Babanız balığa çıkıyor mu?
Biliyorum birçok kişi bana düşman olacak. Ama yazmazsam çatlayacağım. Çünkü gerçekten büyük haksızlık yapılıyor. Konu, Rahmi Koç'un yelkenle dünya seyahati yaptığı için uğradığı medyatik saldırı... Acaba biz mi yanlış bilgi verdik? Yoksa insanlar mı yanlış anladı? Gerçekten bilemiyorum. Ama ortaya dökülenler doğru değil, yazılanlar da insaftan uzak... Acı olan, kültürlerine ve birikimlerine hepimizin inandığı kişilerin de yazı yazanların arasında olması. Hemen hepsinde aynı tema var. Özetlersek: Böyle dünya seyahati mi olur? Madem gitti burada işi ne? Ve de... "Böyle yolculuğu babam da yapar." Demeye getiriyorlar... Be kardeşlerim... Be dostlarım... Ne olur bir bilene sorunuz. Bir gidene sorunuz; "Yelkenle bir dünya seyahati nasıl yapılır?" diye. Rekor ya da yarışmak için denize açılanlar hariç bu tür yolculuklar birer keyif seyahatidir. Fırtınalar, ters havalar kollanılır, ticaret rüzgarları kullanılır ve de fırtına mevsimi geçsin diye mutlaka aylarca kalınacak bir yer sotalanır... Bu beklemelerde parası olanlar memleketlerine döner ya da başka yerleri keşfe gider. Parası olmayanlar da ya bir iş bulur çalışır ya da teknelerinde sarı ve krom parlatır... Sıcak bir örnek vereyim Yeşim -Tonguç Tokol çifti daha yolun dörtte birini dolaşamadan ikinci mi, üçüncü kez mi ben bile karıştırdım Türkiye'ye döndüler. Bu tür seyahatleri herkes kesesine ve meşrebine göre tekneyle yapar. Sadun Boro'nun zamanının teknik zorlukları artık en parasız kimseler için bile geride kaldı. Ama denizin zorlukları bitmez. Teknen büyükse rahat edersin ama bir fırtınanın kucağına düşürsen ya da mercan kayalıklarının üstüne çıkarsan teknenin boyu ne olursa olsun fark etmez. Rahmi Koç yola çıkmadan tüm programını açıkladı. Ne "Rekor kıracağım" dedi ne de "En büyük benim". Uzanlar'ın yatı gibi bir tekne alır ya da bir transatlantiğe biner giderdi kimsenin ruhu duymazdı. Sadece "İnsanların belki yelkene ilgileri artar" diye alışılmıştan fazla röportaj verdi. Daha önce yazdığı iki Okyanus geçişi kitabına "Belki bir yenisini eklerim" dedi. Şöyle bir etrafınıza bakın ve elinizi vicdanınıza koyarak değerlendirin. Şartlar ne olursa olsun, çevrenizde 74 yaşında böyle bir işe kalkışabilecek kaç insan görüyorsunuz. "Böylesini babam da yapar" geyiğine gelince. Vallahi babam rahmetliyi en genç yaşında bile Okyanus şöyle dursun, mecbur kalmadıkça Kadıköy vapuruna bindiremezdik. Sahi sizinkiler sandala binip balığa çıkıyor mu?
|