Bilgi toplumu olabilmek
Bu yılki Forum İstanbul toplantısı, Türkiye'nin bilgi toplumu olmasının nasıl sağlanacağı noktasına odaklandı. Bilgi toplumunu veya bilişim toplumunu tanımlamak zor. Bilginin nasıl elde edildiği değil, nerede kullanıldığı ve ne gibi sonuçlar aldığı önemli. Forum İstanbul Başkanı Yavuz Canevi'nin, sunuşunda da belirttiği gibi, ünlü düşünür Aristo, "Tüm insanlar doğadan bilgiye ulaşmak için uğraşır" saptamasını milattan önceki dönemlerde yapmıştı. Öğrenme ve merak, insanlığa yeniliğe giden yolu açtı. Bu yetenekte körlenme olmaması insanlığı bu günlere getirdi. Sonunda değişen ve gelişen toplumlar ayakta kaldı. 20. yüzyılın öne çıkan iktisatçılarından Schumpeter'in "yaratıcı yıkıcılık" teorisi de bu noktadan hareketle geliştirilen bir yaklaşım. Teknolojik yenilikleri ve kurumsal yönetişim kurallarını uygulama sonucu eskiyen yapının yerini daha etkin ve rekabetçi olanlar alıyor. Bu süreç toplumlara güç veriyor, onları daha ileriye götürüyor. Microsoft EMEA Başkanı Emre Berkin, bilgi toplumunu tanımlamanın zorluğuna değinerek, günümüzde bu konuda üç faktörün öne çıktığını belirtiyor. Bunlar kaliteli işgücü, bilgi ve finansman. Limiti olmayan bilgiyi kaliteli işgücü ve eğitim ile bütünleştirip, bunun bir de finans ayağını çözdüğünüzde rakipleriniz ile aranızdaki mesafeyi giderek açıyorsunuz. Özellikle bir toplumun kapasitesini oluşturmak ve arttırmak için en önemli faktörün eğitim olduğu kesin. Eğitimin her türlü bilgiyi kullanacak nitelikte ve çeşitte insan gücü yetiştirmesi şeklinde yapılaştırılması, globalleşmenin olmazsa olmaz koşulu haline dönüşüyor. Tek yönlü değil çok yönlü eğitim, modern toplumların vazgeçemeyeceği bir gereksinim haline geliyor. Bu oluşumda hem kamu sektörüne hem de özel sektöre görev düşüyor . İşi sadece bunlardan birine yüklerseniz sonuç alamıyorsunuz. Bilgi toplumuna geçiş sürecinde temel aktör özel sektör. Ancak, kamunun da devrede olması lazım. Özellikle, makro ekonomik politika uygulamalarında istikrarı hedef alan, hukukun üstünlüğünü sağlayan, kamu hizmetlerinin kalitesini arttıran ve düşük vergi oranlarını gerçekleştiren ülkeler, bilgi toplumu olma yolunda hızla ilerliyorlar.
Proje üretebilmek TürkAlman Ekonomi Kongresinde, oturum başkanlığını Ergun Babahan'ın yaptığı yatırım ve finans hizmetleri içerikli sektör toplantısında bazı gerçeklerin altı bir kez daha çizildi . Avrupa'da finansman genelde projelere bağlı olarak sağlanıyor. Fizibilitesi iyi, nakit akışı yerinde ve geri ödemeleri sağlam proje yapıp sunduğunuzda, finansman temin etmek gibi bir sorununuz ortaya çıkmıyor. Nitekim, Alman kamu finans kurumu olan KFW'nun Yönetim Kurulu üyesi olan Peter Klaus, kendilerince fizibilitesi iyi projelerin nasıl finanse edildiğini açık ve seçik anlattı. Türkiye, sadece Alman finans kurumlarından değil, Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası kurumlardan fon sağlamak istiyorsa proje geliştirip, bunları sunmak zorunda.
|