| |
Laik rejimde dini yas olur mu?
Fransa, Türkiye'deki laiklik ilkesine de esin kaynağı olan din ve devlet işlerinin ayrılmasına ilişkin 1905 tarihli yasanın 100'üncü yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Geçen yıl okullarda dini simgelerin taşınmasının yasaklanması ve ardından hastanelerde hizmet verenlerin de yasak kapsamına alınmasıyla, 1905 Yasası iyice pekiştirildi. Bu yasakların uygulanmasında ilginç olaylar da yaşandı. Örneğin bir lisede farklı inançtan öğrenciler Noel çamına itiraz ettiler, bunun "Bir dinin simgesi" olduğunu söylediler. Okul yönetimi öğrencileri çam ağacının "Hayatı ve yeniden doğuşu simgelediğini, Hıristiyanlık'tan çok daha eskilere dayanan gelenek olduğunu" anlatıncaya kadar akla karayı seçti. Örneğin Paris'te açlara yardım için çorba dağıtan derneğin faaliyeti Müslümanlar'ın itirazıyla durduruldu. İtiraz neydi biliyor musunuz; "Müslümanlar faydalanmasın diye çorbaya domuz eti konuluyor. Böylece dinsel ayırımcılık yapılıyor!"
Fransa'da son araştırma Bir başka örnek: Bazı kentlerde belediyelerin ana okullarına çocuklarını gönderen Müslüman aileler, yemeklerde "helal et", yani İslami kurallara gore kesilmiş koyun ve dana eti kullanılmasını istediler: Talepleri kabul edilinceye kadar çocuklarına yemek boykotu yaptırdılar. Hemen hergün yeni tartışmaların patlak verdiği bu duyarlı konuda dün bir kamuoyu araştırmasının sonuçları açıklandı. "Laik Eylem Ulusal Komitesi"nce yaptırılan araştırmaya göre, Fransızlar'ın yüzde 62'si okullarda dini simge taşınmasını yasaklayan 15 Mart 2004 tarihli yasanın kapsamına tüm kamu kurum ve kuruluşlarının da alınmasını istiyor. Bitmedi; yüzde 49'u yasağın özel işletmelerde çalışanları, yüzde 46'sı kamu hizmetlerinden yararlananları da kapsamından yana. Ve nihayet, yüzde 58'i Fransa'da laikliğin tehlikede olduğuna inanıyor.
Bayrak indi kıyamet koptu İşte böyle bir ortamda Papa 2'nci JeanPaul'ün ölümü nedeniyle yas ilan edilip tüm kamu binalarında bayraklar yarıya indirilince ortalık karıştı. Chirac ve bakanların Papa için düzenlenen ayinlere koşmaları da yangına dökülen benzin oldu. Sol partiler "Devletin laik tarafsızlığı ayaklar altına alındı" diye kıyameti kopardılar. Hükümet ise, Papa'nın Vatikan Devlet Başkanı sıfatı nedeniyle yas ilan edildiğini görüşünü savundu. Polemiğin ulaştığı boyutları göstermek için birkaç örnek verelim: * " Laiklik parçalara ayrılamaz. Devlet yetkilileri laiklik ilkesinin üstüne hiçbir gölgenin düşmemesini sağlamakla görevlidirler." * "Bu tür kararlar, laiklik ilkesinin kişiye göre deşebileceanlamgeliyor." * " Chirac kilisede orglar eşli alleluia okuyarak m laikli koruyacak? " Sol partilerden seçilmiş belediye başkanlar"Talimata uymaybayraklaryarindirmeyin" çakadar varan bu eleştirilere yanda birkaçaktaral * "Laiklik dini reddetmek demek değildir. Hele o din ülkenin birirnci inanç sistemiyse..." * "Laikliği savunuyoruz, kökten laikliği değil." * " Cumhuriyet ibadethaneye gitmekten korkmamalı. " Ve son darbe: "Laik cumhuriyetimizin laik cumhurbaşkanlarını, hayata veda ettiklerinde Katolik törenlerle toprağa vermiyor muyuz?" Neyse ki, biz "Devlet laik olur, insanlar değil" diye kestirip atarak bu tehlikeli suların dışında kalıyoruz. Değil mi?
|