görmeye başlanıyor? İlk bir iki saat bulanık, ondan sonra tamamen net görmeye başlıyor. Daha önce gözlükle ne görüyorsanız aynısını görüyorsunuz. Ama bu tamamen kişinin kendi tercihi. Eğer gözlükle rahatsanız gözlüğünüzden, lensten memnunsanız da lensinizden vazgeçmeyebilirsiniz. İlle de lazer ameliyatı olmak zorunda değil hiç kimse. Önemli olan nasıl rahat ettiği.

* Göz tansiyonu ciddi bir hastalık mı? Göz doktorları olarak çok gelişmiş bir teknoloji kullanıyoruz, her şeye hakimiz ama "glokom" yani göz tansiyonu, bizim en çok korktuğumuz hastalıktır.

* Tedavisi mümkün değil mi? Hastalığın kendisi aslında çok basit. Tek bir damlayla tedavi edilebiliyor. Ama hiçbir belirtisi olmadan ve hastaya bir şikayet vermeden ilerliyor. Bu yüzden de hasta son anda doktora gelmiş oluyor ve sonuç körlüğe kadar gidebiliyor. Oysa erken teşhisle vereceğimiz tek bir damla, bu körlüğü önlüyor. Tüm gelişmiş ülkelerde tedavi yöntemi aynı ve tek.

* Göze nasıl bir zarar veriyor? Aslında halk arasında "kara su" diye bilinen, yarım damla bir sudan bahsediyoruz. Gözün içinde üretilen bir sudur bu. Sadece yarım damla kadar olan bu su, geldiği gibi bir şekilde de gider. Ama bu su gözde biriktiği zaman görme sinirine baskı yapar ve görme sinirlerini yavaş yavaş öldürür. Bu durumda da tıbbın yapabileceği hiçbir şey yok çünkü görme sinirine dokunamıyoruz.

KATARAKTIN ÇARESİ KOLAY

* Verilen damlayı düzenli kullanmak çok önemli öyleyse... Kesinlikle. Hastanın damlasını bir gün bile aksatmaması gerekiyor.

* Bir de adını sıkça duyduğumuz katarakt hastalığı var... Katarakt; şeffaf olan göz merceğinin zamanla beyazlaşmasıdır. Tıpkı saçımızın beyazlaması gibi. O yüzden gözünüze az ışık girer ve az görürsünüz. Katarakt hastaları göz tansiyonu olanlardan çok daha şanslı. Onun bir damlayla yapılan, dikişsiz, çok basit bir ameliyatı var. Hemen kalkıp gidiyor ve bir anda 10 yıl önceki gibi görmeye başlıyorsunuz.

* Bazen gözümüzün önünde sivrisinek gibi bir şeyler uçuşur. Bu tehlikeli midir? Onların adı tıp dilinde de "uçuşan sinekler" dir. Gözümüzün içersinde varolan normal hücrenin, görme eksenine denk gelip bizim tarafımızdan algılanmasıdır bu. Yani çok doğal. Ama durduk yere şimşek çakması, gözde bir ışığın yanıp sönmesi veya kum yağıyor gibi olması, ciddi şeylerdir. Retina dediğimiz görme tabakasındaki bir çekilmeden kaynaklanır. Kişinin mutlaka bir göz doktoruna görünmesi gerekir.

İlknur Kızıltoprak

DİĞER İYİ YAŞA HABERLERİ
 Kulağa alkol yerine sirke damlatmak daha yararlı
 Nemlendiriciniz yoksa acı badem sütü veya badem yağı sürün
 Evde kendinizi tedavi edin
 Prostat sorunu sekse engel değil
 Sünnet olmak kanseri önlüyor
 Kolesterol ve şekeri ihmal etmeyin
 Budist Türkler'in tuzlu çayı
 Bu salondan çok zinde çıkacaksınız
 50'sinden sonra kuğu oldular
 Kuru ciltlere ballı, yağlı ciltlere naneli
 Güzel hayaller beyni rahatlatır
 40'ından sonra gebelik çok zor
 Deterjan kısırlık yapabiliyor
 Şeker bir salgın gibi yayılıyor
 Şeker hastalığına ilişkin doğru bilinen yanlışlar
 Tiroid vücudun orkestra şefi
 İhmal edilirse kansere yol açar
 Kazanova günde 40 istiridye yiyordu
 Kirli siyasette fazilet mücadelesi
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
  » İyi Yaşa
Elimdeki sihirli değnek olmasa asla yaşayamam, ölürüm
Elimdeki sihirli değnek olmasa asla yaşayamam, ölürüm
Geçtiğimiz yılın en çok albüm satan sanatçısı ödülünü alan Serdar...
Dünyanın en cimri zengini
Eskiden kuşaktan kuşağa miras bırakılan duygu ve anı yüklü...
Futbol sayesinde sokaktan koptular
Sokak çocukları için kurulan futbol takımları antrenmanlara başladı.
Bitki ve meyveler 'poşet'e girdi
Yeşili, meyvelisi ve bitkiseliyle yeni poşet çaylar bir trend yarattı.
Beyaz Saray'a Bağdatlı aşçı
İtalyanlar'la özdeşleşen makarnanın aslında Araplar'ın keşfi olduğunu biliyor...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.