|
|
|
|
|
İstanbul'daki Bekarlar Cumhuriyeti
|
|
İstanbul'un merkez ilçesi Eminönü'ne bağlı Yavuz Sinan Mahallesi'nde sadece bekar erkekler yaşıyor. Bekar hanları, oteller ve kahvehanelerle dolu mahallede, kadınlara rastlamak imkansız.
İstanbul'da bir semt düşünün; bu semt şehrin göbeğindeki merkez ilçede bulunsun, tarihi asırlar öncesine uzansın, bünyesinde onlarca tarihi eser barındırsın, sırtını Süleymaniye Camii'ne dayayıp Haliç'i seyretsin ve burada yaşayanların tamamı bekar olsun... Eminönü ilçesindeki Yavuz Sinan Mahallesi'nden, bilinen adıyla Küçük Pazar semtinden söz ediyoruz. Buraya "Bekarlar Cumhuriyeti" desek abartmış olmayız. Çünkü mahallede sadece bekarlar oturuyor ve yaşam da bekarlar üzerine kurulmuş. Hizmet sektörü bile bekarların ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmiş. Bekar hanları, bekar otelleri, kahvehaneler, çamaşırhaneler bunun en belirgin göstergesi. Cadde ve sokaklarında dişi sineğe bile rastlanmayan mahallede yaklaşık 5 bin bekar yaşıyor. Mahallenin bekarlarını, Anadolu'dan özellikle de Doğu'dan iş ve aş umuduyla İstanbul'a gelen, evsiz barksızlar ve "düşmüşler" oluşturuyor. Mahallede yaşayanların profili birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Mahallenin muhtarı Hüseyin Öztürk her geçen gün artan güvenlik sorunlarından dem vururken, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er de mahallenin durumunu "kanayan bir yara" olarak değerlendirip çözmek için projeler üretiyor. Yavuz Sinan Mahallesi, yıllarca sebze hali, gıda hali ve kuruyemiş toptancılarına evsahipliği yaptı. 1985'te sebze hali, 1986'da gıda hali ve devamında kuruyemiş toptancıları mahalleden taşındı. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. Herkesin birbirini tanıdığı, son derece güvenli, sakin ve zengin bir yer olan mahalle, 90'lı yılların başından itibaren bekarların hakimiyetine geçmeye başladı.
AYLIK KİRA 50 YTL Resmi kayıtlara göre mahallenin nüfusu bin yüz (1100). Ancak 5 binin üzerinde insan yaşıyor. Burada yaşayan aile sayısı 20'yi zor buluyor. Bu nadir ailelerden birinde, eşi arabayla sebze satan Mardinli bir kadın "Evden dışarı çıkamıyoruz, çocuklarımızı bile dışarı bırakmıyoruz. Hava kararınca bizim için hayat sona eriyor" diyor. 20 ailenin dışındakiler evi barkı olmayan, işsiz ve parasız bekarlar. Bekarlar için bir cennet burası. Çünkü yaşam çok ucuz. Hatta İstanbul'un en ucuz semti olarak gösteriliyor. Bekarların başlıca barındıkları yer bekar hanları olarak adlandırılan binalar. Ailelerin boşaltıp gittiği binalar birer birer bekar hanlarına dönüşmüş. Genelde perdeleri olmayan bu binaların her katında ve her odasında onlarca bekar yaşıyor. Mahalledeki bekar hanlarının sayısı 50'yi buluyor. Bu hanların bazılarında 20, bazılarında ise 200 kişi yaşıyor. Bekarlar bu hanlara aylık 50 YTL ile 80 YTL arasında kira ödüyor. Bekarlarının yarısı bu hanlarda yarısı da otellerde kalıyor. Otellerin sayısı da 20'yi geçiyor. Otellerde kişi başı günlük konaklama 3 YTL'den başlayıp 10 YTL'ye kadar çıkıyor. Ev kiraları ise 100 150 YTL arasında. Burada karın doyurmak da oldukça ucuz. Yarım ekmek arası tavuk döneri 65 kuruşa, kuru fasulye-pilav mönüsünü 1.5 YTL'ye yiyebiliyorsunuz. Bekarların giyim ihtiyacını da terziler karşılıyor. Hazır giyim sektörünün gelişmesiyle artık neredeyse nesli tükenen terzilere burada sıkça rastlanıyor. Ismarlama pantolon en çok rağbet gören giysi. 5 YTL'ye pantolon diken terziler var. Mahallede dikkat çeken bir başka şey de bakkal ve tekel bayilerinin çokluğu. Gündüz genelde çok girip çıkanın olmadığı bakkal ve tekel bayileri akşama doğru dolmaya başlıyor. Çünkü hepsi adeta birer birahane oluyor. Buraların içi ve kapı önleri birasını yudumlayanlarla dolup taşıyor. Çünkü buralarda bira bayi fiyatıyla satılıyor.
MUHTAR ÇOK DERTLİ Yavuz Sinan Mahallesi'nin 1985'den beri muhtarlığını yapan Hüseyin Öztürk, son yıllarda mahallede artan asayiş sorunlarından yakınıyor. "90'lı yıllara kadar burası çok sakin, güvenli, herkesin birbirini tanıdığı bir yerdi. Konya, Niğde ve Kastamonulular yaşardı. Mahallenin eski sakinlerinden kimse kalmadı. Onların yerine Mardinliler ve Diyarbakırlılar geldi. Artık her gün hırsızlık, gasp, kavga, çatışma oluyor. Bunda karakolun kapatılıp yerine önleyici hizmet biriminin açılmasının da etkisi büyük" diyen Öztürk, çözüm olarak şunları öneriyor: "Belirli noktalara kamera yerleştirilip sürekli izlenmeli. Sürekli hareket halinde polis ekipleri olmalı. Bekar hanlarında kimlerin kaldığı denetlenmeli." Şimdilik bu önerilerde bulunan Muhtar Hüseyin Öztürk kalıcı çözüm için ise köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu söylüyor; "Mahallede birçok bina kullanılmıyor. Bu yüzden son derece bakımsız. Bu binaların hepsini yıkmak gerekiyor. Böylelikle mahalledeki 15 tarihi eser de ortaya çıkar. Sağlam binalar ise turizme yönelik işyerleri, olabilir. Şu anda bekar hanları olarak kullanılan binalar da ev pansiyonu olarak işletilebilir. Otel ise kendilerine çeki düzen verip yine turistlere hitap eden konaklama mekanları haline gelir. Eğer bunlar yapılırsa mahalle kurtulur, bölge turizme kazandırılmış olur. Çünkü mahalle konum itibariyle çok güzel bir yerde bulunuyor."
ÇOCUKLUĞUM BURADA GEÇTİ Mahallenin durumunu "kanayan bir yara" olarak değerlendiren Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er de sorunların farkında. "Küçükpazar ve Süleymaniye benim çocukluğumun semti. İstanbul'a 9 yaşında geldim ve babamla beraber Küçükpazar semtindeki Leblebici sokakta bulunan 44 numaralı bekar odasında yıllarca yaşadım. Bu nedenle hem Küçükpazar'ın durumunu hem de bekar odalarının halini çok iyi bilirim. Yıllardır kanayan bir yaradır orası. Biz sadece Küçükpazar'ı ve bekar odalarını değil, tüm bölgeyi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Süleymaniye'yi yeniden yaşanır bir bölge kılmak için hazırlıklarımızı tamamladık. Böylelikle bölgenin asayiş sorunu da sona erecektir. Çünkü metruk binalarıyla bir çöküntü bölgesine dönüşen Süleymaniye ve Küçükpazar'da 24 saat yaşamın olduğu bir yapı geliştireceğiz. Ayrıca Taksim-Yenikapı metro inşaatının tamamlanmasıyla da bölgenin canlanacağına inanıyoruz." Burada yaşayanlarla yönelik projelerinin de olduğunu dile getiren Nevzat Er, "Küçükpazar'da 20 yıldır hanlarda, otellerde yaşayanlar var. Bu insanlarımızı daha konforlu bir yaşamla buluşturmak zorundayız. Küçükpazar'daki insanlarımıza alternatif imkanlar sunacağız. Belki şehrin bir başka bölgesinde tutacakları konutlar için kira yardımı olabilir. Fakat burayı görev süremizin içinde çözeceğiz" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|