| |
|
|
Bahar Tekstil
Babadağlılar Çarşısı'nda, Bahar Tekstil'deyiz. Kasada Mesut Baş oturuyor. - Mesut bey, memleket neresi? - Sorulur mu hiç?.. Tabii ki Babadağ. - Kaç kardeşsiniz? - Sekiz. - Onlar ne iş yapar? - Babadağlı ne iş yapcek?.. Elbette tekstil. - Siz Babadağlılar başka iş bilmez misiniz? - Başka iş bilip de netcen?.. Babadağlı mısın, tekstil işiyle uğraşacaksın.
- Mesut bey, işler nasıl? - Ciroda, geçen yıla göre yüzde 25 azalma var. Benzin artıyor, kira artıyor... Fakat halkın geliri aynı hızla artmıyor... Ondan olsa gerek.
Çarşı kalabalık sayılır. Ama alışveriş zayıf. Mesut Baş: - Zengini de, fakiri de çarşıya geliyor... Fakat har har alışveriş yok. Eskiden millet zam gelecek diye mala saldırırdı... Şimdi nasıl olsa zam gelmiyor, sonra alırım diyor. Piyasa 6 aydır sakin... Yazı beklemek lazım... Yerli halktan para kazanamayız... Dışarıdan gelenler belki çarşıyı canlandırır.
Çift kişilik nevresim takımı 33 milyon. Çift kişilik, battal boy uyku seti 95 milyon. Nakışlı havlu 4 milyon. Bunlar en kaliteli ürünler. 500 bine de havlu var. Fiyatlar, esnafın söylediğine göre, iki yıl önceki fiyatlar.
- Ey Babadağlılar Çarşısı esnafı... Ankara'ya bir mesajınız var mı? - Var... İşler durgun. Çarşıdan ayrılırken Mesut Baş "kırıldık" diye sitem etti: - Bir çayımızı içmediniz... Yemeğimizi yemediniz. "Yaz gelince" dedik: - İşler açılsın... Esnafın yüzü gülsün... Sonra toplanır, çarşının ortasında çayı içeriz. - Söz mü? - Söz.
|