Son zaman modası: Abi abla aşkları
Aşka olan saygım sonsuz. Yaşamımdaki önemi büyük... Aşka "meydan okumayı, onu reddetmeyi, ertelemeyi, yok saymayı, ardına düşmemeyi, bir anda karşımda belirdiyse görmezden gelmeyi" hiç denemedim. Çünkü bunun bir yararının olmayacağını biliyorum. Duyguların en coşkulusu, en ertelenmezi çünkü, aşk! "Hastalıklı aşk" diye bir tanım vardır bir de biliyorsunuz. Ne saçma! Aşkın kendisi zaten bir araz, hastalık, hem de ateşli bir hastalık değil midir? Kanına, hücrelerine, beyninin kıvrımlarına öyle bir yerleşir ve istila öyle korkunçtur ki, vücudunu terk edene kadar sen, sen değilsindir artık. İyileştiğinde ise zaten aşk bitmiş, sen de sağlıklı ve ottan bozma yaşamına geri dönmüşsün demektir. Aşk sarhoşluğu sözü de boşuna söylenmemiştir. Alkolün bedeninizi, beyninizi kontrolsüz bırakması gibi, yokuş aşağı yuvarlanırsınız yeşil bir vadide. Bazen, sonunun uçurum olabileceğini bile bile...
*** Hani dergilerde, gazetelerde bazı mutluluk formülleri verilir ya... Siz onlara da inanmayın. "Aşkınızı ayakta tutmanın 5 yolu" "Evliliğinizin ilk günkü gibi devam etmesi için 7 altın öneri" "İlişkinizin huzuru için 10 temel kural" Hepsi palavra... İnsanda şans olacak biraz da... Sen istediğin kadar bu formülleri uygula, çarp, böl, topla, çıkar. Karşındaki adam, büyükbaş ağılından çıkıp senin yanına geldiyse, o ilişkiden hayır bekleme...
*** Veee günümüzde pek moda olan "yaş farklı" aşklar... Aslında bu yazının konusu bu olacaktı. Fakat konu aşk olunca, benim yine elim ayağıma dolaştı. Esas diyeceğim yine sona kaldı, yerim azaldı. Bu yüzden kısaca ve özetle: İki kişinin yaşı arasındaki fark ne kadar büyük olursa, yaşanacak aşkın ömrünün o derece kısalacağına inanıyorum ben. Çünkü aşkın içinde şefkat duygusunun baskın olmaması gerektiğini artık biliyorum. (Ah o tecrübeler!) Yaş farklı aşklardaysa ilişkinin temelinde, bu eksikliğin tatmini hatta arsızlığı var, yani şefkatin! Elmayla armudu çiftleştirmeye çalışmayalım, davulun bile ne dediğini unutmayalım. Siz yine bir "abiyle" veya bir "ablayla" beraber olun, saygımız sonsuz, karıştığımız da yok... Ama.. Bunun adının "aşk" olmadığını bilin... İstedim. Dedim.
|