Ligin kalitesi
Kazanması gereken takımların büyük çoğunluğunun galip geldiği bir haftayı geride bıraktık. Zirvede F.Bahçe ve G.Saray fire vermedi. Trabzon yenilerek ilk iki şansını zora soktu. Ligin dibinde A.Gücü ve Kayseri kazandı, Sakarya önemli bir puan aldı. D.Bakır ve İstanbul yenildi. Bu tabloda değerlendirmemiz gereken önemli unsur var, ligimizin kalitesi... Şimdi bazı örnekler verelim. Denizlispor, son iki sezonun dört büyükler dışında en başarılı ekibi. Ama yeşil-siyahlı ekip, son 14 lig maçında 3 galibiyet, 6 beraberlik, 5 yenilgi almış. Yani 15 puan toplamış. 14 hafta önce ligdeki yeri dördüncülük. Şu anda ise beşinci sırada. Haftalardır istikrarlı sonuçlar alamamasına rağmen beşinci sırada. Neden? Altındaki Ç.Rize, G.Antep, G.Birliği, Konya, Malatya gibi dişli ekiplerin kötü performansları sayesinde... Zirveye dönüp Beşiktaş'a bakalım. Ligin ikinci yarısının lideri. Daha da geriye gidelim. Son 17 haftada, 14 galibiyet, 2 beraberlik ve sadece 1 yenilgi aldı ve 44 puan topladı. Bu dönemde G.Saray 41, F.Bahçe 40, Trabzon 36 puan topladı. Buna göre Beşiktaş'ın, en azından Trabzon'un üzerinde olması beklenebilir. Ama değil. Üstelik, sezon başındaki kadrosunu değiştirmedi. Buna ara transferde sadece Ahmet Dursun ve Koray'ı ekledi. Rakipleri ise Anelka, Ribery, Hasan Kabze, Hakan Yakın, Szymkowiak, Özgür gibi isimleri ekledi. Şimdi ligin dibine inelim. Bir takım düşünün. Kadrosunda F.Bahçe'de forma giymiş Ogün, Yusuf; Beşiktaş'ın eski futbolcuları Ali Eren, Orhan; Trabzonspor'da oynamış Selahattin, Hasan Özer'in olduğu bir takım. Üstelik ligin ilk yarısında İsmet, Erman Özgür, Oktay gibi tecrübeli isimlerin olduğu bir takım. Bu takım Akçaabat Sebatspor. Ve bu takım geçen hafta küme düşmeyi garantiledi...
Şimdi gelin, geçen hafta futbolda yaşadıklarımıza ve konuştuklarımıza şöyle bir göz atalım: MHK Başkanı Sabri Çelik'in yardımcı hakemleri uyarmasına rağmen yardımcıların bayrakları ile verilen penaltı ve ters kararlar... Saha ortasında tekmelenen hakemler... Birçok maçta Sabri Çelik'in de itiraf ettiği hakem hataları... Bir yöneticinin, bir kulüp başkanının 'kalıbı' hakkındaki sözleri... Bu sözlerin kaynağı bir futbolcu (Bu sezon 30 haftanın 17'sinde oynamış, 2 asist yapabilmiş, 6 sarı, 1 kırmızı kart görmüş) ... Şampiyonluk yarışından kopan bir takımın başkanının futbol dışı güçlerin devrede olduğunu ima etmesi... Hepsi de üzerinde düşünülmesi ve çözüm aranması gereken olaylar...
İçiniz karardı değil mi? Oysa yazdıklarımız; çok değil, üç yıl önce Japonya ve Güney Kore'de Dünya Üçüncüsü olan bir milli takımın çıktığı bir ligde yaşanan olaylar. Yazının ilk bölümünde verdiğimiz rakam ve örnekler, futbolumuzdaki kalitenin düştüğü noktayı gösteriyor. Kalitenin yükselmesi için kısa vadede çözüm üretebiliriz. Ama ikinci bölümde yazdığımız olaylar, her yıl içine düştüğümüz kaoslar aslında. Yıllardır ciddi çözümler bulunamadıysa, bundan sonra da kısa sürede çözüm bulmak zor.
|