Hayati üç puan

F.Bahçe, Malatya'da çok iyi organize olamamasına ve maçın içinde ev sahibi takım karşısında zaman zaman zor durumlara düşmesine rağmen, Anelka ve Nobre gibi starlarıyla güldü. Bu deplasman galibiyeti şampiyonluk mücadelesi veren sarı lacivertli takım için bir hayat ilacı oldu. F.Bahçe oyunun başından itibaren ortadan yaptığı hücumların yanı sıra sağlı sollu kanat organizasyonlarıyla da Malatya ceza alanı içinde üst üste pozisyonlar buldu.
28.dakikada Anelka-Alex paslaşmasında Alex boş kaleyi göremedi. Malatyaspor da bu dakikalarda zaman zaman F.Bahçe kalesi civarında tehlikeli pozisyonlar yarattı.
30.dakikada Murat Erdoğan'ın, ceza alanı içinde Boliç'e verdiği müsait pas ev sahibi takım için önemliydi. Boliç biraz şanslı olsa belki Malatya'yı oyunun bu dakikasında öne geçebilirdi.

En zor deplasmandı
35.dakikada Eren ikinci sarı kartını gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. Mehmet Yozgatlı'nın oyuna girmesinden sonra ev sahibi takım tek ön liberoya döndü.
Karşılıklı ataklarla geçen ilk yarının golsüz sona ermesinden sonra ikinci devrede F.Bahçe, klas oyuncularıyla rakip ceza alanı içinde daha etkili olmaya başladı. Nobre çizgiden biraz daha içeriye kaçtı. Bu F.Bahçe'nin ikinci yarıda oyun gücünü daha fazla arttırdı. 79.dakikaya kadar sarı lacivertliler golü bekledi. Bu dakikada Alex'in yaptığı atakta Anelka topu iyi kontrol etti ve sert bir şutlu takımını öne geçirdi.
Tuncay'ın 61.dakikada kırmızı kart görmesinden sonra eksik kalan F.Bahçe için bu gol çok önemliydi. 90.dakikada Nobre'nin golü farkı ikiye çıkardı ve bana kalırsa F.Bahçe bu sezonki en zor deplasmanlarından birini kazandı. F.Bahçe'nin bu maçtaki önemli kozları özellikle ikinci yarının sonunda çok iyi oynadı.
Alex, Anelka ve uzun süre kanatta oynamasına rağmen Nobre çok başarılıydı. Kaptan Ümit ve Servet'in çabaları da övgüye değerdi. Ama her zaman golü atanlar maçı kazandıran kahramanlardır.
Malatya ise F.Bahçe'ye karşı yaptığı canlı savunma ile oyunu kontrol etmeye çalıştı. Ama son dakikalardaki golleri engelleyemedi.