Kabze'den sonra
Galatasaray otobüsü Fatih Stadı'nın kapısına geldiğinde çevredeki kalabalık "Trabzon Trabzon" diye tempo tuttu. Sebat'ın hedefi "Çıkmayan candan ümit kesilmez" felsefesini hayata geçirmekti. Ama sırtındaki asıl yük, G.Saray'ı yenip, Trabzon'u ikinci yapmaktı. Çünkü Sebat, Trabzon'un yan bahçesiydi. G.Saray ise yeniden bir başlangıç yapmak için sahadaydı. Kafileyle birlikte gelen başkan Canaydın bir robot gibi iki cümlesinden birinde, "7 maçta 21 puanı hedefliyoruz, alacağız" diyordu. Başkan inançlıydı ama G.Saray'lı futbolcular bu başlangıç için hazır mıydı? Emekli şöhretlerden kurulu Sebat önünde G.Saray öncelikle psikolojik bir maç oynayacaktı. İlk 45 dakikada G.Saray adına akıllara ziyan bir mücadele izledik. Sanki zirveye oynayan takım Sebat'tı. G.Saray'lı futbolcular iki maçta kaybedilen beş puanın yarattığı depresyondan kurtulamamışlardı. Sebat ilk dakikadan itibaren savunmasını kalesine yaslayıp uzun toplarla golü kovaladı. G.Saray'lı futbolcular afyon yutmuş gibiydi. Ayakta duramıyorlar, hücuma hızlı çıkamıyorlar, ayaklarındaki topları rakibe ikram ediyorlardı. Mondragon'un 12. dakikada yaptığı komik hata G.Saray'ı yenik duruma düşürdü. Bu kadar tecrübeli bir kalecinin ayaklarıyla topa nasıl vurulacağını bilmesine rağmen çalım yapmaya kalkışması affedilecek bir hata değildi.
Yusuf'un müthiş şovu Sebat akıllı top dolaştırıyor, özellikle Selahattin'i Cihan'ın arkasına kaçırıyordu. Ama hayretler içerisinde bir Yusuf izledik. Tabii G.Saray'ın orta sahası da izledi. Yusuf sanki halı saha maçı yapar gibi oynuyor, önüne gelene bacak arası atıyor, yürüyerek adam geçiyordu. Üstelik o Yusuf hem sakattı, hem de iki haftadır idmanlara çıkmıyordu. G.Saray tam 40 dakika rakip kalede pozisyon üretemezken Sebat'ın Yusuf ve Domingos'la karşı karşıya kaçırdığı golleri başkan Canaydın inanıyorum ki yüreği sıkışarak izledi. G.Saray'ı hayata döndüren pozisyon 43'te kaleci Hakan'ın da yardımıyla Ergün'ün ortasında Sabri'nin attığı goldü. İkinci yarının başlarında G.Saray aynı tas aynı hamam zihniyetinde oynuyor, iki pası yapamıyor, herkes kaçak dövüşüyordu. Ama Hagi'nin hakkını vermediği Kabze'nin oyuna girmesi Galatasaray'ın hücum anlayışını değiştirdi.
Kilit adam Kabze'ydi... Kabze'nin sağa sola yaptığı deparlar emekli Ali Eren ile Ogün'ün rahatını bozdu. G.Saray'da özellikle Ergün'ün iyi oyunu, Ayhan'ın topu kullanma becerisi ve Sabri'nin gösterdiği çalışkanlık galibiyeti getirdi. Kısa süre içerisinde Orhan ve Hasan Kabze'nin attığı goller Sebat'ın pamuk ipliğine bağlı moral motivasyonunu kopardı. G.Saray, Sebat'ta kazanırken futbol olarak keyif vermedi. Hatta ilk yarıda farklı yenilgiden kurtuldu. G.Saray'lı futbolculara öneriyorum. Mondragon'a geri pas yapmak hem kendilerine hem de Mondi'ye ihanettir. Çünkü Mondi cepheden ve yandan gelen toplarda çok başarılı bir kaleci. Ama asla Taffarel gibi ayaklarına hakim değil. Başka bir takım bu tür hataları affetmez.
|