|
 |
 |
 |
Beyaz Saray'dan Kapadokya'ya
ABD'li Karen Stahr Türkiye'ye tatile gelip aşık oldu. Şimdi Kapadokya'da at safarisi yaptırıyor.
Bir dönem ABD eski başkanı Ronald Reagan'ın halkla ilişkiler ekibinde çalışan Karen Stahr, Kapadokyalı at çiftliği sahibi Ercihan Dilari'ye aşık olup Türkiye'ye yerleşti.
At safarasine geldi aşık olup kaldı
Bir dönem Amerika eski başkanı Ronald Reagan'ın ekibinde çalışan Karen Stahr şimdi Kapadokya'da at safarisi düzenliyor.
Asmalı Konak dizisinde büyük aşklara, hızlı maceralara sahne olduktan sonra bir kez daha ünlenen Kapadokya'nın gizemli atmosferi gerçek aşkları da doğuruyor. Akhal-Teke At Çiftliği'nin sahibi Ercihan Dilari ve Amerikalı Karen Stahr'ın öyküsü de bunlardan biri. Türkiye'nin en ilginç turizm merkezlerinden Kapadokya'ya her gün binlerce turist akın ediyor. Ama Kapadokya'ya gelenler sadece mağaraları, yeraltı şehirlerini gezmekle kalmıyor, aynı zamanda çeşitli doğa sporlarını yapma şansına da sahip oluyor. Hatta binlerce kilometre uzaklıktan sadece bu sporları yapmak için gelenler bile var. Pers dilinde "Güzel atlar ülkesi" anlamına gelen Kapadokya'daki Akhal- Teke At Çiftliği de her yıl yüzlerce turiste bölgeyi at üstünde gezdiriyor. Adını Türkmen atı Akhal-Teke'den alan Avanos'taki çiftlik 17 yıldır bölgede at safarisi düzenliyor. Özellikle son yıllarda Fransızlar'dan ve Amerikalılar'dan büyük ilgi gören bu safariye katılanlar hem spor yapmış oluyor hem de bölgeyi karış karış geziyorlar. 2000 yılından beri Kapadokya'da yaşayan Amerikalı Karen Stahr da artık bu işi  yapıyor. Üniversitede rönesans üzerine eğitim gören ve Amerika'da Modern Sanat Müzesi'nin müdürlüğünü yapan Stahr, bir dönem eski Amerika Başkanı Ronald Reagan'ın ekibinde de çalışmış. Reagan'ın başkanlığının son dört ayında ekibe dahil olan Stahr, halkla ilişkiler bölümünde çalışıyormuş. Görevi ise basında Ronald Reagan hakkında çıkan haberleri okuyup bunların raporunu tutmakmış. Stahr, Reagan'la Baba George Bush'un karşı karşıya olduğu seçimler döneminde çalıştığı için her gün yüzlerce yazı okumak zorunda kaldığını söylüyor. Aslında bu işin üniversiteden yeni mezun olmuş biri için şans olduğunu düşünse de hayatının en önemli olayı olmadığını da sözlerine ekliyor. Ona göre, atla bölgeyi gezmek için geldiği ülkede bir adama aşık olup küçücük bir kasabada hayatını geçirmeye karar vermek hayatının asıl en önemli olayı. At tutkunu Karen Stahr'ın kaderini değiştiren olay bağlı bulunduğu binicilik kulübünün teklifi olmuş. Amerika dışında bir yerde at safarisine katılmak isteyen Stahr "İngiltere mi, Türkiye mi?" sorusunun cevabını hiç düşünmeden "Türkiye"  diye vermiş. Akhal-Teke çiftliğinin 9 günlük safari turuna katılan Stahr ve çiftliğin sahibi aynı zamanda da rehberi Ercihan Dilari arasında doğan aşk 5 yıldır aynı sıcaklığıyla devam ediyor.
EŞSİZ COĞRAFYA
Bu turlar 17 yıldır yapılsa da pek çoğumuzun haberi yok. Bunun en önemli nedenlerinden biri de genellikle yabancı turistlerin tercih etmesi. Akhal- Teke At Çiftliğinde toplam 40 at bulunuyor. At safarisine katılmak üzere Kapadokya'ya gelenler bu atlarla 9 günlük bir tura çıkıyor. At sırtında yol almak için Türkiye'nin yolunu tutmalarının nedeni ise tabii ki bölgenin benzersiz coğrafyasını daha yakından keşfetmek istemeleri. At safarisine katılmak için belli bir binicilik seviyesinde olmak gerekiyor. En az 6, en fazla 14 kişiden oluşan ekibe Ercihan Dilari rehberlik yapıyor. Katılımcılar tüm gün at sırtında yol alıyor, zaman zaman dere, göl kenarlarında, manzarasından büyülendikleri yerlerde piknik molaları veriyor. Safaricilere bir de kamp arabası eşlik ediyor. Akşam konaklanacak yere önceden giden bu kamp  arabası çadırları kurup, yemekleri hazırlıyor. Çadırlar beş yıldızlı otel konforunda olmasa da bütün gün açık havada dizgin tutanlar, ateş başında geçirdikleri, sohbetler ettikleri saatlerden sonra deliksiz uykularına geçiyorlar. 1200 YTL değerinde olan at safariye katılanların serüveni Kayseri Havaalanı'nda karşılanıp bir gün konaklayacakları otele yerleştirilmeleriyle başlıyor. Bu ilk günde dokuz gün boyunca ayrılmaz bir parçalarına haline gelecek atlarına alışmak için iki saatlik bir tura çıkıyorlar. Ertesi gün de safari başlıyor. Bu dokuz gün içinde Uçhisar, Zelve, Göreme, yer altı mağaralarının bulunduğu Özkonak gibi kasaba ve köyler geziliyor. Damsabarajı Gölü ve Kızılırmak at sırtında geçiliyor. Hatta katılımcılar bir akşam Kızılırmak'ta ellerinde oltalarıyla balık tutmaya çalışıyor, başarabilirlerse akşam yemeklerinde tuttukları bu balıkları yiyorlar. Dokuzuncu günün sonunda safari tamamlandığında toplam 450 kilometre yol yapılmış oluyor. Ercihan Dilari şimdi de Türkmen atlarıyla Türkmenistan'dan başlayıp Türkiye'de son bulacak, 3 bin kilometre yol yapılacak bir safari düzenlemenin hayallerini kuruyor.
Eylem Bilgiç
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
