| |
Tıraştan sonra kullanılan müstahzarlar
Öyle bir hal aldı ki, eğer sigara, alkol kullanmıyorsam ve arabam yoksa vergi kaçakçısı durumuna düşeceğim. Malumunuz yeni ÖTV'ler, veya gelin bu seferkine Havyarvergisi diyelim, tüketim hayatımıza bodostan daldı. Altmışın üzerinde ürünün vergisine hafiften değdirmiş bulunuyor Maliye Bakanlığı. Günlük kullanılan ve artık lüks olmaktan çıkmış ürünler havyar kılıfı altında lüks diye ele alınmış. Verginin iyi bir şey olmadığını ilk kez Robin Hood'u okuduğum zaman anlamıştım. Okuyanlar hatırlayacaktır, kötü adam rolündeki şerif, Nottingham mükelleflerinin iflahını kurutuyordu. Çocuk kafamla kavramı pek anlayamadığımdan pedere sormuştum vergi nedir diye? "Günü gelip öldüğümde beni yakın, küllerimi bir zarfa koyun ve vergi dairesine gönderin. Üzerine de alın artık hepsi sizin diye de not düşün" demişti. Pek anlamamakla birlikte çok arzu edilir bir şey olmadığını anlamıştım. Sonra vergilendirilmiş kazanç kutsaldır ibaresini görmeye başladım ve ciddi çelişkilere düştüm. Pedere mi inanayım, Devlete mi? Konuyu uzun bir süre rafa kaldırdım, taa ki iktisat fakültesine kadar. Orada gündemime geldi ama gene anlamadım. Teorisi kazık geldi. Sonra elim ekmek tutmaya başladığında "aha" dedim ve konuyu gerçekten anlamış oldum. Pratiği de kazık geldi. Havyarvergileri kapsamında iki kalem dikkatimi çekti. İlki tıraş öncesi, tıraş sırasında veya tıraştan sonra kullanılan müstahzarlar, vücut deodorantları, banyo müstahzarları, tüy dökücüler... Tamam buna eklenen vergi ocağı söndürmez ama tutun da kitlesel bir eylem olsa ve bu ürünler boykot edilse... Saçı sakalı birbirine girmiş erkekler, eski Doğu Alman atletlerine özgü kaktüs bacaklı kadınlar etrafı sarsa halimiz nice olur. Yeni yeni filizlenmeye başlayan retroseksüel erkek hamlesi ciddi bir darbe almaz mı? Bu arada manikür-pedikür setlerinin de vergileri artırılmış bunu bilin buna göre davranın... Yani tırnaklarınızı kemirin! İkincisi, topyekun müzik setleri... Bildiğiniz üzere Emre Aköz lambalı amfi aldı ve ikide bir çektiği müzik ziyafetini yazıp duruyor. Basiretimiz bağlandı yazma diyemedik. Maliye Bakanlığı uyandı işte, bastı vergiyi. Aköz alınca ben de heves ettim, alacaktım ki yalan oldu. Mesela ben de sefertası alıp ikide bir yazsam vergilendirilir mi diye düşünmeye başladım. Öyle bir ülke haline geldi ki ne yaparsak yapalım veya ne yapmazsak yapmayalım, her daim vergi kaçakçısı oluyoruz. Cebimdeki beş milyona bakıyorum; gördüğüm on milyon eksi vergiler...
|