|
 |
 |
 |
 |
|
İfo'nun çılgın takılarını Zerrin yapıyor
Zerrin Özer çıkardığı "Ve böyle bir şey" adlı türkü albümüyle herkesi şaşırttı. Yaptığı takılarla da beğeni toplayan sanatçı, bir dükkan açmayı planlıyor. Avrupa Yakası'nda İffet'i (İfo) canlandıran Hümeyra da Özer'in takılarıyla ekrana geliyor.
Alevi olmaktan gurur duyuyorum
Zerrin Özer "Ve böyle bir şey" adlı yeni türkü albümüyle bir hayalini gerçekleştirdi. Bundan sonra sırada, bir kitap ve kendi imzasını taşıyan takı dükkanı var.
İyilik onunla bütünleşmiş sanki. Hani kötülük yapmak istese kimse inanmayacakmış gibi... Kimileri zayıflık gibi algılasa da Zerrin Özer duyarlılığından ve içindeki sevgiyi paylaşmaktan vazgeçmiyor. Onu ayakta tutan tek şey belki de bu...
* Türkü albümü yapmak hep istediğiniz bir şey miydi yoksa sürpriz bir gelişme mi? Bunu çok daha önce yapmak istedim. Ama o dönem yetersiz kalırmışım gibi hissettim. Yani türkülerin hakkını vererek söyleyemeyeceğimi düşündüm. İyi ki daha önce yapmamışım çünkü bugünkü kadar içten yorumlayamazdım.
* Neden? Yorumculuk aynı zamanda yaşanmışlıkla alakalı. Yaşadığım acılar, sevinçler bende derin izler bıraktı. Yıllar önce türkülere karşı bu kadar duyarlı değildim. Gerçi hepimiz türkülerle büyüdük, onları kabul etmemek gibi bir şey olamaz ama yaşadıkça çok daha iyi anlıyorsunuz değerlerini. O sözlerin derinliği inanılmaz.. Öyle güzel, öyle gerçek şeyler ki hepsi. Yunus, Emrah, Nesimi, Aşık Veysel gibi öz müziklerine hizmet etmiş ve bağlamalarıyla bunu tüm yörelere sevdirmiş olan insanlara çok saygı duymak gerektiğine inanıyorum. Bunu hiçbir karşılık beklemeden yapmışlar çünkü.
* Türküler arasında seçim yaparken çok zorlandınız mı? Hem de nasıl! Hepsi de öyle güzel ki, ayrım yapmak imkansız. Ama bu albüme türkü seçerken bana en yakın ve en dokunanları seçtim.
* Türkü söylemenizi insanlar yadırgayabilir, buna hazırlıklı mısınız? Türkü deyince insanlar yanlış anlamasın. Zerrince yorumlanmış türküler bunlar. Ben müziğe blues söylerken başladım. O da aslında zencilerin bir çeşit yakarması, ağıt yakması gibi bir şeydir ve içinde hüzün vardır. Blues'la türküleri karşılaştırdığınızda ikisinin de aynı çizgide olduğunu görebilirsiniz. Bu albüm dünya müziğini, soundlarını taşıyan bir albüm oldu.
* Yurtdışında da satışa çıkacak mı? Birtakım projeler var. Bunlardan ilki bir dünya starıyla birlikte seslendirmek bir iki türküyü. Müzik evrenseldir, güzel ve sahici bir şey sunduğunuz anda kabul görmemesi mümkün değil. Ben de türkülerimizi dünyaya duyurmak istiyorum. O yüzden bu albümün alt yapısı dünya formatlarına göre hazırlandı.
FAZLA İYİ NİYETLİYİM
* Çok mutlu ve huzurlu görünüyorsunuz... Albümün bunda payı var mı? Müzik adına hayatımın milandındayım. Bu albüm benim için çok önemli. İstediğim gibi bir albüm yaptığım için de gerçekten çok mutluyum. Bir klasik olarak Zerrin Özer sevenlerinin arşivinde yeralacağına eminim.
* Geçtiğimiz yıl bir kitap yazdığınızı söylemiştiniz. Ne oldu, rafa mı kalktı o proje? Hayır vazgeçmiş değilim, hatta neredeyse bitmiş durumda. Ama kitap işini bir süreliğine dondurduk. Albüm girdi araya ve ben ikisi yan yana gelsin istemedim.
* Ne anlatılıyor kitapta? Aslında biyografi. Benim anlatımımla Zerrin Özer'in hayatını bulacaksınız bu kitapta. Yanlışlarım, ki çoğunlukla bunları kapsıyor hayatım, varsa doğrularım, her şeyim... Kesinlikle kıyak geçmeyeceğim kendime, emin olabilirsiniz.
* Kendinize karşı biraz fazlaca acımasızmışsınız gibi geliyor bana, yanılıyor muyum? Doğru olanı yapıyorum. İnsanın kendine karşı acımasız olması zordur, ne mutlu ki bunu aşabilmişim. Genelde insanlar çok fazla narsist eğilimlidir ve megolamandır. Hele ki benim konumumdaki kişiler kendilerini çok tepelerde görürler. Ama benkendimle çok konuşurum, kendimi sınarım. Bunu niye yaşadım diye, oturur düşünürüm. Yapılan yanlışlar ardarda geliyorsa eğer, siz buna izin veriyorsunuz demektir.
* Dışarıdan fazlasıyla duygusal ve iyi niyetli görünüyorsunuz. Hep böyle misiniz? İnsanlar beni sürekli ağlarken görseler de, asla zayıf bir insan olmadım. Çok güçlü bir karakterim var, bundan çok eminim. Bugüne kadar hep tek başıma mücadele verdim. Benim arkamda kimse olmadı hayatım boyunca. Ama toleranslı, sabırlı ve iyi niyetliyim. Zaman zaman yorulduğum, isyan ettiğim de oluyor tabii. Ama benim dünyamda artık nefrete hiç yer yok. Galiba ben bu çağda olmayacak kadar iyi niyetliyim. İnsanlar o kadar duyarsız ve duygusuz ki, bunu muhafaza etmeye kararlıyım. Eminim benim gibiler var ve yavaş yavaş bir araya geleceğiz.
KÜLTÜRÜME AŞIĞIM
* Alevi olduğunuzu biliyorum. Seçtiğiniz türküler de bu felsefeyi anlatıyor aslında. Bunun bilinmesini istemiyor musunuz? Hayır, ben hayatımda hiçbir gerçeğimi saklamadım. Ayrıca bu kadar zengin, çağdaş, her şeyi sevgi üzerine kuran Alevi kültürüne sahip olmaktan gurur duyuyorum. Senelerdir Züfikarım (Hz.Ali'nin kılıcı) var boynumda. Ben kültürüme ve toprağıma aşığım, Alevi olmaktan gurur duyuyorum. Hayata, insana, her şeye bakışına aşığım. Onu gücendirmeyeyim, onu kızdırmayayım diye küçük hesapların peşinde olmadım. Ben liberal bir insanım, böyle olmaktan da çok mutluyum.
* Bir Alevi olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz Türkiye'de? Ben ailemde hiçbir zaman "Sen Alevisin, sen şusun, busun" gibi şeyler duymadım. Sadece doğru, dürüst ve çağdaş insan olmam aşılanarak büyüdüm. Ayrımcılık yapanlara çok karşıyım. Hepimiz bu topraklarda doğduk ve bu ülkeye aitiz.
* Politikayla aranız iyi mi? Valla "Hümanizm" partisi kurulursa gönüllü olarak çalışırım... Şu anda istediğim tek şey var, o da insan hakları için çalışmak. Nasip olursa uluslararası, ciddi boyutta çalışan bir derneğe üye olacağım.
İlknur Kızıltoprak
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
