|
|
|
|
|
Acı çekmeden çok iyi şarkı yazılmaz
|
|
* Sahne çalışmalarını sonlandırma, her şeyin parıltısını ardında bırakıp Amerika'ya gitmek... Bu bir şeylere karşı gelmek mi, vazgeçmek mi, kendini aramaya çıkmak mı? Nedir? Aslında ben de bunun yanıtını arıyorum. Burada olduğum pozisyon bazen kendim olmama izin vermiyor. Uzun tatillermiş gibi görünen bu dönemlerde kendime yaklaşmaya, biraz dinginleşmeye, hafif uçmaya başlamış olan sanatçı tavrından biraz daha ayakları yere basan tavra bürünmeye çalışıyorum. Normal bir insanın yaşamına çok özeniyorum. Ve belki de en önemli nedenlerden biri bu. O doğallığı özlüyorum.
* Ama hayatta o şöhrete ulaşmak için kavgayla, çalışmayla geçmedi mi hep? Hep bunun içinde kalırsam sinirlerimin harap olacağını düşünüyorum. Burada sokağa çıktığım andan itibaren her şeyime dikkat etmem gerekiyor. Oysa ben düz yaşamaya çalışan bir insanım. Dışarıya yansıyan ya da dışarıdan algılanan fotoğrafı sevmiyorum. Sürekli "Kimse laf etmesin' gibi bir kasmanın içindeyim. Kariyerim için bunu önemsiyorum. Kendimi özel ve hediyelendirilmiş hissediyor ve buna layık davranmaya çalışıyorum. Burada, öyle bir ortam var ki; kalabalıkların içindesin. Sana hoş davranılmasından ve hiçbir zaman yalnız kalmamaktan doğan bir lale devrinin içinde.
* Bunun tehlikeleri neler? Böyle giderse üretkenlik azalıyor. Acı çekmeden, üzüntülü olmadan, tokat yemeden damarına dalamıyorsun hiçbir konu veya duygunun. Her şey çok güllük gülistanlık giderken bir adam çok iyi şarkılar yazamaz. Yurt dışındayken kendimi rahat ve keyifli hissediyorum. Orada olmanın amacı tabii ki sadece yalnız kalmak değil. Orada da bir takım projeler gelişiyor. İlk gittiğimde öğrenci gibi yaşadım. Yürüyüşe çıkmak, köpeğimi dolaştırmak, kitap okumak keyif verdi... Şimdi yağlıboya resimler yapmaya başladım. Yaşım artık 30 ve bir şeyler yapmak için son fırsatım olduğuna inanıyorum. Bir albüm yapıp şansımı denemek istiyorum. Yıllar sonra "yapamadım" pişmanlığı yaşamak istemiyorum.
* Bir Türk müzisyenin Amerika'da başarıyı yakalama şansı pek kolay görünmüyor. Kendine güveniyor musun? Sonuç hüsran da olabilir... Los Angeles'ta tanıdığım Leon Ware isimli biri var. Quincy Jones, Diana Ross ile çalışmış çok önemli bir adam. Eski şarkılarımdan uygun olanlara İngilizce sözler yazdırmaya başladık. Londra'da da projelerim var. Bu çalışmadan Avrupa için bir single çıkabilir. Bütün bu yaptıklarımdan elde edeceğim sonuçları başarı ya da başarısızlık olarak algılamak istemiyorum. Benim için bir deneyim olacak.
|
|
|
|
|
|
|
|
|