|
 |
 |
 |
  |
|
Çanakkale acı ilaç
Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli muharebesi sayılan Çanakkale Savaşı'nda kurşun yemeden şehit düşen 18 bin 746 Türk askerinin öyküsü bir kitapta toplandı.
Kahramanlık hikayeleriyle bezeli olan ama her iki taraftan verilen 120 bin şehitle tarihin en acı sayfalarından birini oluşturan Çanakkale Savaşı'nda, "hastalıktan ölenlerin" hikayeleri ilk kez gün ışığına çıkan fotoğraflarla önce bir kitapta derlendi ardından da belgeseli çekildi. Çanakkale Acı İlaç adıyla yayınlanan kitapta Gelibolu Yarımadası'nda meydana gelen çatışmalar sırasında yaklaşık 40 bin kişinin hastalık, yetersiz ameliyatlar, malzeme eksikliği, ilaç yetersizliği, doktorsuzluk ve bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiği anlatılıyor.
BELGESEL İÇİNDE BELGESEL Tolga Örnek'in çektiği Çanakkale Belgeseli'ne de destek veren Deva Holding tarafından yayınlanan kitapta ilk kez gün ışığına çıkarılan pek çok fotoğraf yer alıyor. Türk ordusunda doktor olarak görev yapan Alman Dr. Georg Mayer'in anılarından, özellikle İngiliz askerlerin ailelerine yazdıkları mektuplardan ve günlüklerden yola çıkılarak hazırlanan kitap, 18 bin 746 Türk askerinin bir kurşun bile yemeden şehit düşmesinin öyküsünü de anlatıyor. Kitapta sadece İngiliz ve Avustralyalı askerlerinin anılarına yer verilmesinin nedeni ise hayli ilginç. Türk kaynaklarında yeterli belge olmaması, Türk askerlerinin günlük tutmamasının yanı sıra ailelerine yaşadıkları zulümden, çektikleri sıkıntılardan söz etmemesi bu konudaki çalışmanın alanını daraltmış.
TEMİZLİK EN BÜYÜK SORUN Kitapta ailesine yazdığı mektuptan alıntılar yapılan İngiliz asker Tom Usher Gelibolu'daki yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Yaralanıyorduk. Bu yaralar sonra iltihaplanıyordu. Pis koşullardan hoşlanmıyorduk, fanilanızı bile yıkayamıyordunuz. Ne kadar pislik olduğunu tahmin edemezsiniz; özellikle tuvaletler. Her tarafta uçuşan sinekler vardı. Konserve kutusunu açtığınız anda milyonlarcası üşüşürdü." Bir başka asker Wolter von Schoen ise mektubuna şu dehşet satırlarını düşmüş: "Ölüler çok kötü kokuyorlardı. Hele birisi öyle kokmuş ki yanına yaklaşan neferin biri kokudan bayıldı. Ben burnuma mendil bağladım. Ölünün ayağından tuttular koptu, kolundan çektiler koptu."
İLKEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ Kitapta Türk Sıhhiye Birlikleri'ne komuta eden Alman doktor Mayer'in yetersiz koşullarda hastalık ve yaralanmalara karşı nasıl önlem aldığı da anlatılıyor. Sıtmayı önlemek için drenaj çukurları açtırtan Dr. Mayer küçük su birikintileri ile bataklıkları kurutmuş, mevcut su kaynaklarını da korunma altına almış. Doktorun bir diğer buluşu ise dizanteri salgınına karşı askerlere killi toprak yedirmesi. Kitapta hastaya kan verme yönteminin bilinmediği o dönemde fazla kan kaybına uğrayan askerlere damardan tuzlu su verildiği bilgisi de yer alıyor. Deva Holding'in katkılarıyla hazırlanan kitapta, Çanakkale Savaşı'nın yıllarca karanlıkta kalan tıp cephesi bu yürek yaralayan satırlarla gün ışığına çıkıyor.
Zeynep ATILGAN / HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|