Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye'de son birkaç yıldır sürdürülen siyasi ve ekonomik reformlarla aslında sessiz bir devrimin gerçekleşmekte olduğunu söyledi..
Asya Kalkınma Bankası'nın (AKB) 38. Yıllık Guvernörler Kurulu Toplantısı İstanbul'da başladı. Toplantının açılışında Doğu ve Batı kültürleri arasında bir köprü olan İstanbul'un sesi, sevilen Türk müziği parçaları ve klasik eserlerle katılımcılara duyuruldu.
Darbuka gösterisinin de büyük ilgi gördüğü etkinlikte, Bilfen'in küçük öğrencileri, şarkıları ve kıyafetleriyle açılışa renk kattılar. Guvernörler Kurulu Toplantısı'nın açılışında konuşan Devlet Bakanı Babacan, AKB'ye üye 63 ülkeden gelen delegeleri ve bankanın yöneticilerini İstanbul'da görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bir gezginin, İstanbul'un tek bir anahtarla, iki denizi ve iki dünyayı bağladığını söylediğini anımsatan Babacan, ''Denizciler de güneş Asya'da doğduğu, Avrupa'da battığı için Asya'yı güneşin hiç batmadığı yer olarak tanımlar. Latinlerin dediği gibi Asya ışığın geldiği yerdir'' diye konuştu.
Türkiye'nin 1990'lı yıllarda AKB'ye üye olduğunu, bu dönemde küreselleşme yönünde önemli adımlar attığını kaydeden Babacan, AKB ile 14 yıldır yapıcı ilişkiler içinde olduklarını, aynı ruh içinde devam edeceklerini söyledi. Babacan, bin yılın kalkınma hedeflerine ulaşılmasını bankanın çok sayıda projeyle desteklediğini belirterek, Afganistan ve Kamboçya gibi örnekler verdi. Babacan, bölgenin çok fazla olan altyapı ihtiyacının finansmanında bankanın önemli rolü bulunduğunu bildirdi.
Konuşmasında Asya'da yaşanan tsunami felaketine de değinen Babacan, yaşanan ciddi trajedi nedeniyle, etkilenen ülkelerin yardım çağrısında bulunduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da afet bölgesini ziyaret ettiğini hatırlattı.
TÜRKİYE'DEKİ DEĞİŞİM SÜRECİ
Babacan, konuşmasında daha sonra, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik alanda gerçekleştirdiği reformları anlattı. Ülkenin yeni bir olgu içerisinde bulunduğunu ve bunun geçiş ve dönüşüm süreci olduğunu kaydeden Babacan, Türkiye'deki değişim sürecinin dünyanın pek çok yerinden de yakından takip edildiğini bildirdi.
Reformların siyasi ve ekonomik alanda yoğunlaştığını, siyasi reformların AB'ye üyelik bağlamında gerçekleştiğini anlatan Babacan, ''Türkiye'de aynı zamanda sessiz bir devrim gerçekleşiyor'' dedi.
Çok daha iyi işleyen bir demokratik sisteme erişebilmek açısından insan hakları ve özgürlüklerin çok daha saygı görmesi, hukukun üstünlüğü alanlarında çok ciddi reformlar gerçekleştirdiklerini kaydeden Babacan, Türkiye'nin 2004 yılı sonu itibariyle siyasi reformların oldukça önemli bölümünü tamamladığını ve AB'ye üyelik yolunda resmi müzakerelerin başlamasını hak ettiğini vurguladı.
Müzakerelerin Ekim ayında başlayacağını ve oldukça uzun bir zaman alacağını belirten Babacan, ''Bizim için önemli olan dönüşüm süreci ve reformların kendisidir. Türkiye gelecekte de reformlara devam edecektir'' diye konuştu.
AB'nin ortak ideallerin, değerlerin paylaşıldığı oluşum olduğunu ifade eden Babacan, özellikle 11 Eylül'den hemen sonra bölgede çok ciddi değişiklikler olduğunu, bu değişimin hangi yönde olacağını bilmenin çok önem taşıdığını söyledi.
Babacan, ''Çünkü biz eğer, Türkiye gibi bir ülkenin, nüfusu Müslüman olan bir ülkeden bahsediyoruz, demokrasiyi yerleştireceğini kanıtlarsak ve bu ülkenin aynı zamanda demokratik değerlerini Avrupa'nın benimseyeceğini kanıtlayabilirsek, medeniyetlerin gelecekte nasıl bir şekil alacağını görmek çok önemli'' dedi.
Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye aynı zamanda stratejik bir boyut katacağını ifade eden Babacan, AB'nin bu sayede medeniyetlerin bir araya geldiği bir alan olacağını vurguladı.
Babacan, Türkiye'nin üyeliğinin sadece Türkiye ve AB açısından değil, bütün dünya açısından önemli olduğunu vurgulayarak, 17 Aralık'ta alınan kararın dünyanın birçok yerinde manşet haberi olarak verildiğine dikkati çekti. EKONOMİK REFORMLAR
Türkiye'de çok ciddi ekonomik reformlar gerçekleştirildiğini, 30 yıl sonra tek haneli enflasyon oranlarının görüldüğünü, büyümede ciddi ilerlemeler sağlandığını, 2004 yılında yüzde 9.9 gibi rekor bir rakama ulaşıldığını aktaran Babacan, faiz oranlarının hala yüksek olduğunu ancak, hızlı bir gerileme gösterdiğini bildirdi.
Babacan, Türkiye'nin dış ticaret hacmi, kişi başı geliri hakkında katılımcıları bilgilendirerek, ülkeye doğrudan yabancı yatırım girişi miktarında da önemli artışlar olduğunu, 2005-2007 döneminde yıllık ortalama 5 milyar dolar girdi beklendiğini anlattı.
Babacan, konuşmasının sonunda, elde ettikleri başarının arkasında en önemli unsurun güven olduğunu vurguladı. Seçim öncesi ne söz verdilerse, onları yerine getirdiklerini, tutarlı, dikkatli davrandıklarını ve böylece güvenin sağlandığını kaydeden Babacan, toplantının başarılı geçmesini diledi. (AA)