| |
Bir hayalim var...
Uzun zamandır elime almadığımdan gitar çalmayı unuttuğumu anlamış durumdayım. Tıpkı yıllar sonra maç yapmak gibi. Beynimin yaptıklarına vücudum "bi'dur" demişti. Duruş o duruş ayağımı bir daha topa vurmadım. Gitar çalmak da onun gibi. Bisiklete binmenin konuyla alakası yok. Gamları unutmuşum, yavaşlamışım, gene beynimin yaptıklarına bu kez de ellerim "bi'dur" diyor. O kadar masraf yap, gitar al, amfi al, efekt pedalları al, ondan sonra proje elde patlasın. Zora gelemem; hemen tuş olanlardanım, ama aynı zamanda çaktırmayanlardanım da. Sonra Eddie Van Halen gibi niye çalamıyorum diye mızmızlan! Ama ilk kez direnmeye karar verdim ve günde bir iki saat çalışma kararı aldım. Millete çaktırmamak ne kazandıracak ki. Hem kimin umurunda benim gitar çalıp çalamamam? Esas başarı okumadığım bir kitabı okumuş gibi yapıp çaktırmamak değil mi zaten? Kendine saygı meselesi işte. Bu kez minderden tüymedim. Zaten gitar çalmak da yazarlık gibidir. Yirmi yazar veya gitarist, fark etmez, bir ampulü nasıl değiştirir? Biri değiştirir, diğer on dokuzu daha iyi değiştireceğini söyler. Onun içindir ki hangi seviyede olursanız olun eziklik hissiyatı yaşamazsınız... Ev birbirine dolanmış kablolardan geçilmiyor. Zaten neyi neye bağlayacağımı da unutmuşum. Ton ayarlarını zar zor yaptım. Teknoloji ilerlemiş ve her şey çok daha karmaşık. Ve eve her döndüğümde Dilber, tüm kabloları söküp itina ile bir köşeye yığıp, yaptığım tüm tonlamaları bozmuş oluyor. Nasıl başarıyorsa akordu da bozuyor. Dilber'e not: Tuvalet kağıdı, büyük su, litrelik kola al, gitara dokunma ya da akort etmeyi öğren!!! Dilber'den sözlü açıklama: Mahsuuun, para bırakmadın, alamaduuuum! O karmaşaya bir kez daha maruz kaldığımda gitar çalacak iştah kalmıyor. Bayıyorum. Sözde müzisyenlik hayatımın yarısı gitarı akort etmekle diğer yarısı da akortsuz gitar çalmakla geçiyor desem yalan olmaz. Daha bu emekleme dönemini bitiricem de, rock grubu kurucam da şöhret olucam da manitalar bana kurban olucak... Bu kez inançlıyım ama. Hayatta başladığım her işi yarım bırakan biri olarak bu kez sonuna kadar gitmek istiyorum. Hatta bir hayalim var: Öyle bir rock grubu kuruyorum ki, Teoman falan bana hocam diyor. En önemlisi Dilber grubun teknisyenliğine getiriliyor. Tüm aletlerin, kabloların, bilumum ıvır zıvırın ve tabii ki de gitarların akortlama sorumluluğu onun oluyor... Dilber'den olası sözlü açıklama: Mahsuuun sesi çok açma, amfi çatliiiiyr. Siz geyik yaptığımı sanın. Bu kendimle bir tür yüzleşme projesi ve bu kez başaracağım. Dilber'e rağmen...
|