|
|
|
|
Cumhurbaşkanı yetkileri ve Anayasa tartışıldı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Gelir İdaresi Başkanlığı Yasası'nın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Meclis'e iade ederken gerekçe gösterdiği 28'inci maddesi aynen kabul edilirken, 3.5 saatlik müzakerelerde Cumhurbaşkanı'nın yetkileri ve anayasa tartışıldı.
CHP Trabzon Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, güçlü bir gelir idaresi oluşturmak amacıyla hazırlanan yasanın bu amacı gerçekleştirecek bir yapılanma getirmediğini söyledi.
Hamzaçebi, yarı özerk olarak yapılandırılan kurumda başkan yardımcılarının başkan tarafından atanmasına olanak sağlanmasının yerinde olduğunu, kamuda benzeri atamaların uygulanageldiğini, ancak Cumhurbaşkanı'nın iade gerekçesinin de kamudaki atamalarda ortak ilkelerin belirlenmesi bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
AK Parti Ankara Milletvekili Zekai Özcan, haksız yere görevden alınan bürokratların idari yargıya gidebileceğini, Cumhurbaşkanı'nın, bürokratlara siyasi iktidar tarafından haksızlık yapılabileceği gerekçesiyle yasayı iade etmeye hakkı olmadığını belirtti.
''BAŞKANLIK SİSTEMİNDE BİLE''
CHP Nevşehir Milletvekili Osman Seyfi, parlamenter rejimlerde cumhurbaşkanlarının sorumsuz, görevlerinin de sembolik olduğunu ifade etti. Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın başkanlık ve yarı başkanlık sisteminde söz konusu olan bazı yetkileri kullandığını ifade eden Seyfi, Anayasa'nın 105'inci maddesinde yetkileri sayılmışken, ''yorumlarla bu yetkileri genişletmenin parlamenter sistemle çeliştiğini'' kaydetti.
Seyfi, Cumhurbaşkanı'nın, yasayla verilmemiş bir yetkiyi kullanamayacağını belirtirken, ''Başkanlık sisteminde bile cumhurbaşkanı önüne gelen kararnameleri imzalar, önüne gelmeyeni imzalamaz. Hangi kararnamelerin cumhurbaşkanlığına gönderileceği yasama organının yetkisindedir'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu, yasanın iade edilmesini bahane eden AK Parti'lilerin Cumhurbaşkanı'nın yetkilerine itiraz ettiğini, ''Biz 365 kişilik iktidarız, yetkileri kimseyle paylaşmayız'' anlayışında olduklarını belirtti.
Anayasa'yı tartışmakla Anayasa Mahkemesi'ni kapatmaktan söz etmenin aynı şeyler olmadığını vurgulayan Kumkumoğlu, ''İktidarda bulunması sebebiyle sistemin bir parçası olan AKP, sistemin içinde mi dışında mı?'' diye sordu. Kumkumoğlu, hükümetin üçlü kararnameyle atayamadığı 300'den fazla bürokratı, vekaletin üst düzey görevlere getirdiğini belirterek, vekil bürokratların Çankaya Köşkü'nde yapılacak törenlere alınmayacağına ilişkin haberlere dikkati çekti.
Kumkumoğlu, Gelir İdaresi Başkan yardımcılarının Başkan tarafından atanmasını öngören düzenleme ile Cumhurbaşkanı'nın onayına gitmeden üst düzey bürokrat atamanın yasal yapısının oluşturulmaya çalışıldığını iddia etti.
AK Parti Denizli Milletvekili Osman Nuri Filiz, idarenin eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olduğunu belirterek, yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı'nın da sorumluluğa ortak olması gerektiğini ifade etti. Filiz, Cumhurbaşkanı'nın kararnameleri ve yasaları geri çevirirken, yargı yetkisi kullanır gibi hareket ettiğini de öne sürdü.
''HÜKÜMETE FREN OLMAYA...''
Cumhurbaşkanı Sezer'in, görev geldiğinde yetkilerinin çok olduğunu söylediğini anımsatan Filiz, ''Şimdi, 'Ben bu yetkileri tek başıma kullanırım' diyerek, hükümete fren olmaya hakkı yok'' dedi.
CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, 1982 Anayasası'na ''şikeli anayasa'' dediği için 8 ay hapis yattığını bildirdi. Milletvekili olarak Anayasa'ya bağlılık yemini ettiklerini vurgulayan Baratalı, ''Bu anayasa yürürlükte olduğu sürece hepimiz buna uymak zorundayız. Eğer beğenmiyorsak Anayasa'yı yeniden yaparız, ancak Anayasa'yı dolanarak veya ondan doğan sıkıntıları sürekli gündeme getirerek Anayasa ile uğraşmaktan vazgeçelim'' dedi.
Baratalı, Meclis Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve diğer anayasal kurumların yöneticilerinin ''kafalarının arkasındaki düşünceleri'' dile getirmek yerine, önerilerini, çözüm yollarını ortaya koymaları gerektiğini belirtti.
Baratalı, ''Biz çoğunluğuz, her şeyi yaparız'' anlayışının çok tehlikeli olduğuna işaret ederken, ''Başka bir durum söz konusu olmazsa Sayın Cumhurbaşkanı 2007'ye kadar görevde. O nedenle daha uyumlu ve verimli çalışmak için Cumhurbaşkanı'nın kararlarını önemsemek ve onlara ciddiyetle bakmak gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
AK Parti Ağrı Milletvekili Mehmet Melik Özmen, 1982 Anayasası'nda Cumhurbaşkanı'na tanınan sorumsuzluğun, 1876'daki Kanuni Esasi'de Padişaha tanınandan ''çok da farklı olmadığını'' söyledi. Anayasa'da Cumhurbaşkanı'na geniş yetkiler verildiğini de belirten Özmen, ''Sayın Cumhurbaşkanı'nın yasaları geri göndermesini ben çok doğal karşılıyorum. Bu kadar yetki verilirse o da bu yetkilerini kullanmakta özgürdür'' dedi. CHP Aydın Milletvekili Mesut Özakcan, Cumhurbaşkanı'nın 5 sayfalık iade gerekçesinin ders niteliğinde olduğunu söyleyerek, Çankaya Köşkü'nden dönen bazı atama kararnamelerinin haklı gerekçelere dayandığını söyledi. Özakcan, Cumhurbaşkanı'nın EUAŞ Genel Müdürlüğü'ne atanmak istenen bürokratın kararnamesini iki kez geri çevirdiğini anımsatarak ''Şimdi bu kişi cezaevinde'' dedi.
Komisyon'da söz alan diğer CHP'li üyeler de sorunun kurumlardan değil, AK Parti'nin iktidar anlayışından kaynaklandığını belirttiler. Cumhurbaşkanı'nın iadesine gerekçe olan 28'inci madde üzerinde görüşlerini dile getiren AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Osman Sali ise üst düzey bürokrat tanımına açıklık getirilerek atamalardaki sorunun çözülebileceğini ifade etti. Görüşmelerin ardından Gelir İdaresi Yasası'nın 28'inci maddesi aynen kabul edildi. Yasanın önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi bekleniyor.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|