kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Siyaset, dedikoduculuğu hiç kaldırmaz!
Türkiye artık gözetleniyor!
ŞAKA

Siyaset, dedikoduculuğu hiç kaldırmaz!

Başbakan Erdoğan'ın kendisinden mi, yoksa "Çevre" sinden mi kaynaklandı kestiremiyorum.
Ama Başbakan'la görüşmek isteyen gazetecilerin, genellikle patronlarının işlerini takip ettikleri gibi bir hava yayıldı. Şimdi herkes ve özellikle gazeteciler "Bu takipçileri kimse açıklansın" diye feryat etmeye başladı.
Bir gazete de kendince cinlik yapmış. Nazlı Ilıcak'ı işaret etmek için manşet altındaki paragrafların ilk harflerini "NAZLI" çıkacak şekilde düzenlemiş. Hani akrostiş derler ya şiirlerde, onu düz yazıya uygulamış.
28 Şubat dönemindeki atanmış hükümette iş takip edip de banka alan ve bu bankanın yönetim kuruluna da giren sanki Nazlı Ilıcak'tı.
Tayyip Erdoğan hapishaneye, postmodern darbeye karşı olan gazeteciler de kapı dışına gönderilirken, sanki gazete patronları, yöneticileri ve Ankara temsilcileri "Durumdan çıkartmak " konusunda Ankara'da siyasetçilerle tango yapmıyorlardı.
Böyle durumlarda insan hiç olmazsa kenara çekilir ve "Bulaşmayayım bu kargaşaya. Sonra benim yaptıklarım hatırlanır" der.
Tayyip Erdoğan mı, çevresi mi gazetecileri kendi aralarında suçlu aramaya iten ortamın yaratıcısı kestiremiyorum. Ama bu kim ise, ayıp etti.
Burası "Başbakanlık Sistemi " ile yönetiliyor. Türkiye'de kimin ne işi varsa sonunda başbakana gider. Holding patronları da, gazete sahipleri de, özelleştirmeye girecekler de, müteahhitler de, kamu arazisi kiralamak isteyen turizmciler de başbakana ulaşmaya çalışır.
Eski başbakanlar da "Şu fabrikayı ben yaptırdım " veya " Yabancı sermayeyi şu işe ben soktum" diye övünürler. Çünkü merkeziyetçi ve kökten devletçi rejimlerde sistem böyle yürür. Hâlâ "Ford fabrikasına İzmit'teki araziyi ben verdirdim " diye övünenler yok mu? Burada kural, başbakanların kendilerine işlerini getirenlerin dedikodularını, rakip iş adamlarına ve medyaya taşımamaları üzerinde kurulmuştur. Başbakanlardan beklenen, kendilerinden haksız yere yardım isteyen veya kamu malını yağmalamaya hevesli talep sahiplerine "Hayır, olmaz" demeleridir.
Ben bunca yıllık meslek hayatımda nice iş ve medya patronunun başbakanlardan yardım beklediklerine tanık oldum. Ama hiçbiri "Yaz ne olur. Bunlar işlerini bana getiriyor" demedi.. Sadece uygunsuz isteklere "Hayır " dediler. Bazıları kör gözüm parmağıma misali, olmaması gereken isteklere "Evet" dedikleri için, Yüce Divan'a bile gittiler.
Şimdi bu açıklamalardan ve suçlamalardan sonra, Başbakan Erdoğan'la hangi gazeteci görüşmek ister merak ediyorum.
Bir gazetenin Ankara temsilcisi veya genel yayın müdürü, ya da önemli bir yazarı Başbakan Erdoğan'la özel görüşme yaptığı zaman, "Acaba hangi işi takip ediyordu " diye düşünülmeyecek mi? Örneğin geçen hafta Vatan gazetesi yönetici ve yazarları Başbakan'la söyleşi yapıp yayınladılar. Arkasından siberyada hemen, "Vatan'cılar Kanada sermayesi bulmuş, Erdoğan'dan Star Grubu'nu almak için yardım istediler" diye haberler yayılmadı mı? Kısacası çok ayıp ettiler... Mesela Mesut Yılmaz başbakanken kimlere ne yardımlar etti. Ama bunun dedikodusunu da hiç yapmadı neticede.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Din ve siyaset, bazen kafaları karıştırır   / 06-04-2005
 Yaşadıklarımız bize ders olmalıdır   / 05-04-2005
 "Derin Devlet" bir anda nasıl "Devlet" oluverir..   / 04-04-2005
 Erken seçim istemek "İhanet" olabilir mi?   / 03-04-2005
 Manda yuva yapmış söğüt dalına.. Neden olmasın?   / 02-04-2005
 Sezer ve Erdoğan'a "Nisan Balığı" denemeleri   / 01-04-2005
 Soros mu, yoksa Bill Gates mi daha tehlikeli?   / 31-03-2005
 Sahte rakının da sahtesi olur mu demeyin..   / 30-03-2005
 Adam seçmek karpuz seçmekten tabii ki daha zordur   / 29-03-2005
 Yabancı mı olduk şimdi birbirimize?   / 28-03-2005
REHA MUHTAR
Başbakan'ın gizlediği gazeteci benim!..
Günlerdir...
MANSUR FORUTAN
Slm cnm nbr? (yani selam canım n'aber)
İki veya daha...
MAHMUT ÖVÜR
Pazarcının 'vergi' feryadı
İstanbul'un semt pazarcıları...
MEHMET BARLAS
Siyaset, dedikoduculuğu hiç kaldırmaz!
Başbakan...
HINCAL ULUÇ
Bir "Alçak" var!..
Bunlara hak ettikleri, layık...
EMRE AKÖZ
Askere eziyet
Haberi biliyorsunuz: Milli Savunma Bakanı...
REFİK DURBAŞ
Doğru habere ulaşmak...
Çok sayıda medya organı...
SAVAŞ AY
Hıncal Abi bu işin aslını bilmez olur mu?
Hıncal...
Ferrari Pit'te
Ferrari Pit'te
G.Saray'ın Ferrarisi Ribery sakatlandı. Ayağı burkulan Fransız yıldız...
Ahlıksızlık!
Ahlıksızlık!
UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik: "Teşvik ve şike, hukuka aykırıdır. Ahlaka...
Debbağyan: Soykırım Avrupa'nın senaryosu
TBMM AB Uyum Komisyonu'na bilgi veren Ermeni yazar, "Gerçeği bilecek...
Erdoğan, Mumcu ile yargıda hesaplaşacak
Başbakan Tayyip Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu