|
 |
 |
 |
  |
|
Yeniden Doğuş
Öyküsüyle reklam filmine konu olan Doğuş azmiyle hastalığını yenip yaşıtlarına yetişti ve şimdi, otistik çocuklu ailelerin sembolü....
TV'lerde otistik bir çocuğun mücadele öyküsünü anlatan bir reklam filmi yayınlanıyor. Filmdeki çocuk bir başkası ama, öykü dört yaşında ancak "anne" diyebilen Doğuş Özkurt'un gerçek yaşamı. Doğuş bugün sekizinde ve yaşıtlarına yetişti bile.
ÜÇ YAŞINDAN BU YANA SAVAŞIYOR Teşhis konduğunda Doğuş üç yaşındaydı. Tuvaletini söyleyemiyor, ismine bile tepki vermiyor, hep televizyona bakıyordu. Ama erken teşhis ve eğitimle yaşıtlarıyla birlikte okullu olmayı başardı.
O ŞİMDİ ÖRNEK Doğuş hastalığıyla bugün de yılmadan boğuşuyor, bu mücadelesiyle çocuğuna otizm teşhisi konmuş bütün aileleri yüreklendiriyor.
'Yağmur çocuk' Doğuş otizmi yendi
Otizme karşı verdiği mücadele televizyon reklamına konu olan Doğuş Özkurt, sonunda hastalığı yenmeyi ve yaşıtlarıyla aynı zamanda okuma yazmayı öğrenmeyi başardı.
Televizyonda yayınlanan bir reklam filmiyle duydu herkes küçük Doğuş'un hikayesini... Bir çamaşır makinesini gözlerini ayırmadan seyreden otistik bir çocuğun oynadığı reklamda gerçek hikayesi anlatılan 8 yaşındaki Doğuş Özkurt, reklamla beraber otistik çocuklu ailelerin idolü, umut ışığı oluverdi. İlk kez 3.5 yaşında zar zor 'anne' diyebilen, tuvaletini yapmasını ve yürümesini yaşıtlarından yıllarca sonra öğrenebilen Doğuş, 5 yıl boyunca hastalığıyla savaşmak için çok çalıştı. Ve en sonunda Doğuş otizme karşı verdiği savaşı kazandı. "Erken tanı eğitim ve tedaviyle otistik bir çocuk yeniden doğabilir" diyen Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı (TOHUM), buna kanıt olarak da otizmi yenen Doğuş'u gösteriyor. Otizmi eğitimle yenmeye çalışan Doğuş ise pek çok benzer durumdaki çocuk için nasıl bir umut ışığı olduğunun farkında dahi olmadan yaşamına ve çalışmaya devam ediyor. Doğuş'un ailesi, bir kaç çizgi film dışında televizyonda yalnızca Tohum Vakfı'nın reklamlarını seyretmesine izin veriyor. Doğuş, "Reklamdaki çocuk ben miyim?" diye sorduğundaysa ailesi, "Evet tatlım, senin adını kullanıyorlar" diyor.
ÜÇ YAŞINDA YAKALANDI Hastalık teşhisinin konulduğunda Doğuş üç yaşındaydı. Ne konuşabiliyor, ne de tuvaletini söyleyebiliyordu. Dünyaya karşı çok ilgisizdi. İsmine bile tepki vermiyordu. Saatlerce televizyon seyretmeye bayılıyordu. Çamaşır makinesinin başından kalkmadan gözlerini dikip durabiliyordu. Yaşıtlarıyla oynamıyordu. Hırçın ve huysuzdu... Anne Nezaket Özkurt ikinci çocuğu olan Doğuş'un bu tepkilerine en başlarda bir hastalık yakıştırmak istemediklerini itiraf ederek ekliyor: "Gerçeği öğrenince depresyona girdim. Çocuğum hasta olamaz dedim. Sonra toparlandım ve ailece savaşmaya karar verdik." Tuvalet eğitiminin haftalar aldığını söyleyen Nezaket Özkurt, "Anne diyebilmesi için aylarca uğraştık, ancak 4 yaşında bunu başarabildi. Elimizde yap bozlar onun yeteneklerini geliştirmesine çalıştık. Televizyon seyretmesi yıllarca yasaklandı. Evde televizyon açmadık. Sonra tedaviye olumlu yanıt vermeye başladı" diyor.
'ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ' Tohum Vakfı'nda görevli olan Doğuş'un özel eğitmeni Yeşim Kaygusuz, "Otizmde ne kadar erken teşhis konulursa, tedavi de o kadar başarılı olabiliyor. Doğuş artık yaşıtları gibi hayatını sürdürebilecek. O artık tamamen iyileşti" diyor. Tohum Vakfı Başkanı Mine Narin ise reklam için bir çok çocuk arasından Doğuş'u seçtiklerini anlatırken, Doğuş gibi binlerce çocuğun erken teşhisle hastalıktan kurtulabileceğinin altını çiziyor.
DOKTOR ONAYIYLA OKULA GİTTİ Yaşıtlarıyla birlikte mahallerindeki Orhangazi Atatürk İlköğretim Okulu'na gidebilmesi için İstanbul Tıp Fakültesi'nden tam beş profesörün onayını alması gereken Doğuş, 'Okula gitmesinde hiçbir mahsur yoktur' yazısını alabilmek için 5 yıl boyunca günde 10 saat hiç durmadan çalışmış. Bu çalışmalarının karşılığını da bu yıl tüm arkadaşlarıyla aynı zamanda okuma yazmayı öğrenerek almış.
Esra TÜZÜN - HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|