Paris'teki Osmanlı ruhu
Mimar ve fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ'un Bizans ve Osmanlı eserlerinden oluşan sergisi Paris'in ünlü Conciergerie binasında açıldı.
Osmanlı sanatı Paris'i salladı
Mimar ve fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ'un Bizans ve Osmanlı eserlerinden oluşan sergisi Paris'teki tarihi Conciergerie binasının en ünlü salonunda açıldı. Sergi Fransız basınından büyük ilgi gördü.
Ahmet Ertuğ, 25 yıldan bu yana "kutsal sanat" üzerinde çalışır. Objektifini "mukaddes eserlere" çevirir ve Tanrılar'ın sanat eserlerine kattığı ışığı arar. Fotoğrafladığı eserler, kimi zaman Antik Yunan ya da Roma Tanrıları'dır. İskender Lahdi'dir, Artemis'tir, Hermes'tir. Bazen Bizans sanatında, Aya Sofya'nın mozaiklerindeki Meryem'in gözlerinde ya da Kariye'deki meleklerin kanatlarında bulur "kutsal ışığı". Bazen de Osmanlı sanatçılarının Allah'a adadığı hatlarda, çinilerde, dokumalarda ya da camilerin kubbelerinde. Kimi kez de bambaşka inançlara doğrultur keskin gözlerini: Dünyanın en ünlü Buda ve Hindu heykelleri onun fotoğraf makinesi için müze vitrinlerinden çıkartılmışlardır. Tanrılar'dan ilham almış olan tüm sanatçılara hayrandır Ahmet Ertuğ. Dolayısıyla da onlara duyduğu saygı fotoğraflarına da yansır, bu eserleri kağıda aktarmak için aylarca eserlere en uygun ışığı beklediği olur. Asırlar önce onları yapmış olan hattatın, mimarın, heykeltraşın, ressamın, mozaikçinin inançlı sabrını taşır. İşte tüm bu nedenlerle Ertuğ'un işlerinden Avrupa basınında defalarca ve çok büyük övgülerle sözedilmiştir.
ETKİLEYİCİ GİRİŞ YAZISI Bu büyük fotoğrafçının Bizans ve Osmanlı eserlerinden oluşan muhteşem sergisi, bu hafta Paris'te, 14. yüzyıldan kalma Conciergerie binasında açıldı. Fransız hükümeti, binanın en görkemli salonunu Ertuğ'un dev boyutlardaki fotoğraflarına tahsis ederek sanatçıya verdiği değeri gösterdi. Burası, saray olarak yapılmış, ardından hapishaneye dönüşmüş ve Fransız İhtilalinin en önemli mekanı olmuştur. Bugün de inanılmaz mimarisi ve Marie Antoinette'in hücresiyle dünyada en çok gezilen anıtlardan biridir. Sergi, büyük bir davetle açıldı. Sanatçının basın ajansı, şimdiden Fransız basınının en ağır toplarından en az 50 makale televizyon ve radyo programları bekliyor. Ana basın organı ise, tüm dünyaya dağıtılan, saygın gazete International Herald Tribune. Sergiyi düzenleyenler, Ertuğ Kocabıyık Yayınları ve her zaman en rafine kültürel projeleri destekleyen Borusan Holding.
SINIRLARI KALDIRDI Hayatta yolumun kesiştiği insanlar sağolsunlar, son on yılda, Paris'in önemli kültür projelerinde yer alma şansı buldum, büyük sanatçılar ve kültür adamlarıyla çalışmanın onurunu öğrendim. Kimi zaman Versay ya da Louvre gibi çok prestijli kurumlarda, kimi zaman da tamamen "underground" kültürel mekanlarda düzenlenen işlere katılmışlığım oldu. Ama bu projelerden hiçbiri bana "sergi komiserliğini" üstlendiğim bu proje kadar çok şey öğretmedi. Bir yıldır hazırlıkları süren bu etkinlik sırasında, projenin fikir babası, Avrupa Fotoğraf Evi'nin Başkanı Henry Chapier ile birlikte çalıştık. Kendisinin, fotoğraf pazarını yöneten kişilerden biri olduğu, fotoğraf sanatıyla ilgili en önemli etkinlik ve fuarları Paris'e çekmeyi başardığı bilinir. Ben yazıyı, Henry Chapier'nin sergi girişine koyduğumuz sözlerinden bir alıntıyla bitirmek istiyorum: "Bütün dünyada, "kutsal sanat eserlerindeki" heyecanı kağıda geçirmeyi başarabilen tek fotoğrafçı olarak kabul edilen Ahmet Ertuğ, Bizans'ın sırlarıyla Osmanlı'nın düşlerini bir araya getiriyor. Fotoğraf icat edildiğinde, günün birinde bir sanatçının, eserlerin içindeki ruhani değeri objektifiyle yakalayabileceği kimin aklına gelirdi? Tarihçilerin asırlardan bu yana Doğu ile Batı'nın arasına koyduğu sınırı yok sayan Ahmet Ertuğ, bizlere maneviyatın ve sanatsal yaratıcılığın, kültürler arası ayrımcılıktan daha güçlü olduğunu kanıtlıyor."
Sedef Ecer
|