Merkez Bankası nereye kadar bağımsız?
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin 24 Mart 2005 tarihinde İngiliz Financial Times gazetesinde yer alan demeci bazı köşe yazarları ve Başbakan Erdoğan tarafından eleştirildi. Bazı çevrelerce de Merkez Bankası'nın bağımsızlığı gereği yurtdışına böyle bir demeç verilmesinde hiçbir sakınca olmadığı şeklinde yorumlar yapıldı. Merkez Bankası'nın bağımsız olması demek, 'hiç kimseye hesap vermez ve dilediğini özgürce yapma hakkına sahip' demek değildir. Bağımsızlık sınırını çizebilmek için 1211 sayılı T.C.Merkez Bankası Kanunu'na bakmak gerekir. 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'na göre (4651 sayılı kanunla değiştirilen şekli) Banka, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır. Demek ki, bağımsızlık, görev ve yetkilerini kullanma ile sınırlıdır. Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlama amacıyla çelişmemek şartıyla, hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler. Bankanın hükümetle ilişkisi başbakanla sağlanır. Başbakan, bankanın işlem ve hesaplarını denetlettirebilir ve her türlü bilgiyi isteyebilir. Ayrıca 1211 sayılı kanunun 3098 sayılı kanunla değiştirilen şekline göre, Merkez Bankası'nın yurtdışında temsilcilik açabilmesi ve merkez bankalarının katıldığı uluslararası meslek teşekküllerine katılması hükümetin muvafakatı ile olabiliyor. Serdengeçti yakın çevresine diyor ki, 'IMF'ye verilen mektubun altında imzam var . Bu hükümet onun gereğini yapmazsa ben sorumlu olurum.' Sayın Serdengeçti, onun sorumluluğu size ait değil, siyasi iktidara aittir. 2001 yılındaki ekonomik krizde fonlamadan sorumlu Başkan Yardımcısı idiniz. Bankaları fonlamadığınız için yaşanan krizin faturası size değil, siyasi iktidara çıktı. Onun içindir ki, o günkü hükümeti oluşturan DSP, MHP ve ANAP sayenizde bugün TBMM'de yok. Fakat siz hala Merkez Bankası Başkanı koltuğunda oturuyorsunuz. Erdoğan Hükümeti'nin ekonomik istikrarın devamı için IMF'ye verdiği Niyet Mektubu'nun altında Serdengeçti'nin imzası olduğu doğrudur. Fakat bu mektup sonrası IMF ile imzalanacak 3 yıllık anlaşma sonunda ekonomide düzelme yerine olumsuzluk yaşanırsa bunun hesabını Serdengeçti değil, Erdoğan Hükümeti ödeyecektir, tıpkı 3 Kasım 2002 seçimlerinde 57. Hükümetin ödediği gibi. Bu nedenle siyasi sorumluluk taşıyan Başbakan Erdoğan'ın Serdengeçti'yi eleştirmesi yerindedir.
|