Ateş Hattı'nın perde arkası

Hayatınızla ilgili birtakım gerçekleri kabullendiğiniz anlar olur. Mesela hiçbir zaman bir Ferrari sahibi olamayacağınızı bilirsiniz. Veya ne bileyim başbakan olamayacağınızı falan anlarsınız.
Yük kalkar hafiflersiniz ve elinizdekilerin tadını çıkarmaya başlarsınız.
Ateş Hattı...
Açıkçası Reha Muhtar yönetimindeki Ateş Hattı'na da hayatım boyunca, ucundan bir yerinden katılımcı olacağımı ummuyordum. Ama davet edildim.
Bu daha çok mahalle maçlarında en cılız oyuncuyu kaleci yapma zihniyetinin bir uzantısı gibi gelse de, bir yerden başlamak gerek düşüncesiyle kabul ettim hemen.
Konuyu biliyorsunuz. Geçen iki gün boyunca okudunuz zaten. "Kim şampiyon olur" üzerine geyik yaptık eğer okumadıysanız.
Fener kanadını bendeniz ve Emre Aköz temsil ederken, Galatasaray, Mehmet Barlas-Nebil Özgentürk çiftine emanetti. Bu çifti yazının bundan sonraki kısmında artistik buz patinajının efsane ikilisi Christopher Dean-Jayne Torvill tadında mütalaa ediniz lütfen.
Okuduklarınızdan ne çıkardınız bilmiyorum ama gelin işin içyüzünü benden öğrenin.
Bir kere tersten başlayalım. Aköz kardeşimle Barlas-Özgentürk çiftini fena hırpaladık.
Antu.com'cular Mehmet Barlas'a fena kızmışlar. Kızmalarına gerek yok.
Neden mi? Hani erkek çocuklarının büyümesiyle, ilişkileri zayıflayan annelerin bir tür iletişim kurma çabaları vardır ya... Ve hani bu çaba genelde çocuklarının tuttukları takımı en az onlar kadar önemsediklerini göstererek hayat bulur veya genelde hiç bulamaz...
Mehmet Barlas'ın futbol düzeyi işte bu gözü yaşlı ana çapında. Mehmet Barlas'ın bilmediği bir şeylerin olduğunu görmek ve bunu çaktırmama gayreti beni gerçekten güldürdü. Futbol üzerine annemle ve teyzemle çok iyi anlaşabilirler.
Nebil, bir duygu seli oldu aktı. Biraz boş bıraksak şiir okuyacak. Birileri biraz teşvik etse rahmetli Ali Sami Yen'in sevdiği şarkılar kıvamında konuyu irdeleyecek .
Allah'ıma şükürler olsun ki böyle bir şey olmadı zira futbol dünyası bu romantizme henüz hazır değil.
Aköz dersini çalışmış, konuya hakim, fikri var ve sonuna kadar da savunuyor.
Bana gelince... Tıfılız ya, lafı ağzıma tıkayıp geçiştiriyorlar sürekli. Kardeşim bizim de köşemiz var, bırakın biz de konuşalım!
Neyse ki, rakiplerin zayıflığını görünce ben de fasulyeden kaleci kimliğimi bırakıp Aköz'le birlikte ataklara katıldım. Aköz ortalıyor, ben çakıyorum, ben araya ince atıyorum, Aköz çakıyor...
Siz bakmayın Reha Muhtar'ın tarafları dengeli bir biçimde kollamaya çalıştığı cümlelere. Bu Ateş Hattı 6'lık lezzetteydi.
Dahası konu da kazık değil. Eni sonu kim şampiyon olacak diye tıraş yapıcaz. Füze mühendisliği üzerine ahkam kesilmeyecek yani. Sokaktan iki Galatasaraylı çevirsek daha heyecanlı olacağı da kesin.
İşin içyüzü budur değerli okurlar. Kimin şampiyon olacağına gelince... Gerçekten ama gerçekten bilsem Ferrarim olur zaten...