Daum zor, çok zor
Kupa finalindeki farklı skorun ardında ne var? Benim maç günkü yazımda Galatasaray'ın neden kazandığı zaten vardı. Aynen şöyle demiştim: 1- Galatasaray futbolcusu ve camiası bu kupayı Fenerbahçe'den çok daha fazla istiyor. Çünkü bu kupa 100. yılında Galatasaray'ın medarı iftiharı olacak. Onun için Galatasaray futbolcusu ve taraftarı bu maça daha fazla bilenmişti. 2- Her ne kadar eşit sayıda taraftar gelse de, Olimpiyat Stadı Galatasaray futbolcusu için kendi evi. Fenerbahçe için ise hemen hiç yaşamadığı bir deplasman. Bu psikolojik faktör Galatasaray'a avantaj sağlayacaktır demiştim. Aynen oldu.
* Teknik adam farkı rol oynadı mı? Dikkat edin; Fenerbahçe ilk golü kalesinde gördüğü maçlarda, özellikle bunlar Avrupa Kupası veya ligde derbi maçlarsa skoru lehine bir türlü çeviremiyor. Maçı çevireceğim derken savunma zaafları ortaya çıkıyor. Ve arka arkaya golleri kalesinde görüyor. Daum'un böyle maçlarda futbolcularını disiplin altında tutamadığı bir gerçek. Galatasaray'ın gollerinin hiçbirinde Luciano yerinde değil. Fenerbahçe'de Daum'un futbolcuları üzerinde bir disiplin problemi var. Ancak, Fenerbahçe'nin kadrosu o kadar güçlü ki, normal maçlarda bu zaaf ortaya çıkmıyor ve Fenerbahçe kolay galibiyetler elde ediyor. Ama birileri bu kadar güçlü bir Fenerbahçe'nin ezeli rakipleri Beşiktaş ve Galatasaray'a nasıl olup da ikişer kez yenildiğinin hesabını yapmalı. Hagi'ye de neden o kadar mükemmel oynayan Ribery'i çıkarıp Sabri'yi oyuna soktuğu sorulabilir. Oysa nedeni çok açık. Hagi bu değişikliği yaptığında maç 3-1 idi. Haklı olarak 3-1'in üzerine yatmak istedi. Sabri defansif özellikleri daha fazla, topu daha iyi saklayabilen bir futbolcu. Ribery ile golü bulup, Sabri ile skoru korumaya oynadı. Ama şansı yaver gitti. Fenerbahçe'nin savunma zaaflarından iki gol daha buldu.
* Christoph Daum'un Fenerbahçe'deki geleceği ne olur? Zor; hem de çok zor. Aslında Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşamış, gidip Austria Wien'i şampiyon yapmış, dönüp Fenerbahçe'yi büyük olasılıkla üst üste iki kez şampiyon yapacak olan bir Christoph Daum'u harcamak kolay değil. Ama Daum'un Fenerbahçe camiasına bu sene tam anlamıyla keyfini yaşayacakları bir şampiyonluk hediye edemeyeceği de açık. Elbette şampiyonluk her şeyden daha önemli. Ama iki ezeli rakibine ikişer kez, üstelik de ikisinde tarihi sayılacak olaylarla yenilmek Fenerbahçe taraftarını mutsuz eder. Dün Sevgili Nihat Özdemir'i izledim. "Yönetim olarak Daum'un tam olarak arkasındayız" diyordu. Ben bir yöneticilik tecrübemi sevgili Sabah okuyucuları ile paylaşayım. Yöneticiler "Tam olarak arkasındayız" dediklerinde aslında herkesin tahmin ettiği gibi o hocayı gönderecekler anlamına gelmiyor. Bu lafı, yönetimdeki çatlakları kapatmak için de ediyorlar. Çünkü o sırada mutlaka yönetimin içinde birileri homurdanmaya başlamış oluyor. Başkan daha kararını vermemişse "Tamamen arkasındayız" deyip diğer yöneticilere de gözdağı veriyorlar. Bu sırrı da kimseye vermem. Sabah okuyucularına özel!
* Beşiktaş Teknik Direktörü Rıza Çalımbay'ın dün Cordoba ve Sergen hakkında ilginç sözleri vardı. Ben Cordoba'nın yayındayım. İyi kaleci. Sevgili Sinan Engin ile de konuştuk. Cordoba gibi bir kaleci hiçbir şeye tenezzül edecek kaleci değildir. Her sene kazandığı 1 milyon doların üzerinde para onu hiçbir şeye muhtaç bırakmaz. Önümüzdeki yıl da yüksek moralle, kendisine güvenen bir camiada çok başarılı olacaktır. Rıza Hoca, Sergen hakkında da çok doğru konuşmuş. Sergen, Beşiktaş'ın sembol futbolcusudur. Şampiyonlukların mimarıdır. Sergen'in Beşiktaş'tan ayrılması bile o sembol futbolculuğuna yakışır bir biçimde olmalıdır.
|