| |
Siyasetin fotoğrafı
Siyasette hava sıcaklığı bir süredir mevsim normallerinin oldukça üzerinde... İktidar partisinin de içi fokur fokur kaynıyor, ana muhalefet partisinin de. Neden acaba? Soruya cevap bulabilmek için, siyasetin değişik yönlerinden, birkaç fotoğraf çekmekte yarar var. İktidar da, muhalefet de milletvekili sayısı bakımından alışılmadık bir durum gösteriyor. Buna anlamsız bir aritmetik de diyebiliriz. Zira... AKP'nin milletvekili sayısı 362. 340'a inse ne fark eder? CHP'ninki ise 169. 140'a inse ne değişir? İktidar iktidar etmek için, muhalefet de muhalefet yapmak için ihtiyaç duyduğundan fazlasına sahip. Öyle olunca da... Liderler "giden gitsin, kalanlar bana çok bile" havasına girebiliyorlar.
Zaten giden, gidiyor. Geçmişte görüldü ki gidenlerin bir şey yapabilmesi zor. Ama bu gidişlerin, terk edilen parti için moral bozucu etkisinin olacağı da açık.
Yaşı kaç olursa olsun, milletvekili bazen çocuk gibidir. İlgi ister. Liderin hal, hatır sormasını, sırtını sıvazlamasını, aferin iyi çalışıyorsun demesini bekler. Bunu göremeyince... "Vıdı, vıdı"ya başlar. Şu anda TBMM kulislerinde "vıdı, vıdı"dan geçilmiyor.
2002 Kasım'ını hatırlıyoruz. Seçimden yeni çıkılmıştı. Hükümet kurulacaktı. İktidar milletvekillerinin çoğu acemiydi. Bakanlık konusu açılınca "bu işi abilerimiz bilir... Bakanlık, abilerimizin hakkı" diyorlardı. Ya şimdi? İşte kulislerde konuşulanlar: * Bu iş o kadar da büyük yetenek gerektirmiyor. * Ben de yaparım. * Onlar kalksın, biraz da biz oturalım.
Başbakan'a kim daha yakın olacak konusu da çok önemli. Başbakan'ın çevresinde bulunanların hangi kökenden oldukları da önemli. Eğer Başbakan muhafazakarsa ve çevresindekilerin bir kısmı ultra liberal ise... Bu da önemli.
Biliyoruz, Başbakan duygusal... Çabuk parlıyor. Şu karikatür davası da bu yüzden patlak verdi. Birilerinin Başbakan'a "kızmayın efendim" demesi gerek. Ama kim?.. Kimler?.. Ya Başbakan yine parlar ve azarlarsa? Karikatür dedik de aklımıza geldi. Helmut Kohl, Başbakan olunca, Alman gazetelerinde "armut kafalı karikatürleri" çıkmıştı. Kohl gülmüş ve "armut, kutsal bir meyvedir, sağlığa da çok yararlıdır" demişti. Ondan sonra da kimse Kohl'e "armut kafalı" dememişti.
AKP'de öyle isimler var ki söylemleri, sol söylem. CHP'de de öyle isimler var ki söylemleri, sağda. Sanki çok kişi yanlış partide gibi.
İki kere ikinin dört ettiği kadar kesin bir şey var: Bu yıl seçim yok. Ama ortalıkta erken seçim var mı sorusu dolaşıyor.
İşte dün çektiğimiz siyaset fotoğrafları.
|